Sünnî düşünce diye bir şey yok: Sünnî düşünce yerlerde sürünüyor! Sünnîler, ya selefî damara kaçıyorlar ya da seküler akademinin Batılı ezberlerini pazarlıyorlar! Gazâlî’nin akidede, kelâmda, fıkıh usûlünde, siyaset düşüncesinde yaptığı Sünnî entelektüel atılıma benzer bir inşa ve meydan okuma çabası ortaya koyacak uzun soluklu, köklü bir fikrî atılıma ihtiyacımız var.
Sünnîler hem kemiyet hem de keyfiyet bakımından İslâm dünyasının omurgasını oluşturuyor. Ana omurgasını.
İslâm tarihini Sünnîler yaptılar, esas itibariyle: Haçlılarla ve Moğollarla Sünnîler savaştılar. Sünnîler birinci medeniyet buhranı sırasında Haçlılarla ve Moğollarla ölüm kalım savaşı verirken, Şam’a ve Kahire’ye hâkim olan Şiîler, Bağdat’taki hilafete ve Selçuklulara kan kusturdular!
Birinci medeniyet buhranı sırasında hem dışarıdan hem de içeriden büyük bir saldırıyla karşı karşıya kaldı İslâm dünyası. Dışarıdan Haçlı ve Moğol sürüleri, Kaşgar’dan Buhara’ya, Semerkant’tan Bağdat’a kadar İslâm dünyasının merkez coğrafyasını cehenneme çevirdiler. İslâm medeniyetinin bütün kurucu ve koruyucu şehirlerini yerle bir ettiler!
Buhara kaç kez yerler bir oldu! Taşkent, Herat, Hive, Nişabur kaç kez öldü öldü dirildi! Buldozerlerle kökleri kazınan bu şehirler en son Timur ve oğlu Şahruh ile torunu Uluğbey tarafından sil baştan inşa edildi. Timur, sahipkırandı; sahipkıran yani dünyaya hâkim olan dört büyük hükümdardan biri. İslâm dünyasını yeniden ayağa kaldıran en büyük atılımlardan birini o yapmış, bütün kökü kazınan İslâm şehirlerini o ve çocukları yeniden inşa etmişti.
Timurîlerden önce başlayan, Timur’un ve çocuklarının özgüvenlerini de inşa eden entelektüel hareket, büyük direniş ve dirilişin sağlam temellerini ekti: Gazâlî’nin kurucu tarihî rol üstlendiği, önce akidenin, sonra bütün ilimlerin ve siyasetin büyük bir fikrî bir atılımı mümkün kılacak Sünnî entelektüel ana omurga üzerinden inşası yolculuğuydu bu. Gazalî’nin Sünnî entelektüel ana omurgayı inşa etmek için başlattığı bu medeniyet tasavvuru inşası yolculuğu, sonraki yüzyıllarda hem çok güçlü bir entelektüel seviyeye ve performansa sahip Şiî düşünceye ve dünyaya meydan okudu, hem de Sünnî omurganın bütün alanlara, hayatın kılcal damarlarına kadar nüfuz etmesini sağlayacak temelleri atmayı başardı.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız