Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Esma-ül Hüsna

Adem Karataş

El-Mügaddim

  • 31 Ağustos 2023
  • 218 Görüntülenme
  • 489. Sayı / 2023 Eylül



El-Mügaddim; Dilediğini yüksek mertebelere çıkaran, itaatkârların itibarını, derecesini yükselten, şeref, rütbe ihsan eden, istediğini öne alan, kimi varlıkları önce yaratan, kimi kullarını zekâ, akıl ve beden yönünden üstün kılan.

 

 

Allah’ın Mugaddim ve Müehhıir olduğunu bilen kimse, ibadet ve iyiliklerinin çokluğuna güvenmediği gibi, günah ve kötülüklerinin çokluğu nedeniyle de Allah’tan ümidini kesmez. Zira Allah’a uzak gibi görünen nice kimseler yakın, yakın gibi görünen nice kimseler de gerçekte O’ndan uzaktır.

 

اَلْمُقَدِّمُ

EL-MÜGADDİM: Sözlükte “öne geçmek, önde bulunmak, “eski olmak, cesur olmak, dönmek, bir işe yönelmek ve razı olmak” (Âyet ve Hadislerin Işığında Allah’ın İsim ve Sıfatları Esmâ-i Hüsnâ, Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ, s.320) anlamlarındaki kadm/kudüm kökünün tef’îl kalıbından türemiş bir sıfat olan” (Müfredât, Rağıb el-İsfehânî, “kdm” md. / Lisânü’l-Arab, İbn Manzûr, “kdm” md. - T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, c.31, s.114) mukaddim “öne geçen, birini öne geçiren, öne alan ve yükselten” demektir.

Allah’a nispet edildiğinde “dilediği şeyi öne alan, önde bulunduran” (Müfredât, Rağıb el-İsfehânî, “kdm” md. / Lisânü’l-Arab, İbn Manzûr, “kdm” md. - T.D.V. İslâm Ansiklopedisi, c.31, s.114) manasına gelir.

El-Mügaddim; Dilediğini yüksek mertebelere çıkaran,

El-Mügaddim; İtaatkârların itibarını, derecesini yükselten,

El-Mügaddim; Şeref, rütbe ihsan eden,

El-Mügaddim; İstediğini öne alan,

El-Mügaddim; Kimi varlıkları önce yaratan,

El-Mügaddim; Kimi kullarını zekâ, akıl ve beden yönünden üstün kılan,

El-Mügaddim; Yarattığı kullar arasından peygamberler seçip onları bütün insanlardan aziz kılan, “Bu (peygamberlik) Allah’ın bir lütfudur. Onu dilediğine verir.” (Cuma, 62/4) “Allah, peygamberliği kime vereceğini daha iyi bilir.” (En’am, 6/124)

El-Mügaddim; İhsan gibi şeylerde dilediğini başkalarının önüne geçiren demektir.

Kıdem/Ezelî Olmak: Allah’ın varlığının bir başlangıcı bulunmaması demektir. O, sonradan var edilmiş değildir. Her yaratılan şeyin muhakkak evveli vardır. Allah-ü Teâlâ tek yaratıcı olduğundan, O’nun evveli yoktur. O, zaman sınırlarının bütünüyle dışındadır. Çünkü zaman ve mekânı yaratan Allah’tır. O’nun var olmadığı bir an tasavvur edilemez. “Ezelde Allah’tan başka bir şey yoktu.” (Buhârî, “Bed’ül-Halk”, 1/1348) “O evveldir.” (Hadîd, 57/3)

Rasûlullâh (sav) dualarında, Allah (cc)yü şöyle vasıflandırıyor: “Evvel Sensin, Senden önce hiçbir şey yoktu Allah’ım!” (Müslîm, “İlim”, 61)

“Eğer Allah kadim değil de hadis/sonradan meydana gelmiş bir varlık olsaydı, bir muhaddise/yaratıcıya muhtaç olurdu. Bu ise, O’nun vâcibü’l-vücud oluşuyla çelişir. Çünkü vâcibin özelliklerinden biri de, varlığı zatının gereği ve kendinden olduğu için daima var olmaktır. Öyle ise Allah-ü Teâlâ hadis olmayıp kıdem sıfatıyla muttasıf, kadimdir. Kıdemin zıddı olan hudus, Allah hakkında mümtenidir, muhaldir, imkânsızdır.”(Delilleriyle İslâm Akâidi Ehl-i Sünnet İ’tikâdı, Âdem KARATAŞ, s.189)

El-Halîmî (ra) der ki: “Mugaddim, yüksek mertebelere çıkartandır. Allah, nebileri ve dostlarını kendisine yakınlaştırarak ve onlara hidayet vererek yükseltendir.” (Esma-ül Hüsna, Heyet, s.323)

Allah (cc) Muhammed (sav)’i en üstün mertebeye çıkarmış ve O’nun hakkında şöyle buyurmuştur: “Senin zikrini (şanını) yücelttik.” (İnşirah, 94/4)

“Düşmanlarını da kendisinden uzaklaştırarak alçak mertebelere indiren ve kendisiyle onlar arasına perde koyandır.” (Esma-ül Hüsna, Heyet, s.323)

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

489. Sayı Eylül 2023