Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Sevgili Okuyucularımız

  • 10 Ekim 2022
  • 375 Görüntülenme
  • 478. Sayı / 2022 Ekim

Eğitim insanın yaratılışı ile başlamış olan bir süreçtir. Hz. Âdem Rabbi tarafından yaratıldıktan sonra eğitime tabi tutulmuş ve Kur’an’ın ifadesiyle eşyanın isimleri kendisine öğretilmiştir. Allah, yarattığı ilk insanı terbiyeye tabi tuttuğu gibi daha sonra göndermiş olduğu rahmet elçilerini de terbiye etmiştir. Efendimiz kendisini terbiye edenin Rabbi olduğunu ve O’nun en güzel terbiyeci olduğunu vurgulamıştır. Allah’ın insanı terbiyeye tabi tutması Rabb isminin insana ve bütün yaratılmışlara bir yansımasıdır. Allah göndermiş olduğu bütün peygamberleri doğrudan terbiye ettiği gibi onlar aracılığı ile de bütün insanlığı dolaylı olarak terbiye tezgâhına davet etmiştir. Bütün peygamberler kendilerine vahyedilen ilahi müfredat çerçevesinde muhatap oldukları insanların terbiyesi için çalışmışlardır. İlahi Rahmetin Elçileri kendi öz elleriyle kendilerinin sahabelerini yetiştirmişlerdir. Her biri kendi döneminin şartlarına göre mekânlar ve yöntemler kullanmışlardır. Eğitimde başarısız olan bir peygamber olmamıştır. Kiminin bir, kiminin bin sahabesi olmuştur. Ama hepside dönemlerine damga duran model şahsiyetler yetiştirmişlerdir.

Günümüzde eğitim bilimcileri hepimizin malumu olduğu üzere eğitimi “örgün ve yaygın eğitim” olmak üzere iki ana başlık altında toplarlar. Örgün eğitimi belirli mekânlarda, planlı ve programlı olduğu için başarı oranı daha yüksek olarak nitelerler. Yaygın eğitim de ise başarı oranı daha düşük kabul edilir. Onlara göre yaygın eğitimin belirli bir müfredatı, planı ve programı mevcut değildir. Bu yöntemde istendik davranışlar kadar istenmedik davranışlar da öğrenilebilir. Aklı selim ile iki yöntemi birbiriyle karşılaştırdığımızda yaygın eğitime göre örgün eğitimde isten-me-dik davranışların daha fazla öğrenildiğini gözlemliyoruz. Ülkemizde eğitimin altyapısına ve eğitim teknolojisine son yıllarda çok büyük bütçelerle büyük yatırımlar yapıldı. Ama bütün bu yatırımlara rağmen eğitim kurumlarımız defolu ürün çıkarmaya devam ediyor. Terbiye kelimesi örgün eğitimde adeta karşılıksız ve anlamsız kalıyor. Çünkü terbiye; “insanı tedrici olarak kemale ulaştırmaktır.” Örgün eğitim sistemimiz ise 5-6 yaşlarında fıtrat üzere aldığı masum bir yavruyu 16-17 yaşlarında fıtratına tamamen yabancılaşmış, şahsiyetsiz bir birey olarak topluma katıyor. Fıtrat üzerindeki bu büyük tahribatı anlamak ve anlamlandırmak için kelimeler kifayetsiz kalıyor. Yönümüzü yaygın eğitime çevirdiğimizde ise başka bir tablo ve başka sıkıntılarla karşılaşıyoruz. Yapılan eğitim bireyin yaşamış olduğu toplumun gerçeklerinden uzak, afakî, zamanın gerisinde kalmış ve model şahsiyet yetiştirmekten çok uzak bir noktada.

Öncelikle şu noktanın altını kalın bir şekilde çizmek durumundayız; “Günümüz eğitimcileri yaşanan sosyal kıyameti durdurmak için acilen Nebevi Eğitim Metodunu canlandırmalıdırlar.” Bu yöntemin canlandırılması için Kur’an’da kıssaları anlatılan bütün peygamberlerin terbiye metotları derinlemesine incelenmelidir. Hz. Musa’nın kavminin müminlerine istikamet kazandıran evleri, Efendimizin model şahsiyet yetiştirme atölyesi Dar’ul Erkam’ı ve Suffesi önümüzde başarısı tescillenmiş birer örnek olarak durmaktadır. Buralarda yetişen sahabeler yaşadıkları mekânlara ve dönemlerine imzalarını atmış örnek insanlardır. Sahabe kavramı genelde “Efendimizi görüp ona inanan insanlar” için kullanılırken özelde “onun terbiyesinin manasını ve maksadını tam olarak kavrayabilenler” için kullanılır. Sahabe kavramına “Efendimizin davetinin mana ve maksadını doğru anlayanlar” anlamını yüklediğimizde bugün de sahabeler yetiştirilebilir sonucuna ulaşırız. Günümüz eğitimcilerinin sahabe yetiştirmesi sohbet halkalarında Nebevi Eğitim Metotlarını uygulamalarına bağlıdır.

Ekim ayı ile birlikte sohbet halkalarımızda talim ve terbiye dönemi başladı. Sohbet mekteplerimizin Nebevi Terbiye usul ve üslubu ile sahabe karakterli insanlar yetiştirmesine katlı sağlamak niyet ve duasıyla sizlerin karşısına “Sohbet Mektebi” dosyasıyla çıkıyoruz.

Değerli yazarlarımıza, makaleleri ile elinizde ve gönlünüzde olmamıza vesile oldukları için en kalbi teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz vefalı ve fedakâr okurlarımızı, sohbet mekteplerimizden gereği gibi istifade etmek için dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.

 

478. Sayı Ekim 2022