Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Başyazı

Abdullah Büyük

Evlerimizin Manevi Kimliğini İhmal Etmeyelim

  • 31 Mart 2023
  • 394 Görüntülenme
  • 484. Sayı / 2023 Nİsan



Bugün evlerimizi zelzele ve yangın afetlerine karşı korumak için henüz temel atma aşamasından başlayarak pek çok önlem almakta, sigorta şirketlerine başvurmakta ve bu iki tehlikeye karşı tedbirlerimizi katiyen göz ardı etmemekteyiz. Peki, bu afet ve tehlikeleri düşünmemizin yanında şeytanın evimize girmesini önlemek için ne kadar gayret etmekteyiz?

 

 

İnsanın fiziki yorgunluğunu dinlendirmek için ihtiyacı olan şey aile ortamıdır. Cemiyet hayatından yorulduğu yani sosyal olarak, fikrî olarak yorgunluk hissettiği zamanlarda da en iyi dinlendiği ortam yine evidir. Aslında otel ve pansiyon gibi ortamlarda huzur bulunamamasının temel sebebi de bu, yani otel ve pansiyonların aile şefkat ve merhametinden yoksun olmasıdır.

 

 

“Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı.” (Nahl, 16/80) ayet-i kerimesinde Yüce Allah, huzurun adresini evler yaptığını, huzur ve mutluluk arayanların evlerine bakmaları gerektiğini beyan etmektedir.

“Onlar da dediler ki: Allah’a dayandık. Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma! Ve bizi rahmetinle o kâfirler topluluğundan kurtar! Biz de Musa ve kardeşine: Kavminiz için Mısır’da evler hazırlayın ve evlerinizi namaz kılınacak yerler yapın, namazlarınızı da dosdoğru kılın. (Ey Musa!) Müminleri müjdele! Diyevahyettik.” (Yunus, 10/85-87) Evlerimizin sahip olması gereken önemi vurgulayan bu ayetlerde, Allah Teâlâ’dan yardım ve necat isteyen topluluğun, kendilerine Firavun tarafından akıl almaz işkenceler yapılan, çocuklarının daha anne karnında katledildiği bir kavim yani İsrailoğulları olduğunu unutmayalım. Böyle zor bir durumda Allah’tan yardım isteyen İsrailoğulları’na ise Rabbimiz kurtuluş adresini evler olarak göstermekte ve önce evlerinizden başlayın zımni mesajını vermektedir.

Bir başka ayet-i kerimede ise, “Ey Âdem! Sen ve eşin (sükûnetle) cennette oturun.” (Bakara, 2/35) buyrulmakta, böylece Hz. Âdem ve eşinin mesken edineceği cennette de tıpkı dünyadaki meskenlerimiz olan evlerimiz gibi sükûnetin varlığına dikkat çekilmektedir.

O halde evlerimiz bahsinde ilk aklımıza gelmesi ve dikkat etmemiz gereken konu fiziki ve maddi şartlar değil, samimi niyetle işe başlamak olmalıdır. Aliyyü’l-Karî bu konuda şu tespiti yapmaktadır:

“Henüz evi satın almadan, belki evin ücretini bir araya getirmeye çalışmadan ya da evin mimarisi, cephesi hakkında düşünmeden önce orada yapacağımız ibadetlere niyet etmeliyiz, zira böyle bir niyet ile evde oturmaya başlayanlar, o evde ikamet ettikleri sürece ibadet sevabına nail olacaklardır.”

Bugün evlerimizi zelzele ve yangın afetlerine karşı korumak için henüz temel atma aşamasından başlayarak pek çok önlem almakta, sigorta şirketlerine başvurmakta ve bu iki tehlikeye karşı tedbirlerimizi katiyen göz ardı etmemekteyiz. Peki, bu afet ve tehlikeleri düşünmemizin yanında şeytanın evimize girmesini önlemek için ne kadar gayret etmekteyiz?

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

484. Sayı Nİsan 2023