Batı uygarlığı, bütün iddialarıyla ve değerleriyle Gazze’de tarihe gömülmüştür. İddia edilen o değerlerin hepsinin daha iyi sömürmek için kullanılan maskeler ve kamuflaj malzemeleri olduğu ve Batılıların ne kadar ikiyüzlü, insanlık düşmanı ve hakikat düşmanı bir uygarlığın çocukları olduğu Gazze katliamıyla bir kez daha gün ışığına çıkmıştır.
Filistin direnişi, İslâm dünyasının dirilişinin fitilini ateşleyebilir. İşte bu direnişin diriliş ve varoluş mücadelesine dönüştürülmesi için batılılar gibi “insanı insanın kurdu” olarak gören sapkın anlayışın yıkılması ve yerine insanı insanın yurdu, umudu ve ufku olarak gören Osmanlı’da kristalize olan, herkese kendince hayat hakkı tanıyan İslâm medeniyetinin yeniden formüle edilmesi ve adım adım hayata geçirilmesi yorucu, uzun soluklu yolculuğa çıkılması şart!
Emperyalistler, Osmanlı’yı tarihten silmek için en az üç asır savaştılar Osmanlı’yla her cephede. Sonunda Osmanlı tarihten silindi ama bitirilemedi. Osmanlı bedenen çöktü ama ruhen yaşıyor.
Hatta şöyle söylüyorum bendeniz bunu daha şık ve sarsıcı bir dille: Osmanlı bilfiil / bedenen çöktü ama bilkuvve / ruhen yaşıyor. Batı uygarlığı ise bilfiil / bedenen, ceset olarak yaşıyor ama bilkuvvve / ruhen çöktü, ölü.
İnsanlığa insanlık adına verebileceği bir şey kalmadı Batı uygarlığının. Bunun en ürpertici semiyolojik göstergesi, İsrail terör devletinin çoluk çocuk, hasta yaşlı demeden hastaneyi, üstelik de (birilerine ince mesajlar vermek için) Anglikan Kilisesi’ne ait bir hastaneyi bombalaması, bine yakın çocuğu gözünün yaşına bakmadan hunharca katletmesi üzerine zihnî melekelerinin sağlıklı işlediğinden kuşku duyduğum ABD Başkanı Joe Biden’ın apar topar adeta bir palyaço gibi Tel Aviv’e getirilerek, ABD’nin İsrail’in yanında olduğunu ilan etmesi açık açık, hiç yüzü kızarmadan!
Ardından Netanyahu’nun eli cebinde karşıladığı İngiltere’nin Hindu kökenli başbakanının İsrail’e damlaması…
Ve sonra da Almanya’nın resmen (ve ahmakça, kölece) bir açıklama yaparak İsrail’in yanında olduğunu ilan etmekten çekinmemesi…
Bütün bunlar, 2,3 milyon nüfuslu ve zaten üst üste yaşayan Gazze halkını soykırıma tabi tutmaya ve Gazze’yi hayalet şehre çevirerek yok etmeye, masum insanlarını katletmeye ant içmiş İsrail terör devletine her tür desteği veren Batı uygarlığının o cafcaflı, o ayartıcı demokrasi, insan hakları, hak hukuk söylemlerinin hepsinin Gazze’de çöp olduğunun göstergeleridir!
Batı uygarlığı, bütün iddialarıyla ve değerleriyle Gazze’de tarihe gömülmüştür. İddia edilen o değerlerin hepsinin daha iyi sömürmek için kullanılan maskeler ve kamuflaj malzemeleri olduğu ve Batılıların ne kadar ikiyüzlü, insanlık düşmanı ve hakikat düşmanı bir uygarlığın çocukları olduğu Gazze katliamıyla bir kez daha gün ışığına çıkmıştır.
Dışarıdaki Siyonistlere rahmet okuyacak kadar ruhsuzlaşan Batılıların gönüllü acentası, gönüllü kölesi içimizdeki Siyonistler ve uşaklarının ruhları karardığı için onların gün ışığını ve gerçekleri görmelerini beklemek olmayacak duaya âmin demektir.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız