Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Yaşama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

Cami ve Mescidlerdeki İrşat Faaliyetleri ile Sohbet Halkalarının Önemi

  • 10 Ekim 2022
  • 335 Görüntülenme
  • 478. Sayı / 2022 Ekim



Cuma ve Bayram namazlarındaki, özel gün ve gecelerdeki vaaz ve sohbetlerin, hutbelerin konuları insanların inanç, ibadet, ahlak ve yaşamlarını direkt ilgilendiren konulardan özenle seçilmeli, irşadı yapan kimseler sahih bilgi ile çok güzel bir şekilde hazırlanıp vaaz ve sohbetlerini sunmalıdır.

 

 

Örgün öğretimdeki din eğitimini içeren bazı derslerin camilerde işlenmesi, camileri fonksiyonel hale getireceği gibi gençlerin cami ile sağlıklı bir iletişim kurmalarına katkı sağlayabilir. Cami irşat faaliyetlerinin sosyal medya aracılığıyla yayınlaması camiye gelemeyen bireyler için bir fırsat oluşturabilir.

 

 

Cami ve mescidlerin en önemli fonksiyonu Allah’a kulluk yapma mekânları olmasıdır. Bununla beraber diğer bir fonksiyonu da kulluğun alt yapısını oluşturan eğitim, irşad ve rehabilitasyon mekanı olmasıdır. İlk mabed Kabe’den Hz. Peygamber’in mescidine kadar bütün camiler, mescidler; kulluk, ilim ve irşad merkezleri olmuştur. Hz. Peygamber sonrasında da bu gelenek devam ettirilmiştir.

Cami ve mescitler icra ettikleri kulluk, ilim ve irşat fonksiyonlarıyla her dönemde rahmet, bereket ve cennet vesilesi olmuştur. “…Bir kimse ilim elde etmek için bir yola girerse, Allah da ona cennetin yolunu kolaylaştırır. Bir cemaat, Allah Teâlâ’nın evlerinden bir evde toplanıp Allah’ın kitabını okur ve onu aralarında müzakere eder, anlayıp kavramaya çalışırlarsa, üzerlerine sekinet iner ve kendilerini rahmet kaplar. Melekler onları kuşatırlar, Allah Teâlâ da onları kendi nezdinde bulunanların arasında anar. Amelinin kendisini geride bıraktığı kişiyi, nesebi öne geçirmez.” (Müslim, “Zikr”, 38. Ayrıca bkz. İbni Mâce, “Mukaddime”, 17)

Hz. Peygamber (sav) mescidi İslami tebliğde, irşad faaliyetlerinde en güzel şekilde kullanmıştır. Mescidin mihrabında beş vakit namaz kılarak, namaz öncesinde ve sonrasında sohbetler yaparak, minber olarak kullandığı kütükte hutbe irad ederek, kendisine sorulan soruları cevaplayarak, Suffa da ashabını barındırıp ders halkalarıyla eğiterek, mühim meseleleri ashabıyla istişare ederek, dışarıdan gelen heyetlere irşat faaliyetinde bulunarak, insanlar arasındaki ihtilafları çözümleyerek, mescid içinde zaman zaman sosyal etkinliklere müsaade ederek, yardım faaliyetlerinde yardım toplamak gibi çok yönlü hizmet alanı haline getirmiştir. Bu faaliyetlerin her biriyle de amaç; Rabbimize kulluk etmek, huzurlu, mutlu, ahlaklı Müslüman bir toplum oluşturmak olmuştur.

Rasûlullah (sav) bir gün mescide girince halka hâlinde oturmuş iki grupla karşılaştı. Gruplardan biri Kur’an-ı Kerim okuyor ve Allah Teâlâ’ya dua ediyor diğeri ise ilim öğreniyor ve öğretiyordu. Bunu gören Hz. Peygamber: Bunların hepsi hayır üzeredirler. Şunlar Kur’an-ı Kerim okuyor ve Allah Teâlâ’ya dua ediyorlar. Allah dilerse onlara (istediklerini) verir, dilerse vermez. Şunlar da ilim öğrenip öğretiyorlar. Ben de ancak bir muallim olarak gönderildim.” (İbn-i Mâce, “Mukaddime”, 17) buyurdu ve hemen ilimle meşgul olanların yanına oturdu.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

478. Sayı Ekim 2022