Tunus’ta kendince, Anayasanın verdiği yetkileri kullandığını ileri sürerek hükümete darbe yapan Kays Said kurmaya çalıştığı yeni dikta rejiminin kazıklarını sağlamlaştırabilmek ve aynı zamanla buna kendi kafasına göre bir “demokrasi” kılıfı da geçirebilmek için 2022’de önemli adımlar attı.
ABD Başkanı Joe Biden, 13-16 Temmuz 2022 tarihlerinde Orta Doğu olarak isimlendirilen bölgeye bir ziyaret gerçekleştirdi. Ancak o bu ziyaretten beklentilerini elde edemedi. Onun başarısızlığı ABD’nin bölge üzerindeki tesir gücünü gittikçe kaybettiğini göstermesi açısından dikkat çekiciydi.
Mescidi Aksa’ya yine Ramazan saldırısı: Her Ramazan Mescidi Aksa’ya yönelik saldırılarının dozunu artıran siyonist işgalciler 2022 yılında, Yahudilerin Hamursuz Bayramı adı verilen ve bir hafta süren festivallerinin aynı zamanda Ramazan ayının üçüncü haftasına denk gelmesini, Müslümanların Ramazanlarını onlara zehir etmek ve bu ayda huzur içinde ibadet yapmalarını engellemek için bir fırsat olarak değerlendirmek istediler. İşgalcilerin Ramazan’daki saldırıları Mescidi Aksa’da yine çatışmalar, gerginlikler ve büyük sıkıntılar yaşanmasına neden oldu.
Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi direnişi: İsrail işgal rejiminin Kudüs’te sürdürdüğü ırkçı tasfiye politikasının hedefinde yer alan önemli meskûn bölgelerden biri de Şeyh Cerrah Mahallesi. İşgal rejimi bu mahallede oturan Filistinlilerin evlerine el koymak ve onları göçe zorlamak için uzun süreden beri muhtelif baskı uygulamalarında bulunuyor. 19 Ocak 2022 tarihinde de işgal askerleri mahalleye baskın düzenleyerek burada oturan Salihiye ailesine ait üç evi yıkarken, bu evlerin arsalarıyla birlikte 6 dönümlük arazilerine de el koydular. Mahalle ahalisi ve Kudüs’ten veya başka yerlerden gelen birçok kişi işgal güçlerine karşı uzun süren bir mücadele verdi.
El-Cezire muhabiri Şirin Ebu Akile’nin öldürülmesi: Arap dünyasının en etkili TV kanallarından olan El-Cezire’nin Kudüs muhabiri Şirin Ebu Akile’nin işgal güçlerinin, 11 Mayıs 2022 sabahı Filistin’in Batı Yaka bölgesindeki Cenin Mülteci Kampı’na düzenledikleri baskında bir siyonist keskin nişancı tarafından öldürülmesi uluslararası boyutta tepkilere neden oldu. Başlangıçta sorumluluğunu kabul etmeye yanaşmayan işgalci daha sonra cinayetin yanlışlıkla işlendiği iddiasının arkasına sığındı. Ancak olayın uluslararası kurumların temsilcileri tarafından araştırılmasına da müsaade etmedi.
İşgal zulmünün yaktığı insanlar: 17 Kasım 2022 tarihinde, Gazze’nin kuzey kesimindeki Cibaliya Mülteci Kampı’nda Ebu Reyya ailesine ait bir binada çıkan yangın 7’si çocuk 21 kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Yangının binanın içinde depolanan benzinin alev almasından kaynaklandığı tespit edildi. İşgal rejiminin 16 yıldan beri devam ettirdiği abluka yüzünden bölgede sık sık uzun süreli bir şekilde elektrikler kesildiğinden insanlar binalarında jeneratörler kullanıyor ve bunları çalıştırmak amacıyla evlerinin bir tarafında benzin bulundurmak zorunda kalıyorlar. Bunun büyük bir risk oluşturmasına rağmen uluslararası güçler ablukayı kaldırması için işgal rejimini zorlamaya yanaşmak istemiyor.
İşgal hükümetinin çökmesi ve yeniden erken genel seçimler: İsrail işgal rejiminde Naftali Bennett-YairLapid ittifakıyla oluşturulan koalisyon hükümeti, miadını dolduramayacağını anlaması üzerine işgal parlamentosu Knesset’i feshederek yeniden erken genel seçime gitme kararı aldı. 1 Kasım 2022 tarihinde gerçekleştirilen erken genel seçimlerden Benjamin Netanyahu liderliğindeki Likud Partisi birinci çıktı ve kendisine destek veren aşırı siyonist partilerle birlikte parlamentoda çoğunluğu elde etti. O yüzden işgal rejiminin cumhurbaşkanı hükümeti kurma görevini Netanyahu’ya verdi. O da kendisi gibi ırkçı ve aşırı siyonist liderlerle bir koalisyon hükümeti çıkarabilmek için yaptığı pazarlıkları belirlenen süre içinde tamamlayamadığından cumhurbaşkanından ek süre istedi.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız