Istılâhi olarak el-Vâhıd; Allah zâtında, isim ve sıfatlarında eşi, benzeri ve örneği bulunmayan, Allah işlerinde, hükümlerinde ortağı olmayan, parçalara bölünmeyen yegâne varlık, kadîm ve ezelî oluşta tek olan, mutlak ve sonsuz bir, Bir ve tek olan.
اَلْواَحِدُ
EL-VÂHID: “Sözlükte bir, tek demektir.” (Esma-i Hüsna, Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ, s.107) “Lügatte zât veya sıfatta infiradı (tekliği ve tek olmayı) ifade eder.”( Esmâ-i Hüsna Şerhi, Prof. A. Hüseyin AKİL, s.673) “Vâhıd ismi, ism-i fâil kalıbındadır ve bu kalıp süreklilik bildirir. Allah’ın birliğinin sonsuzluğu ile şirkin imkânsızlığı bu isimde bir arada ifade edilmiş olur.”( 99 Esma Sonsuz Mana, Fatma BAYRAM, s.248)
Istılâhi olarak el-Vâhıd; Allah zâtında, isim ve sıfatlarında eşi, benzeri ve örneği bulunmayan,
El-Vâhıd; Allah işlerinde, hükümlerinde ortağı olmayan,
El-Vâhıd; Parçalara bölünmeyen yegâne varlık,
El-Vâhıd; Kadîm ve ezelî oluşta tek olan,
El-Vâhıd; Mutlak ve sonsuz bir,
El-Vâhıd; Bir ve tek olan.
Ez-Züccâcî (ra) der ki: “El-Vâhıdü’l-Ehad, Allah’ın bir ve tek olması, terkibi genellikle birlikte kullanılır.” (Esma-ül Hüsna, Heyet, s.343)
“a) Ezelde yalnız Allah vardı. Başka hiçbir şey yoktu. Rasûlullâh (sav) şöyle buyurdu: “Sadece Allah vardı. O’nunla birlikte başka bir şey yoktu.” (Buhârî, “Bed’ül-Halk”, 1)
b) Bütün celâl ve kemâl sıfatları, sadece Allah’ta bulunmaktadır. Bu yönüyle yalnız O, bir ve tektir.
c) Bütün varlıkları idare eden ve işlerini yürüten yalnız O’dur. Bir şeyi yaratmak ve yapmak için herhangi bir maddeye, süreye, âlete ve hazırlığa ihtiyacı yoktur.”( Esma-ül Hüsna, Heyet, s.343)
İmam Gazâlî (ra)’e göre el-Vâhıd: “O, Cevher-i Vâhıd/parçalanmayan, ikilenmeyen yani bir eşi/ikincisi bulunmayan ve bölünmeyen yani, parçası (boyutu) yok manasınadır. Meselâ nokta gibidir, parçası (boyutu) yoktur, taksim kabul etmez. Şanı yüce olan Allah Vâhıd (bir)’dir. Bunun manası zatında bölünmeyi farz etmek muhaldir, imkânsızdır demektir.” (İlâhi Ahlâk Esmâü’l-Husnâ, İmam Gazâlî, s.281)
“Bu ism-i celil, büyük ve derin bir teolojik değer taşır. Sayısal bir durumu değil, mutlak, benzersiz ve sonsuz bir varoluşu bildirir. Buradaki birlik, herhangi bir sayı dizisinin ilk basamağı anlamında değildir; Allah’ın, çeşitli parçaların bir araya gelmesiyle oluşan birleşik (mürekkeb) bir varlık olmadığı, benzeri ve dengi bulunmadığı manasını taşır. Parçaların bir araya gelip gelişmesi suretiyle oluşmama ve parçalara bölünmeme, Rabbimizin varoluşunun ezelî ve ebedî olduğunu da ifade etmiş olur. Varlığı, değişmez biçimde zamansızdır.”( 99 Esma Sonsuz Mana, Fatma BAYRAM, s.248)
“Vâhıd, sıfatlarında tekliği ifade eder. Ehad, zatında tekliği ifade eder. Allah-ü Teâlâ’nın sıfatlarında, yaratıklara mecazen benzeme vardır, fakat hakikaten benzeme yoktur. Zâtında ise yaratıklara ne mecazen ne de hakikaten benzeme yoktur. İşte bundan dolayı O, sıfatlarıyla Vâhıd’dir, zâtıyla Ehad’dir, denilir.”( Esmâ-i Hüsnâ, Vuslat TURABÎ, s.293)
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız