Allah Teâlâ Kitab’ında geçmiÅŸ peygamber ve kavimlerden bahsederek aynı hataya Hz. Peygamber’in (sav) ve Müslümanların düÅŸmemesini istemektedir. Allah Teâlâ, sıkıntılar karşısında Davud (Bkz.Sâd, 38/17) ve azim sahibi peygamberleri (Bkz.Ahkâf, 46/35) örnek almasını tavsiye ederken; “Balık sahibi (Yunus) gibi olma” (Kalem, 68/48) buyurarak da Peygamber’ini (sav) uyarmıştır. Müslümanlar da önceki kavimlerin peygamberlerine karşı yaptığı hataları yapmamaları konusunda uyarılmışlardır.
Hz. Davud (as), kendisine verilen peygamberlikle birlikte bir krallık verilmiÅŸ hatta adaleti tesis için davaları baÅŸkasına bırakmamış genellikle kendisi bakmış (Bkz.Enbiyâ, 21/78, 79; Sâd, 38/21-25), devlet imkânlarıyla geçinmek istememiÅŸ ve bir meslek sahibi olarak ailesinin geçimini saÄŸlamıştır. Allah Teâlâ da kendisine demiri kullanışlı hale getirerek zırh yapımını öÄŸretmiÅŸtir.
Allah Rasûlü’nün arkadaÅŸları olan Sahabe, canlarını ve mallarını tereddüt etmeden Ä°slâm için ortaya koymaları, Hz. Peygamber’e (sav) gönülden baÄŸlanmaları, Kur’an ve sünneti yaÅŸama ve yaÅŸatmadaki gayretleri sebebiyle Allah Teâlâ tarafından insanlığa örnek gösterilmiÅŸlerdir.
Ä°nsanoÄŸlu, edindiÄŸi tecrübeleri sonra gelen nesle aktaran bir varlıktır. DiÄŸer bir tabirle sonra gelen nesil öncekilerin tecrübelerinden ve davranışlarından istifade eder ve onlar gibi olmaya çalışırlar.
Bu anlamda sonra gelen nesil önceki neslin olumlu yanlarını örnek almalıdırlar. Bu durum insanlarda olduÄŸu gibi peygamberlerde de böyledir. Allah Teâlâ Kitab’ında geçmiÅŸ peygamber ve kavimlerden bahsederek aynı hataya Hz. Peygamber’in (sav) ve Müslümanların düÅŸmemesini istemektedir. Allah Teâlâ, sıkıntılar karşısında Davud (Bkz.Sâd, 38/17) ve azim sahibi peygamberleri (Bkz.Ahkâf, 46/35) örnek almasını tavsiye ederken; “Balık sahibi (Yunus) gibi olma” (Kalem, 68/48) buyurarak da Peygamber’ini (sav) uyarmıştır. Müslümanlar da önceki kavimlerin peygamberlerine karşı yaptığı hataları yapmamaları konusunda uyarılmışlardır. (Bkz.Bakara, 2/108; Ahzâb, 33/69)
YaÅŸayan Kur’an Efendimiz (sav)
Bu anlamda ilk modelimiz baÅŸta peygamberler ve O’nun güzide ashabıdır. Allah’ın Rasûlü, sıradan bir insan deÄŸildir. “Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası deÄŸildir. Fakat o, Allah'ın Rasûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her ÅŸeyi hakkıyla bilendir.” (Ahzâb, 33/40) Rabbimiz, Rasûlü’nün yüce bir ahlak üzere olduÄŸunu haber vermektedir: “Ve sen (Ey Rasûlüm) elbette yüce bir ahlâk üzeresin.” (Kalem, 68/4) Yine Rabbimiz, elçisinin ahlakından övgüyle bahsetmektedir. “Andolsun ki, Rasûlüllah, sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuÅŸmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için güzel bir örnektir.” (Ahzâb, 33/21) ayeti nazil olunca sahabeden Sa’d b. HiÅŸâm, Allah Rasûlü’nün güzel ahlakının nasıl olduÄŸunu Hz. AiÅŸe annemize sorunca “Sen Kur’an okuyorsun deÄŸil mi? O’nun ahlakı Kur’an’dı” (Müslim, “Salâtü’l-Misafirîn”, 139;Ebû Dâvûd, “Tatavvu”, 26) demiÅŸtir. Ayetlerde ve hadislerde sık sık örnekliÄŸinden bahsedilen bir peygamber de Davud (as)’dır.
Bir Model Ä°nsan Hz. Davud (as)
Hz. Davud (as), kendisine verilen peygamberlikle birlikte bir krallık verilmiÅŸ hatta adaleti tesis için davaları baÅŸkasına bırakmamış genellikle kendisi bakmış (Bkz.Enbiyâ, 21/78, 79; Sâd, 38/21-25), devlet imkânlarıyla geçinmek istememiÅŸ ve bir meslek sahibi olarak ailesinin geçimini saÄŸlamıştır. Allah Teâlâ da kendisine demiri kullanışlı hale getirerek zırh yapımını öÄŸretmiÅŸtir. “… Ona (Davud) demiri yumuÅŸattık. GeniÅŸ zırhlar imal et, dokumasını ölçülü yap…” (Sebe, 34/10-11. Ayrıca bkz. Enbiyâ, 21/80).
Hz. Peygamber (sav) de Hz. Davud’un (as) bu hasletini takdir etmiÅŸ ve ashabına bizzat O’nun ismini de vererek örnek almalarını tavsiye etmiÅŸtir. "Ä°nsanın yediÄŸinin en güzeli kendi kazandığıdır. Allah'ın nebisi Davud kendi elinin emeÄŸinden baÅŸkasını yemezdi." (Buhârî, “Buyu”, 15, “Enbiyâ”, 37)
Güzel sesiyle bol bol Allah’ı zikrederdi. Hz. Davud’a (as) güzel konuÅŸma (Bkz.Sâd, 38/20) ve güzel bir ses verilmiÅŸtir. Hz. Peygamber (sav) bir gün Ebû Musa’l-EÅŸari’ye “Ey Ebû Musa! Sana Davud'un mizmarlarından bir mizmar verilmiÅŸtir." (Buhârî, Fedâilu’l-Kur’an, 31; Müslim, Misâfirîn, 235, 236) buyurdu. Davud (as) kendisine verilmiÅŸ bu güzel sesle yetinmez aynı zamanla çok hızlı Zebur’u okuduÄŸu Ebû Hureyre’den rivayet edilen bir hadiste belirtilmiÅŸtir: "Davud'a kıraat kolaylaÅŸtırılmıştır. O bineÄŸinin hazırlanmasını emreder ve daha bineÄŸi hazırlanmadan Zebur'u okurdu…" (Buhârî, “Enbiyâ”, 37)
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Davud’un (as) hep Allah’a yöneldiÄŸi (Bkz.Sâd, 38/20) sabah akÅŸam Allah’ı tesbih ettiÄŸi (Bkz.Sebe, 34/10; Sâd, 38/18) hadislerde ise insanların en çok ibadet edeni olduÄŸu (Bkz.Müslim, Sıyâm, 182; Tirmizî, Deavât, 72) bildirilmiÅŸtir. Davud’un (as) bu özelliÄŸini Hz. Peygamber (sav) ashabına da tavsiye etmiÅŸtir. Abdullah b. Amr, Rasûlüllah’ın kendisine ÅŸöyle tavsiye ettiÄŸini bildirmektedir: “Allah'a en sevimli olan oruç, Davud Peygamber'in orucudur. Davud bir gün oruç tutar, bir gün tutmazdı. Allah'a en sevimli olan namaz da yine Davud Peygamber'in namazıdır, O gecenin yarısını uyur, üçte birinde namaz kılar, altıda birinde tekrar uyurdu.” (Buhârî, “Enbiyâ”, 37, “Teheccüd”, 7; Müslim, “Sıyâm”, 188)
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız