PKK adlı terör örgütünün kime karşı silahlandırıldığını tahmin etmek zor deÄŸildir. Çünkü bu örgütün savaşı gerçekte IŞİD’e veya bir baÅŸka örgüte karşı deÄŸil, Türkiye’ye karşıdır. DediÄŸimiz gibi IŞİD’e karşı savaşı sadece senaryo gereÄŸidir ve örgütün silahlandırılması için bir gerekçe olarak kullanılmıştır. Bu silahların asıl hedefine konan taraf ise Türkiye’dir. Bundan dolayı ABD’nin bu terör örgütünü silahlandırmasının amacı Türkiye’ye karşı bir savaÅŸtır.
Bu operasyonda PKK’nın kaybetmesi aynı zamanda onun arkasında duran küresel emperyalizmin ve özellikle ABD’nin de kaybetmesi anlamına gelmektedir. GörünüÅŸte teröre karşı savaÅŸtığını iddia eden ABD, Türkiye’ye karşı savaÅŸ halinde olan bir terör örgütüne sınırsız destek vermekten çekinmedi. Ama her ne kadar bu örgüte silah yönünden büyük destek verdiyse de askerleriyle onunla aynı safta savaÅŸma cesareti gösteremedi.
Bütün bu oyunlar karşısında verilen mücadele sonunda Afrin’de elde edilen zafer emperyalizmin PKK terör örgütüyle yaptığı iÅŸbirliÄŸine karşı gerçekleÅŸtirilmiÅŸ önemli bir zaferdir. Ama emperyalizm bu terör örgütünün tamamen etkisiz hale getirilmesini istemiyor. Onun Türkiye’ye karşı bir tehdit aracı olarak kullanılmak üzere varlığını sürdürmesini istiyor. O yüzden Türkiye’nin Afrin’i terör güçlerinden temizledikten sonra izleyeceÄŸi politika önemlidir.
ABD, IŞİD’e karşı savaÅŸtığı iddiasına dayanarak PKK’nın Suriye kanadı durumundaki PYD-YPG terör örgütüne büyük miktarlarda silah verdi. Bizim daha önce de deÄŸiÅŸik vesilelerle gündeme getirdiÄŸimiz üzere IŞİD aslında Suriye direniÅŸini arkadan vurmak amacıyla desteklenen bir örgüttür. Bu örgütün ilk ÅŸekli olan ve 2003’te ortaya çıkan Irak Ä°slam Devleti (IÄ°D) adlı örgüt de Irak’taki ABD iÅŸgaline karşı verilen mücadelenin arkadan vurulması, bu mücadelenin imaj ve itibarının sarsılması için kurdurulmuÅŸtu. Irak’taki ABD ve Ä°ran iÅŸgalinin oturmasında ve iÅŸgale karşı sürdürülen mücadelenin etkisiz hale getirilmesinde bu örgütten büyük ölçüde istifade edildi.
Suriye’de Baas rejimine karşı halk ayaklanmasının baÅŸlamasından sonra da söz konusu ihanet çetesi adını Irak – Åžam Ä°slâm Devleti (IŞİD) ÅŸeklinde deÄŸiÅŸtirerek Suriye’deki olaylara müdahale etmeye baÅŸladı. DAÄ°Åž ÅŸeklindeki kısaltma da aynı ismin Arapçasının kısaltmasıdır. Dolayısıyla IŞİD veya DAÄ°Åž diye okunmasının bir farkı yoktur. BilindiÄŸi üzere bu ihanet çetesi daha sonra ismindeki “Irak – Åžam” kelimelerini kaldırarak kendini sadece “Ä°slâm Devleti” olarak isimlendirmeye baÅŸladı. Ondan sonra Arap medyası da örgütü Tanzimu’d-Devle (Devlet Örgütü) ÅŸeklinde isimlendirmeye baÅŸladı.
Bu örgüt küresel emperyalizmin hem Irak’taki iÅŸgale hem de Suriye’deki zulme karşı verilen mücadeleye çok sinsi ve hain bir ÅŸekilde darbe vurmak amacıyla kullandığı karanlık bir örgüttür.
Bu örgüt Suriye’deki direniÅŸe ihanette adeta bir ÅŸeytan gibi kullanılmıştır. Kendisi dışındaki bütün Ä°slâmî oluÅŸumları ve Müslüman toplulukları tekfir ettiÄŸinden ve onları mürted olarak gördüÄŸünden, aynı zamanda “mürtede karşı savaÅŸ gayri müslim topluluklara karşı savaÅŸtan önce gelir” iddiasını kullandığından Suriye’de direniÅŸ gruplarına karşı savaÅŸarak, onlar Baas rejimine karşı mücadele ederken arkadan vurmuÅŸtur. Bu örgütün Baas rejimine karşı savaşının tek amacı ise direniÅŸ gruplarına karşı savaÅŸarak onlardan aldığı bölgeleri Baas rejimine teslim etmekti. GörünüÅŸte bu toprakları koruma iddiasıyla küçük çaplı direniÅŸ gösterdi. Ama bu direniÅŸ olayın kamufle edilmesi amaçlıydı. Çünkü direniÅŸ gruplarından aldığı bölgelerin birçoÄŸunu zaman içinde Baas güçlerine teslim etti. EÄŸer ki gerçekten buraları koruma niyeti olsaydı en azından rejim güçlerine ciddi kayıplar verdirmesi gerekirdi. Rejim güçlerine kayıp verdirmek yerine kendisinin saflarında, gerçekte imha etmek amacıyla topladığı gençlerin büyük kayıplar vermesine neden oldu. Çünkü dediÄŸimiz gibi örgüt bu gençleri direniÅŸ güçlerine karşı savaÅŸtırmak, zulüm güçleri karşısında da imha etmek amacıyla Irak ve Suriye’ye çekmiÅŸti. Çünkü küresel emperyalizm gerek Afganistan’da savaÅŸan ve gerekse birtakım radikal söylemlere sahip ama Ä°slâmî bilinç konusunda zayıf durumdaki gençlerin bir ÅŸekilde imha edilmesini istiyordu. Irak ve Suriye’de IŞİD adlı ihanet çetesinden de bu amaçla yararlanmıştır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız