Estetik; hayatın içinde, tabiatta ve sanatta görülen güzelliklerin bilimidir. Estetiğin konusu, güzelliktir. İnsan, yaşadığı âlemde güzelliği arar. Bu arayışı onun içine yerleştiren ise Allah’tır. Allah (cc), kâinatı da insandaki bu arayışa cevap verecek ve onun güzellik duygusuna hitap edecek mükemmellikte yaratmıştır. Kur’an’da geçen “hüsn, tayyib, zinet, cemil, ni’me, sürur” kavramları sanatla ilgilidir. Hz. Peygamber (sav)’in “Allah güzeldir, güzeli sever.” (Müslim, “İman”, 147; İbn Mace, “Dua”, 10) hadisi, Müslüman sanatçıları estetik duyarlılığa teşvik eder.
İnsanın hayatını anlamlandırıp düzenleyen din, mensuplarının sanat anlayışını da etkiler. Toplumların maddi-manevi kültür faaliyetlerine biçim ve yön verir. Nitekim Müslüman toplumların sanatında da İslam’ın izleri görülür. İslam’a göre sanat, fıtri bir olgudur. Yaratıcının rızasına ulaştıran uğraşlardan biridir. İslam’da sanat, ilahi hakikati arama faaliyeti ve ona ulaşmak için bir vasıtadır. Müslüman sanatçı, güzelliği yarattığına değil; keşfettiğine inanır. Ona göre meydana getirilen eserler, Allah’ın Cemal sıfatının birer tecellisidir. Allah’ın isim ve sıfatlarının tecellileri, usta birinin birer sanat eseri olarak dokunulabilir, duyulabilir ve görülebilir hâle gelir. Sanatçı da buna vesile olan kişidir. Müslüman sanatçı: “Ben göçüp gittikten sonra beni rahmetle ansınlar.” şuuruyla eserinin bir sadaka-i câriye olmasını ister. İslam sanatlarının ilham kaynağı, hayat ve kâinattır. Örneğin tezhip sanatında Kur’an-ı Kerim ve dinî eserler, çiçek motifleriyle süslenir. Kuş gibi hayvanların figürleri ise diğer eserlerin süslemelerinde kullanılır. İlhamın, somut bir eser olarak ortaya çıkış biçimini, sınırlarını ve kurallarını ise Kur’an-ı Kerim’deki esaslar belirler. Kur’an esaslarına göre şekillenen İslam sanatının özellikleri şunlardır:
İslam sanatının dünya görüşü tevhittir: İslam’ın özündeki tevhid ilkesi, Müslüman toplumların sanatlarına birlik kazandırır. Sanatı, evrensel hakikatin dili hâline getirir. Aynı hakikatten beslenen bu ortak sanat anlayışına göre en büyük sanatkâr Allah’tır. O, evreni kusursuz bir denge üzere insanı da en mükemmel şekilde yaratmıştır.(Bkz. Tin, 95/4) Hiçbir şekil ya da suret kalıcı değildir; sadece Allah daim ve bâkidir. Bu anlayıştaki İslam sanatı, insanların Allah’a ait oldukları duygusunu somutlaştırır.
İslam sanatı işlevseldir: İslam sanatı, toplumun maddi ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçlar. İşlevsellikten ödün vermez. İslam sanatında estetik zevk ile işlev birbirini tamamlar. Amaçsız ve sadece zevk için eser ortaya koyma anlayışının İslam sanatında yeri yoktur.
İslam sanatında tekâmül esastır: İslam sanatında, tekâmül etme yani en iyiye ve güzele ulaşma çabası esastır. Müslüman sanatçılar, yerleşmiş sanat geleneğini bozup yenisini yapmak yerine kendilerinden önceki birikimi geliştirmeye çalışırlar. Bu birikimin oluşturduğu sanatsal yapıya, geçmişle uyumlu ancak özgün bir parça eklemek gayretiyle eserlerini verirler.
İslam sanatının bir ahlak anlayışı vardır: Sanatın asıl sahibi Allah’tır. Sanatçı, zaten yaratılmış olanı tasvir ettiğini ve kendisinin sanat adına bir elçi olduğunu bilir. Bu bilince sahip Müslüman sanatkâr, kibirden uzaktır ve tevazu sahibidir. Allah’ın kendisine verdiği ilham ve kabiliyet için şükreder. Yeteneğini, zekâsını, duygularını kullanarak üretmeye ve ruhen olgunlaşmaya çalışır.
İslam sanatında soyutlama (üsluplaştırma) esastır: Kur’an’-ı Kerim’de tasvirle ilgili açık bir yasak bulunmaz. Hadislerde ise tasvir (resim, heykel) hoş görülmemiştir. Müslüman sanatkâr, tevhid hususundaki duyarlılığından dolayı tabiatı olduğu gibi kopyalamaz, gerçeğine birebir uygun tasvir etmez. Tabiatta gördüklerini, soyutlama yoluyla gerçek hâlinden uzaklaştırır. Sonra kendi üslubunu katarak onları şematik birer desen/motif hâline getirir. İslam dini, Müslümanları sanatla ilgilenmeye teşvik eder. Dünyadaki sanat eserlerinin görülmesini, bunlardan ibret ve ilham alınmasını ister.
“Anladım işi, sanat Allah’ı aramakmış.
Marifet bu, gerisi yalnız çelik çomakmış.” (Necip Fazıl Kısakürek, Çile, s.39)
Üstad’ın dizelerinden ilham alarak bu sayımızda sizlerin huzuruna “İslam’ın Sanat ve Estetik Anlayışı” dosyasıyla çıkıyoruz.
Peygamber katili, zalim ve siyonist İsrailoğullarının Filistin’de yıllardır sürdürmüş olduğu zulmün 7Ekim 2023 tarihinden itibaren ulaşmış olduğu vahşete karşı bir haykırış olarak dergimizin bir bölümünü “Filistin” dosyasına ayırdık.
Makaleleri ile elinizde, gönlünüzde ve gündeminizde olmamıza vesile olan kıymetli yazarlarımıza teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz vefalı ve fedakâr okurlarımızı dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.