Modern Dünyanın Labirentlerinde Ruh Sağlığımızı Koruyabilmek , Ramazan Kayacık
Sayı : 515   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hedef Noktası

Ramazan Kayacık

Modern Dünyanın Labirentlerinde Ruh Sağlığımızı Koruyabilmek

  • 31 Ekim 2025
  • 74 Görüntülenme
  • 515. Sayı / 2025 Kasım



İslam'a göre ruh sağlığının temelini yaratıcıyla kurulan sağlam bir iman bağı oluşturur. Bu bağ, hayata anlam kazandırır ve insanı zorluklar karşısında daha dirençli hale getirir. İbadetlerle güçlenen Allah-insan ilişkisi insanın iç dünyasına çeki düzen verir, hayatı anlamlı bir çerçeveye oturtur. İslam, hayata karşı olumlu, uyumlu bir tavır sergilemeyi teşvik eder. Bu pozitif tutum şükür, sabır ve tevekkül kavramlarıyla şekillenir.

Günde beş vakit huşu içinde kılınan namaz, bunca koşuşturmalar içinde düzenli bir mola ve yeniden odaklanma imkânı sunar. Namaz sayesinde insan meşguliyetlerinden belli bir anlığına da olsa uzaklaşarak Allah'a yönelir ve bir çeşit zihinsel sıfırlanma sağlamış olur.

Modern hayatın getirdiği hayati kolaylaştıran birçok imkanlar yanında; beraberinde hızlı, tempolu ve rekabetçi bir toplum yapısını da eşantiyon olarak önümüze koymuştur. Peki, bu karmaşa ortamında zihinsel ve duygusal dengemizi nasıl koruyacağız?

Yaşadığımız hayatın hızı, sürekli değişen dinamikleri ve dijital çağın getirdikleri insanların ruh sağlığı üzerinde negatif baskı oluşturmaktadır. Bu nedenle insanların ruh sağlıklarını korumaları her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

Akıllı telefonlar, sosyal medya ve yapay zeka. modern hayatın vazgeçilmezleri arasında yer alsa da teknolojinin bilinçsiz kullanılması insanın ruh sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir.

Günlük hayatın koşuşturmacaları içinde zihin sayısız uyarıcılarla uyarıldığından bu durum zihinsel yorgunluğa, odaklanamama, depresyonlar gibi birçok psikolojik rahatsızlıklara yol açıyor. Böyle bir ortamda bu sorunların çözümü için çalışmalar da hızla devam etmektedir.

Bu sorunun çözümüne yönelik çalışmalar sürerken araştırmalar insanın ruh sağlığını korumanın ilk adımının insanın kendine zaman ayırmasını, duygu ve düşüncelerinin farkında olmasını, kendi iç dünyasına yönelmesini öneriyor. Sevdiklerimize, ailemize zaman ayırmayı, kaliteli zaman geçirmeyi tavsiye ediyor. Kaliteli zaman geçirmek, aynı ortamı paylaştığımız halde kendimizi cep telefonlarına kaptırmamız değil, birbirimize odaklandığımız, birbirimizi konuştuğumuz-dinlediğimiz, anlardır.

Çağın getirdiği bireyselleşmeye rağmen bu durum insanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğini değiştirememektedir. Bu nedenle ilgi alanlarımıza uygun kurslara, atölyelere veya sivil toplum kuruluşlarının çalışmalarına katılarak yeni insanlarla tanışmalı, sosyal çevremizi genişletmeliyiz. Güçlü ve sağlıklı aile yapısı ve insani ilişkiler insanın ruh sağlığı için önemli koruyuculardır

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

515. Sayı Kasım 2025