Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Değerli Okuyucularımız

  • 06 Temmuz 2021
  • 872 Görüntülenme
  • 463. Sayı / 2021 Temmuz

Yaratılmış varlıklar içerisinde melekler, cinler ve insanlar; akıl, idrak ve irade sahibi varlık kategorisini oluşturur. Melekler, Allah tarafından kendilerine verilen görevleri eksiksiz yerine getirmekle yükümlü varlıklardır. İnsan ise onlardan farklı olarak kendi iradesiyle düşünüp düşüncelerini eyleme dönüştürebilmekte ve bunların sonuçlarından sorumlu olmaktadır. Kur’an’ın ifadesiyle Allah Teâlâ insanı en güzel bir yaratılışla yaratmıştır. Göklerin, yerin ve dağların yüklenmekten çekindiği emaneti yüklenmiştir. İnsan yeryüzünün halifesi kılınmıştır. İnsanın bu dünyadaki asli vazifesi Allah’a kulluk etmektir. Bu sorumluluklarını yerine getirebilmesi için yeryüzü insanın yaşamına uygun bir şekilde düzenlenmiş ve tabiattaki her şey onun istifadesine sunulmuştur. Aynı zamanda insana akıl ve irade verilmiştir. Ancak insan akıl ve iradesiyle iyilik yapabilme özellikleri yanında nankörlük ve acelecilik gibi özellikleri sebebiyle kötülüğe de yönelebilen bir varlıktır.

İnsan, Allah’ın yol göstermesi ve fıtratına koyduğu doğruyu bulma potansiyeliyle akıl ve iradesini iyilik yönünde kullandığında manevi açıdan yükselir, dünya ve ahiret mutluluğuna ulaşır. Şeytan ve heva gibi saptırıcıların yolundan giderek kötülüğü tercih etmesi durumunda ise yaptıklarının sonucunu hem dünyada hem de ahirette görür.

Akıl ve özgür irade sahibi bir varlık olarak insan aynı zamanda sorumlulukları da olan bir varlıktır. Akıl ve irade nimeti insana beraberinde bazı yükümlülükler de getirmektedir. Zaten insanın imtihana tabi tutulması, emir ve yasaklarla muhatap olması ve yaptıklarından sorumlu tutulup hesaba çekilmesi ona verilen bu seçme özgürlüğü sebebiyledir. Şayet tercihte bulunabilme durumu olmasaydı o zaman imtihana gerek kalmaz, sorumluluk diye bir şeyden bahsedilemezdi.

İnsanlar inandıklarından, tercih ettiklerinden ve yaptıklarından sorumludur. Çünkü kendisine verilen akıl ve özgürlük onun bütün bunlardan sorumlu olması sonucunu doğurur. “Kim iyi bir iş yaparsa bu kendi lehinedir. Kim de kötülük yaparsa aleyhinedir. Rabb’in kullara zulmedici değildir.” (Fussilet, 41/46) “Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah çoğunu affeder.” (Şura, 42/30) “O gün kimseye, hiç mi hiç zulmedilmez. Size ancak işlemekte olduğunuz şeylerin karşılığı verilir.” (Yâsîn, 36/54)

Kur’an’da Allah’ın insanları güçleri ölçüsünde sorumlu ve yükümlü kıldığı açıkça belirtilmiş ve üstesinden gelemeyecekleri yükümlülükleri onlara yüklemediği ısrarla vurgulanmıştır. “… Bir insan ancak gücü yettiğinden sorumlu tutulur…” (Bakara, 2/233) “… Biz herkese ancak gücünün yettiği kadarını yükleriz…” (En’am, 6/152)

İnsan, sorumluluğunun farkında olarak hareket etmeli ve iyilik yapmanın yollarını aramalıdır. Çünkü Kur’an’a göre zerre kadar da olsa insan bütün yaptıklarının hesabını verecektir. “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür.” (Zilzal, 99/7-8) Allah kullarına hiçbir zaman zulmetmez ve onların kötülüğünü hiçbir şekilde asla istemez. “İşte bu, ellerinizle yaptığınız yüzündendir, yoksa Allah kullara zulmedici değildir.” (Enfal, 8/51) “Bu, dünyada iken kendi ellerinizle yapmış olduğunuzun karşılığıdır. Yoksa Allah kullarına zulmetmez.” (Al-i İmran, 3/182)

Kur’an’da imtihanın bir parçası olarak insanların korkuyla, açlıkla, hastalık ve ölüm gibi musibetlerle imtihan edileceği vurgulanmaktadır. Bu imtihanlar karşısında övgüye değer bir davranış olarak önerilen şey sabırdır. “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!) Sabredenleri müjdele! O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler.” (Bakara, 2/155-156)

 

Allah kullarını farklı şekillerde imtihan eder. İnsan bazen musibetlerle bazen de kendisine Allah tarafından lütfedilen nimetlerle imtihana tabi tutulur. Bu sayımızda siz değerli okurlarımızın huzuruna “Müslümanların İmkânlarla İmtihanı” dosyasıyla çıkıyoruz.

Makaleleriyle sizlerin huzurunuzda olmamıza vesile olan bütün değerli yazarlarımıza en kalbi teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz değerli okurlarımızı, Rabbimizin lütfettiği imkanlar ile imtihanlarımız konusunda bilgilenmek ve şuurlanmak için dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.

463. Sayı Temmuz 2021