Topluma mutluluğu yaşatacak olanlar ülkeyi yönetenler ve siyasi aktörlerdir. Siyaset: Bir toplumun başına geçerek, onların işlerini onlarının menfaatleri doğrultusunda yürütme sanatıdır ve siyaset, peygamber mesleğidir. Bu nedenle din ile siyasetin, din ile dünyanın, din ile devletin ayrımı ve çatışmaları bize ait olmayıp, İslam düşmanlarının gayrı meşru dayatmalarıdır. Biz Müslümanların dünya ve ahiret hayatı tercihleri birbiriyle uyumlu ve orantılıdır.
Toplumumuz ve insanımız hızla kirleniyor ve kirletiliyor. Siyasetçiler birbirine çamur atıyor, seçmen en az çamurlu gördüğünü seçmeye çalışıyor. Aslında bu toplumun ayrıştıran değil, birleştiren siyasetçilere, insanların gönüllerini kazanmanın seçim kazanmaktan daha önemli olduğunu benimsemiş politikacılara ihtiyacı var. Saygıyı, sevgiyi ve hoşgörüyü siyasetin ortak dili haline getirmeli. Eğer siyasetçiler dürüst olurlarsa valiler, kaymakamlar ve tüm görevlileri onlar gibi düşünmeye ve onlar gibi hizmet sunmaya çalışacaklardır.
Bir ülkede ahlaki çöküntü yaşanıyor, insanlar insanlık değerlerinden uzaklaşıyorsa; bilimsel çalışmalara önem verilmiyor, adaletten bahsedilemiyor ve empati kurulamıyorsa, o ülkede hayatın her alanında istismar var demektir.
İstismar: Birilerinin iyi ve temiz niyetini kötüye kullanmak, fayda sağlamak, haksız kazanç elde etmek, sömürmek, anlamlarına gelir ve istismarın her türlüsü kötüdür.
Her çağda revaçta olan istismarlar; dini istismar, siyasi istismar, cinsel istismar, çocuk istismarı ve diğerleri birbirini takip etmiş gitmiştir.
Ekonominin odağında olanların, politikacıların diğer insanlara göre etki alanları daha geniş olduğu için onların ve muhataplarının etrafında her zaman istismar rüzgârları esebilir.
Refah düzeyi düşük, eğitimsiz, işsiz, çaresiz, umutsuz ve moralsiz insanların çoğunlukta olduğu bir toplumda ne siyasi istikrar, ne sağlıklı bir ekonomi, ne de insan haklarına saygılı sürdürülebilir bir hayat olur, meydan istismara ve istismarcılara kalır.
İstismar; birinin iyi niyetini kötüye kullanmak, olarak tanımlanıyorsa da siyasette istismar sadece bir kişinin değil, bir milletin iyi niyetinin kötüye kullanıldığı anlamına gelir.Siyaset alanında en çok istismar edilen konular inançlar ve milli kavramlardır. Din istismarı, dinî değerleri kullanarak dindar kişilerden maddî veya manevî çıkar sağlamaya yönelik eylem ve söylemlerdir. Hırsızlık elbette günahtır, ama maneviyat hırsızlığı daha günahtır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız