İslami gelenekte yağmur yağdırması için Yüce Allah’a dua etmeye “istiskâ” denilir. Bu kelime Kur’an-ı Kerim’de de açıkça yer alır. Bu ayetlerden birisinde, Hz. Musa’nın kavminin kendisinden su istediğinde (Bkz.Âraf, 7/160), diğer ayette ise Hz. Musa’nın kavmi için Allah’tan su istediğinde istiska kelimesi geçer. (Bkz.Bakara, 2/160) Bununla birlikte yine Hz. Hûd ve Hz. Nûh peygamberler, Yüce Allah’ın yağmur göndermesi için kavimlerinin bağışlanma dilemelerinde de isitska kelimesi kullanılır.

Yüce Allah çölde yaşayanlara da gökten su indirmiştir. Kaldı ki Hz. Peygamber (sav) birçok defa yağmur duasına çıkmış, hatta yaşadığı çölde yağmurun çok yağdığı zaman da bu yağmurları kurak bölgelere yönlendirmesi için Yüce Allah’a dua etmiştir. Bu rivayetlerden birisinde kuraklıktan dolayı bir Müslümanların Hz. Peygamber (sav)’den yağmur duası istemesi üzerine Allah Rasülünün dua ettiği ve çok geçmeden yağmurun yağmaya başladığı anlatılır. (Bkz. Buharî “İstiskâ”, 6-8; Müslim “Salatü’l-istiskâ”, 8-9)

“Geçenlerde birisi “Dua ile yağmur yağsaydı Arabistan çöl olmazdı” şeklinde bir tweet attı. Böyle inanan bir kimseye nasıl cevap verilebilir?”

Dua ile yağmur yağsaydı Arabistan çöl olmazdı, diyen bir kimse hakkında iki şey düşünmek lazım. Ya bu kimse, pozitivist bir din anlayışına sahiptir ya da Hz. Peygamber (sav)’den yağmur duasıyla ilgili gelen rivayetleri kabul etmemektedir.

Geçen yüzyılda sömürge dönemi yaşamış İslam dünyasının muhtelif köşelerinde ya da Batı’da yaşamış bazı Müslüman aydınlar ve bilim adamları ya doğrudan veya dolaylı olarak mantıkçı pozitivizmin etkisinde kalarak dinin sem’iyyatla ilgili konularını modern bilimin yöntemleriyle anlamaya çalışmışlardır. Mantıkçı pozitivizmin elinde bilim, salt maddi gözlem ve laboratuar ortamında deney konusu olan şey olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, din ve metafizikle ilgili konular anlamsızdır. Hâlbuki bilim, verilerle hareket eder, doğrulayamadığını değil, yanlışlığını ortaya koyduğu şeyleri inkâr eder. Bizde bilimcilik, bilim olmaktan çıkmış bir ideolojiye dönüşmüştür. Bu sebeple bilimcilik oynayanlar, önyargılı olarak dinle ilgili doğrulayamadıkları meseleleri reddetmektedirler.