Nimetler karşısında şükretme, verilen nimetleri ve imkânları ibadete çevirme; musibetler karşısında da sabrederek razı etme borcumuz var Allah’a. Şükür ve sabırla tartılıyoruz.

Çağımızda, yeryüzü coğrafyasında zorlu bir sınav geçiriyor Müslümanlar. Kimi perişan… Canından, malından, namusundan emin değil. Yağmur gibi bombalar yağıyor topraklarına. Kaçanların birçoğu yollarda telef oluyor. Kimi de sınırsız bir israfla, şımarıklıkla, şükürsüzlükle zevk ve sefa içinde yüzüyor. Allah’ın verdiği nimetleri ibadete çeviremiyor, İslam’a ve Müslümanlara duyarız bir hayat yaşıyor.

Gözetimindeyiz Yaratan’ın (cc).

Biz görmesek de, O görüyor bizi. Biliyor ne düşündüğümüzü, ne konuşup ne yaptığımızı. Kalplerde geçeni bile biliyor. Günü gelende, sorgulayacak hepimizi.

Nimetlerle ve musibetlerle sınıyor bizi.

“Mallarınızla ve canlarınızla mutlaka sınanacaksınız.” (Ali İmran, 3/186)

“Sonra o gün (gelende, verilen) nimetlerden (mutlaka) sorulacaksınız.” (Tekasür, 102/8)

“Ve siz mutlaka yaptığınız her şeyden sorulacaksınız.” (Nahl, 16/93)

İyiliklerle ve sıkıntılarla sınanıyoruz. Karşımıza çıkan her olay, her konu bir sınav sorusu. Sınanıyoruz cevaplarımızla.

İmanımız tartılıyor sürekli. Düşündüklerimiz, söylediklerimiz, davranışlarımız tartılıyor…

Tercihlerimizle, seçimlerimizle; kazandıklarımızla ve harcadıklarımızla tartılıyoruz.

Görevlerimiz, sorumluluklarımız, canımız, malımız, ailemiz, yaşadığımız dünya emanet bize. Emanetlere vefamızla sınanıyoruz. Sorumsuz ve başıboş olarak gönderilmedik dünyaya.

“İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor.” (Kıyamet, 75/36) buyuruyor Yaratan.

“Bizim, sizi boş yere, bir oyun ve eğlence olarak yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi (hesaba çekilmeyeceğinizi) mi sanıyorsunuz?” (Müminun, 23/115) buyuruyor.

Sadece inanmak yeterli değil elbet. İnancın gereğini yerine getirmekle de deneniyoruz: “İnsanlar, (sadece) inandık, demeleriyle bırakılacaklarını ve sınava çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar. Evet, ant olsun ki biz, kendilerinden öncekileri de sınadık.” (Ankebut, 29/2, 3; İnsan, 75/36)

Hayat bunun için, ölüm bunun için… Allah, kimin daha güzel iş yapacağını denemek için hayatı ve ölümü yarattı.

“Her can ölümü tadacaktır. Biz sizi, iyilik ve kötülükle deneyerek imtihan etmekteyiz ve siz sonunda bize döndürüleceksiniz.” (Enbiya, 21/35)

Bazen basit oluyor imtihanımız, bazen ağır. Yükümüzü hafifletmesi için; “Rabbimiz, gücümüzün yetmeyeceği şeyleri bize yükleme.” (Bakara, 2/286) diye dua etmemiz isteniyor Kutlu Kitabımızda.