İman aslında kalbin işidir. Ve iman için kişi Kur’an bilmek zorundadır. Önce bilecek kişi, inanacak ve sonra da onu amel haline getirecek. Bilmeden inanılmadığı gibi inanmadan da yapılmaz. Neye inanıyoruz? Bunu bileceğiz. Meselâ benim kaç tane salih amelim varsa o kadar imanım var demektir. Meselâ benim yirmi tane salih amelim varsa yirmi tane imanım var demektir. Bunu çoğalttıkça benim imanım da çoğalacaktır.
"İnananlar ancak o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri titrer, ayetleri okunduğu zaman bu onların imanlarını artırır. Ve Rablerine güvenirler; namaz kılarlar; kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarf ederler." (Enfal, 8/2-3)
Müminlerin, gerçek müminlerin özelliklerinin açıklandığı bir ayet. Gerçekten inanmış, tam anlamıyla iman etmiş, emniyet ve güvenlik içine girmiş, Rabbiyle tam bir diyalog halinde, rıza halinde olan, Allah’tan ve O’ndan gelenlerin tümünden razı olmuş müminlerin özellikleri şunlardır:
Allah anıldığı zaman, Allah’ın esmâsı’ndan birisi gündeme geldiği zaman veya ef’ali, fiilleri, sıfatları, ayetleri gündeme getirildiği zaman, en büyük olarak Allah gündeme getirildiği zaman, Rab olarak, İlâh olarak, Melik olarak, Rahmân olarak gündeme getirildiği zaman kalpleri titreyen, kalplerinde bir hareket, bir depreniş, bir heyecan, bir arzu, bir saygı meydana gelen kimselerdir onlar.
Evet, kalpler ancak Kur’an’la mutmain olur. Ancak Kur’an’la itminan bulur, ancak onunla yatışır ve sükûnete kavuşur. Çünkü kalp Allah’ın ayetlerini duydukça, tanıdıkça şüphe ve tereddütlerden kurtulup doyuma ve itminana ulaşacaktır.
Bu ayetin bize anlattığına göre kalplerin itminana kavuşmasının birinci yolu elimizdeki şu Kur’an ayetleridir. Bunun bir ikinci yolu da yine kitabımızın Bakara suresinin beyanıyla meşhut ayetlerle olacaktır. Rabbimizin kâinata serpiştirdiği görsel ayetlerini gördükçe kalpler doyuma ulaşacaktır.
Allah’ın ayetleri kendilerine tilâvet olunduğu, duyurulduğu, izlettirildiği zaman onların imanları artar. Gerek Allah’ın şu elimdeki kitabının ayetlerini okuyarak izlediği veya gerekse ayetleri okuyan bir Müslüman kardeşinin kendisine duyurmasıyla izlediği zaman onların manasına nüfuz ederek, Rabbinin kendisinden istediklerinin bilincine ererek, farkına vararak dinlerler. İşte böyle ne dendiğini, ne istendiğini anlamaya, kavramaya çalışarak izleme onların imanlarını artırır. Çünkü böyle ayetler üzerinde kafa yorarak izleyenler görürler ve anlarlar ki tüm kâinatta Allah’ın yasaları uygulanmaktadır. Çevrelerinde cereyan eden tüm hadiselerde bu Allah yasalarının uygulandığını gören müminlerin imanları artacaktır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız