Merhaba Değerli Okuyucularımız , Ribat Dergisi Editör
Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Editörden

Ribat Dergisi Editör

Merhaba Değerli Okuyucularımız

  • 05 Nisan 2018
  • 1923 Görüntülenme
  • 424. Sayı / 2018 NÄ°san

Vahiy, Allah’ın insanı kendisine muhatap kabul etmesinin bir neticesidir. Hz. Âdem ile baÅŸlayan insanlık tarihinin her döneminde Allah insanı göndermiÅŸ olduÄŸu ilahi müfredat ile eÄŸitime tabi tutmuÅŸtur. Allah, yaratmış olduÄŸu her ÅŸeyi insanın emrine verirken insandan ise kendisine kulluk istemiÅŸtir. Yaratılanların en ÅŸereflisi olma özelliÄŸine haiz olan insanın bu özelliÄŸini muhafaza etmesi için Allah insanı tarihin hiçbir döneminde kendi başına terk etmemiÅŸtir. Çünkü insan, kendi kendisine bırakılamayacak kadar özel ve deÄŸerlidir. Tarihsel süreç insanın Allah ile baÄŸlarını kopardığı dönemlerde nasıl savrulmalar, bozulmalar, ahlaki kokuÅŸmalar, bidat ve hurafelerle helakler yaÅŸadığının örnekleriyle doludur. Modern dünya Müslümanları gökten kendisine indirilen rahmetin neticesi olan vahiy ipi ile baÄŸlarını koparmanın ve bidat ve hurafelere dalmanın sancılarını çok daha ÅŸiddetli bir ÅŸekilde yaÅŸamaktadır. Gözümüzü yaÅŸamış olduÄŸumuz ÅŸehirden baÅŸlayarak dünyanın her neresine çevirsek vahiy ile baÄŸlarını koparan ve bidatlere baÄŸlanan Müslümanların sancılarına ÅŸahit oluyoruz. Ä°nsan ile vahiy arasındaki baÄŸları koparma ve insanları bidatlere baÄŸlama çabası tarihin her döneminde yaÅŸanmış bir süreçtir. Bu süreci yönetenler tarihin kimi dönemlerinde bizzat devlet adamları olmuÅŸtur. Sahne bazen bilim adamlarına, bazen de filozoflara kalmıştır. Ama en acısı ve en ağır neticeler vereni ise din adamlarının baÅŸrolü üstlendikleri dönemler olmuÅŸtur.

Ülke ve dünya Müslümanları olarak bidat ve hurafelere tabi olmanın ağır faturalarını ödediÄŸimiz bu günlerde sizlerin huzuruna “Bidat ve Hurafeler” dosyasıyla çıkıyoruz.

Muhterem Abdullah Büyük Hocamız: “Ülkemizin, askerimizin ve milletimizin arka bahçesindeki kıyam tüm dünyayı ÅŸoka soktu. Senelerdir Laiklik adına konuÅŸanların ne kadar basit insanlar olduÄŸu da kendiliÄŸinden ortaya çıktı. Daha yolun başındayız… Kel Aliler, 163.madde ile binlerce Müslüman’a zulmeden, irtica adına alnı secdeli insanları çağın dışında gören zihniyetin niyeti ve yaptıkları kendiliÄŸinden tarihin çöp tenekesine atıldı.” Ä°fadesiyle Ülke olarak hak etmiÅŸ olduÄŸumuz beÅŸ temel gücümüze kavuÅŸmaya baÅŸladığımızın tespitini yapıyor ve bu temel güçlerin önemine dikkatimizi çekiyor.

Prof. Dr. Ali Akpınar Hocamız: “Kur’an, ayetleri birbirinin kardeÅŸi ilan eder ve ÅŸöyle der: “Onlara gösterdiÄŸimiz her bir ayet (mucize) kardeÅŸinden daha büyüktü.” (Zuhruf, 43/48) Ayetler birbirlerinin kardeÅŸleridir. Her biri farklı özellik ve güzelliklere sahiptir. Onlara muhatap olanların hepsine ihtiyacı ve hepsinden alacağı ÅŸeyler vardır. KardeÅŸlik, birbirini anlamayı, birbiriyle iletiÅŸim içerisinde olmayı, birbirine destek olmayı, birbiriyle uyumlu olmayı, birbirine muhalif olmamayı gerektirir.” Tespitiyle Kur’an ayetlerini anlamamızda ayetler arasındaki kardeÅŸlik iliÅŸkisini “KardeÅŸ Ayetler” serlevhası ile gündemimize taşıyor.

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay Hocamız: Ä°lk yıllarda alınan din eÄŸitiminin çocuk üzerinde pek çok yönden olumlu etkiler bıraktığı bugün artık bilinen bir gerçektir. Ayrıca bu yaÅŸlarda çocuÄŸun dinî duyguları uyandığından, ona verilen eÄŸitim biçimi daha sonraki yıllarda çocuÄŸun inanç, tutum ve davranışlarını da etkilemektedir.” Ä°fadesiyle çocukların din eÄŸitiminde ilk yılların önemine ve bu yıllarda verilecek din eÄŸitiminin bidat ve hurafelerden arındırılmasına vurgu yapıyor.

Prof.Dr. Ramazan AltıntaÅŸ Hocamız:Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat bir mezhebin deÄŸil, bir zihniyetin genel adıdır. Ehl-i sünnet olmanın olmazsa olmaz ilkelerinin neler olduÄŸunu biz akâid risalelerinden öÄŸreniyoruz. Bunlar arasında Hasan-ı Basrî’nin Kader risalesi, Ä°mam-ı Azam Ebu Hanife Hz.lerinin el-Fıkhu’l-Ekber’i, Ömer en-Nesefî’nin Metnü’l-Akâidi gelir.” Ehl-i Sünnet ve’l-Cemaat’in tarifini yaparak bidat ve hurafelerden arındırılmış bir akaid eÄŸitiminin önemine dikkatimizi çekiyor ve bu konudaki temel ilke ve prensipleri ortaya koyuyor.

Mustafa Çelik Hocamız:Dün Ä°slam olmayan bir ÅŸey bugün de Ä°slam olmaz. Bugün olan bir ÅŸey de dün tamamlanan Ä°slam'a dâhil edilemez. Ä°slam dâhili ve harici müdahalelere kapalı bir dindir. Ä°slam’dan olmayanı Ä°slam’a dâhil edemezsiniz. Ä°slam’dan olanı da Ä°slam’dan çıkartamazsınız. Ä°slam’da olmayanı Ä°slam’a dâhil etme veya Ä°slam’da olanı Ä°slam’dan çıkarma yetkisini kendilerinde bulanlar, Ä°slam’ın sahibine ortak olmaya kalkışanlardır.” Tespitini yaparak Ä°slam’ın aslında bidat ve hurafelere kapalı bir din olduÄŸu gerçeÄŸine vurgu yapıyor.

Makaleleriyle huzurlarınızda olmamıza vesile olan bütün yazarlarımıza en kalbi teÅŸekkürlerimizi arz ediyoruz. Siz deÄŸerli okurlarımızı, hayatımızı en tehlikeli virüslerden olan bidat ve hurafelere karşı korumak için dergimizi baÅŸtan sona okumaya davet ediyoruz.

 

424. Sayı Nİsan 2018