Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hedef Noktası

Ramazan Kayacık

Sevmeyen Sevdiremez, Yaşamayan Yaşatamaz

  • 31 Aralık 2022
  • 322 Görüntülenme
  • 481. Sayı / 2023 Ocak



Din sadece ilmihal bilgilerinden ibaret görülmemeli ve din eğitimi sadece teorik bilgi olarak kalmamalı. Din sevgiyle yoğrulmuş güzel bir dille anlatılırken güzel bir yaşantıyla örnek davranışlarla sergilenmeli. Ailede verilen din eğitimi, sonraki dönem öğrenmelerinin temelini oluşturur. Anne babalar evlatlarının istikbalini sadece dünya ile sınırlandırmamalılar.

 

Ahlâkı ve duruşu beğenilmeyen insanlar ağızlarıyla kuş tutsalar da dikkate alınmazlar. İyiliğin dili tercümansızdır, herkes doğru sözü, güzel davranışı hemen fark eder. Bilmeliyiz ki, gönlüne giremediğimiz insanların aklına giremeyiz.

 

İslam medeniyeti sevgi medeniyetidir. Yüce Allah’ın dinlerin en mükemmeli olarak gönderdiği İslam’ın tebliğinin temel dinamiği sevgidir. İslam’ın yayılmasında sevgi ve merhamet kadar etkili bir metot olmamıştır. İslam’ın insanlara öğrettiği sevgi, bütün varlığı kuşatan mutlak sevgidir.

Din gibi önemli bir konunun eğitiminde sevgi kavramı son derece önem arz ediyor. Bu nedenle eğitimciler sevgi dilini iyi kullanmalılar, hem kendisini hem de öğreteceği konuyu sevdirmelidir. Eğitim-öğretim sevgi dili üzerine kurulursa istenilen sonuca kolayca ulaşacaktır.

Din eğitimi, hayatın ilk yıllarından itibaren insanı daha çok ruhen ve zihnen geliştirip, onun yaşadığı toplumda iyi bir birey olarak yetişmesini hedefler. İşe ceza veren bir Allah ile değil; cenneti olan, kulunu seven ve koruyan bir Allah öğretimiyle başlanmalı. Allah ve dini motifler asla korku unsuru olarak kullanılmamalı; “Allah yakar”, “Allah çarpar”… gibi ifadeler özellikle çocukların ve gençlerin Allah tasavvuruna zarar veriyor. Allah kullarını yakmak için yaratmadı; affetmek için sebepler, bahaneler halk ediyor.

Her insan sevgi, saygı görmek ister. Bu nedenle eğitimci öncelikle muhatabını önemsemeli. Tüm eğitimlerde olduğu gibi din eğitiminde de insanların bireysel farklılıkları göz önünde bulundurulmalı, öğretilmek istenen konu seviyeye uygun olmalı. Sevgi dilinin yanında örneklik de oldukça önemlidir. Anne-baba ve yetişkinlerin söz ve davranışları birbiriyle uyumlu ve örnek alınabilecek nitelikte olmalı, asla kırıcı olmamalıdır.

Aslında her insanda dinî inanış kabiliyeti vardır. Yani, insanlar fıtratla/din altyapısıyla doğarlar. Doğuştan var olan bu duygunun şekillenmesi önce aile, sonra da sosyal çevre tarafından geliştirilir. Çocuklar; ailenin, okulun, çevrenin kanalize ettiği istikamette ahlâkî değer ve davranışlarla biçimlenir. Eğer dinle ilgili davranışları zamanında kazanmazsa, ömür boyu bu konuda problem yaşayabilir, hatta dine karşı olumsuz tutum ve davranışlar gösterebilir.

Din sadece ilmihal bilgilerinden ibaret görülmemeli ve din eğitimi sadece teorik bilgi olarak kalmamalı. Din sevgiyle yoğrulmuş güzel bir dille anlatılırken güzel bir yaşantıyla örnek davranışlarla sergilenmeli. Ailede verilen din eğitimi, sonraki dönem öğrenmelerinin temelini oluşturur. Anne babalar evlatlarının istikbalini sadece dünya ile sınırlandırmamalılar.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

481. Sayı Ocak 2023