Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

İktibas

Yusuf Kaplan

Ontolojik Felaketi Aşmanın Yolu : Sünnet-i Seniyye

  • 31 Aralık 2022
  • 291 Görüntülenme
  • 481. Sayı / 2023 Ocak
Yazarın Diğer Yazıları
Yusuf Kaplan
Tüm Yazı Arşivi



“Ben Kitabı okurum, anlarım” diyen kişi, ne dediğinin farkında bile olmayan zavallının tekidir. Çünkü aslolan Kur’an’dır ama Kur’an’ı hayat hâline getirecek yol, Sünnet-i Seniyye’dir. Yani Kur’an asıldır; Sünnet usul. Amaç hakikate vusul’dür / ulaşmak. Ama usul olmadan vusul olmaz. Fusûl / sapma, savrulma olur ancak. Peygamber’in olmadığı bir yerde bilgi hayata değemez, aksine kör bilinç üretir, hayatı da, hakikati de linç eder.

 

 

İçinde yaşadığımız çağı iyi kavramadan, çağrımızın çağını kurması yolculuğuna çıkamayız. Kendimizi anlamadan da çağı anlayamayız. Kendimizi anlamanın yolu, fıtratı iyi kavramaktan ve fıtratın nasıl metamorfoza uğratıldığını görebilmekten geçer.

Çağımızın en parlak düşünürü Heidegger, “felsefenin / “düşünme’nin Socrates’le birlikte bittiğini” söylemiş, 2500 yıllık bir ezberi bozmuştu.

Oysa bize anlatılan hikâye neydi, şimdiye kadar?

Felsefeyi, dolayısıyla düşünmeyi Socrates, Eflatun ve Aristo’yla başlatmaktı.

Bugün yaşadığımız temel varoluşsal sorunların gerisinde Socrates’in imzası vardır, dersem bir ezbere de bendeniz bozmuş olur muyum, bilemiyorum!

Socrates’in bir günahı var, bir de sevabı.

Socrates’in sevabı, Grek putlarını yıkması.

Socrates’in günahı ise, iki bin küsur yıldır insanlığa pahalıya mal olan, insanın tanrılaştırılması (antroposantrizm) yolculuğunun temellerini atması.

Birinci sınıf felsefe tarihçileri bize, Socrates’in yaptığı işi / işlediği “metafizik cinayet”i, tek bir kavramla anlatırlar: Disconnection. Yani irtibatın-kopması.

Socrates, insanın gök’le irtibatını kopardı, yer’e mahkûm etti insanı.

İnsanın beşer üstüyle, tabiatüstüyle, ilâhî olan’la irtibatının kopması ve tanrılaşması, insanın Tanrı’ya, Tabiata, İnsana hâkim olma güdüsü tarafından güdülmesine yol açtı.

Yani Socrates’le birlikte, Batı uygarlığı, ontolojisini yitirdi; yolculuğunu yalnızca epistemoloji / bilme çabası üzerinden sürdürdü...

O yüzden, Greklerin insanı tanrılaştırması, Kilise çağlarında Hıristiyanların Tanrı’yı insanlaştırmaları şaşırtıcı değildir.

Hümanizm, Rönesans ve Reformasyon yolculuklarıyla gerçekleştirilen modern meydan okuma, yeniden insanın-tanrılaştırılmasıyla sonuçlandı.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

481. Sayı Ocak 2023