Malın, mülkün, servetin, bütün varlığın asıl sahibi; onların yaratıcısı olan Allah'tır. Ä°nsanlar, bunları Allah'ın helal kıldığı (meÅŸru) yoldan elde ederek faydalanırlarsa ve helal yoldan harcarlarsa bu onlar için ibadet olur.
Ä°nfak edin ve onu bir mihnet saymayın. Veren el olduÄŸunuz için Allah'a hamd edin, ÅŸükredin. Cebinizde ilaç parası, bir ekmek parası olmayabilirdi. Gözünüz kapıda, birilerinin getireceÄŸi bir tas sıcak çorbayı bekliyor olabilirdiniz. Borçlardan bunalabilirdiniz. Allah için verin ve verdiÄŸiniz kimselerden teÅŸekkür de beklemeyin. Size sevap kazandırdıkları için siz onlara teÅŸekkür edin.
"Arapça "nefeka" kökünden türeyen Ä°nfak, sözlükte: Geçip gitmek, bitmek, tükenmek, yok olmak, mal ve paranın harcanması, elden çıkması anlamına gelir."(Alleme Rağıb el Ä°sfehani, Müfredatuelfazu'l Kur'an (DimeÅŸk - Beyrut) s. 819) TavÅŸanın, yuvasına girip kaybolmasına da "nefika" deniyor. Münafık ve nifak da aynı kökten.
"Ä°nfak, Müslümanların (zekât gibi) Ä°slam Devletine zorunlu olarak verdikleri vergiyi ve aile reisinin geçindirmekle yükümlü olduÄŸu kimseler için yaptığı harcamaları kapsadığı gibi; ihtiyaçlı kimselere ve yerlere yapılan isteÄŸe baÄŸlı harcamaları da kapsar."(Bkz. Alleme Rağıb el Ä°sfehani (a.e.) s. 819)Allah'ın memnuniyetini kazanmak amacıyla ayni ve nakdi harcamalarda bulunmak ve bu niyetle yapılan bütün gayretler infak kapsamına girmektedir.
Ä°nfakın, Kur'an'da türevleriyle birlikte 110 yerde geçmesi, konunun önemini ortaya koymaktadır.
Birbirine yakın anlam içeren "infak", "sadaka", "hayır" ve "zekât" kelimeleri bazen birbirinin yerine de kullanılmıştır. Mesela: Kur'an'da zekât verilecek kimseler sayılırken; zekât yerine sadaka kelimesi kullanılmıştır.(Bkz. Tövbe, 9/60, 103) Fakat toplumumuzda infak; daha ziyade aile fertlerinin geçimi için ve genel olarak Allah için olan harcamalar, zekât; farz olan harcamalar, sadaka ve hayır da; isteÄŸe baÄŸlı olan harcamalar için kullanılıyor.
Malın, mülkün, servetin, bütün varlığın asıl sahibi; onların yaratıcısı olan Allah'tır. Ä°nsanlar, bunları Allah'ın helal kıldığı (meÅŸru) yoldan elde ederek faydalanırlarsa ve helal yoldan harcarlarsa bu onlar için ibadet olur.
Müslüman, her iÅŸinde olduÄŸu gibi infakta da Allah'ın memnuniyetini esas aldığında; harcaması, Allah katında bir deÄŸer taşır.(Bkz. Bakara, 2/272) Allah'ın memnuniyetini kazanma niyeti olmadan yoksullara yardım edenler, insanlara iyilikte bulunanlar ibadet etmiÅŸ olmaz ve sevap kazanmazlar. Åžeytan en fazla; cihad, hicret ve infak ibadetlerine zehrini akıtarak Allah rızasını bulandırıp nefislere pay biçmek istiyor. Bu nedenle Rabbimiz, özellikle çok önemli olan bu üç ibadetin Allah yolunda olmasına dikkat çekerek uyarıyor kullarını. (Bkz. Bakara, 2/154, 190, 218; Nisa, 4/89)"Ne oluyor size ki, Allah yolunda harcamıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah'ındır."(Hadid, 57/10 Bkz. Bakara, 2/261, 262)buyuruyor.
Ayrıca: "Allah'ın size bağışladığı servetinizden siz de onlara yardım ediniz."(Nur, 24/33) buyurarak serveti kendisinin verdiÄŸini hatırlatıyor. Aslında bu ve benzeri ayetler, -Karun Mantığıyla- serveti, kendi güçleri, kuvvetleri ve üstün zekâlarıyla elde ettiklerini sanan kimselere de bir cevap niteliÄŸindedir."Karun: O (servet) bana ancak kendi bilgim sayesinde verildi, demiÅŸti. Bilmiyor muydu ki; Allah, kendinden önceki nesillerden, ondan daha güçlü, ondan daha çok taraftarı olan kimseleri helâk etmiÅŸti."(Kasas, 28/78)
Kehf suresinde Rabbimiz, bu hususu bir anekdotla açıklıyor kullarına: Ä°ki bahçe sahibi biri, bahçelerini kendi bilgisi ve gücüyle elde ettiÄŸini, onun hiçbir zaman yok olmayacağını iddia ediyor. (Bkz. Kehf, 18/32 - 36) Rabbimiz, onun bahçesini çerçöp haline getiriyor. Onun bu düÅŸüncesinin ÅŸirk olduÄŸunu ifade buyuruyor. (Bkz. Kehf, 18/38, 42)
Yanlış anlaşılmamalı; bilginin, zekânın, çalışmanın önemini yadsımıyoruz. Tembellik kınanıyor dinimizde. Çalışıp kazanarak tasaddukta bulunmayı (veren el olmayı) teÅŸvik ediyor Önderimiz (sav). Fakat bilmeliyiz ki; Rızkın sahibi Allah'tır. DilediÄŸine daraltır, dilediÄŸine geniÅŸletir. Kullar, ellerinden geleni yaptıktan sonra rızkın geniÅŸliÄŸinin de, darlığının da, bir sınav olduÄŸunu unutmamalıdırlar. Varlığa karşı ÅŸükürle; yoksulluÄŸa karşı da sabırla deneniyoruz. Varlıklı insanlar, Allah'ın verdiÄŸi maldan yoksulun da hakkının bulunduÄŸunu bilmelidirler. (Bkz. Zariyat, 51/19; Rum, 30/38; Mearic, 70/24, 25; Enam, 6/141)
Hayat anayasamızda infak, Müslümanların önemli özellikleri arasında sayılıyor
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız