Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hususi Fikirler

Mustafa Çelik

Gaye-i Hayatımız Allah'ın Hükmüne ve Hakimiyetine Hizmettir

  • 01 Ekim 2023
  • 286 Görüntülenme
  • 490. Sayı / 2023 Ekim



İnsan olarak yaratılış gayemizi Allah’a karşı olan sorumluluklarımız oluşturmaktadır. Çünkü yaratılış gayemiz, ayetlerde de belirtildiği gibi O’na kulluk etmektir. Yine bu anlamda Yüce Allah, “ Ben cinleri ve insanları başka değil sırf bana kulluk etsinler diye yarattım.” (Zariyât, 51/56) buyurarak insanın yaratılışının gayesiz olmadığını ortaya koymuştur.

 

 

Kur’an’da benzeri çokça bulunan bu ayetler, insana dünya hayatında yapması gereken esas görevinin açık bir tarifini ihtiva etmektedir. O görev, bu dünya gezegenini imar etme uğrunda faal bir insan topluluğu oluşturmaktadır. İmar kelimesinin içine aldığı maddi, ilmi ve iktisadi manaların tamamını şamil, topyekûn bir imardır. Bunun için Allah, kendisinin çizdiği şekilde bu görevi kabul eden insanı “Halife” lâkabıyla şereflendirmiş, ona “imamlık-önderlik” sıfatını vererek ikramda bulunmuştur.

 

 

Hükümlerin ve hâkimiyetlerin çarpıştığı bir dünyada Allah’ın hükmüne ve hâkimiyetine hizmeti esas almak, insan olarak hayatın yaratılış gayesine kavuşmaktır. Allah'ın arzında gaye-i hayatımız, Allah'ın varlığına ve birliğine şeksiz ve şüphesiz iman etmektir. Sadece ve sadece O'na ibadet etmektir. Bir tek O'ndan eman ve bağışlanma dilemektir. Her türlü azamet ve yüceliğin, yalnızca Allah'a ait olduğunu kabul etmektir. Allah’ın hükmü ve hâkimiyetiyle çelişen ve çatışan bütün hükümleri ve hâkimiyet çeşitlerini temelinden reddetmektir.

Bil ki; din, insanın varlığını sağlıklı devam ettirebilmesi, dünya ve ahiret mutluluğunu kazanabilmesi için Allah-Teâlâ tarafından gönderilmiş ilahi kılavuzdur. Başka bir ifadeyle din, Allah-û Teâlâ tarafından korunan ilahi kanunlar manzumesidir. Yüce Allah, insanlığın doğuşundan itibaren, insanlığa dönem dönem kitaplar ve peygamberler göndermek suretiyle onları dinsiz bırakmayıp onlara dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak için dinî öğretilere muhatap kılmıştır. Demek ki, din, Kur’an, peygamber ve vahiyler, insan için, insan varlığının sağlıklı idamesi, dünya ve ahiret mutluluğuna eriştirmek içindir. Tabiî ki, burada onun hür iradesi devreye girer. Eğer akıl nimetini iyi kullanıp, doğru yolu seçerse mutluluğa, eğriyi seçerse her iki dünyada mutsuzluğa muhatap olur. Dinimizin Yüce Kitabı Kur’an-ı Kerim ve Sevgili Peygamberimiz Muhammed (sav)’in bizlere ve tüm insanlığa daveti, iyi insan olmak hedefine matuftur. Bu çağrılara kulak verip onun gereğini yerine getirmek, yaratılış gayesine uygun davranışta bulunmaktır

Din, insanın beşikten mezara kadar Yaratıcısıyla ve diğer varlıklarla münasebetlerini düzenleyen kanun, nizam ve yol diye tarif edilir. Buna göre din, Yaratıcı tarafından insana, ölümden önceki ve sonraki hayatında yol göstermek üzere öğretilen bilgileri ihtiva eder. (Bkz.Ebedi yol haritası İslam, Murat Kaya, Sh: 104, İst/ 2009) Din, Allah tarafından korunan değişmez ve değiştirilemez değerler manzumesidir. Bu da hem Allah, hem insan, hem de âlem ile ilişkileri düzenlemek ve insicam içerisinde olmasını sağlamak içindir. Bundan hareketle de, insanın gerçek manada dünyada mutlu bir hayat sürdürmesi din vasıtasıyla olmaktadır. Allah ile içten, güvenli bir bağ ve bu bağın uzantısı olarak başkalarıyla manevi bir beraberlik duygusu üzerine kurulmuş olan dini yaşantı, insan ruhunun özelliklerinin ve güzelliklerinin ortaya çıkarılmasında önemli bir fonksiyon görmektedir. Dinin insanlardan uymalarını istediği inanç, ibadet ve ahlâki ilkeler, insanın sulhu salahı, saadet ve felahı içindir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

490. Sayı Ekim 2023