Aslında Ramazan Mektebi bize kendimizi hatırlatmaya gelir. Zira insanın en büyük zaafı unutmaktır. İnsan, bazen kendini, eşini, çocuklarını, hatta Rabbini unutur. Ramazan, bütün unuttuklarımızı bize hatırlatır. İnsan bazen de varoluş gayesini, manasını, hikmetini unutur. İşte her yıl gelen Ramazan bize bu manayı, hikmeti ve anlamı yeniden kazandırır.
Allah’ın rehberliğine uyan kimse dünyada ve ahirette güvenlik içerisinde olan kimsedir. O halde mümin de Allah’ın rehberliğine teslim olup, mutlak güvenceye kavuşan kimse demektir. Bu mutlak güvenceye erebilmek ibadetlerdeki sorumluluk bilincimizle doğrudan ilişkilidir. Mübarek Ramazan ayı insanın bu sorumluluk bilincini kontrol edip geliştirebilmek için nadide zaman dilimlerinden biriydi. Çünkü Ramazan, Efendimizin Hira’da tefekkürün zirvesini yaşamış olduğu bir aydır.
Bir mübarek Ramazan ayını daha geride bıraktık. Ramazan, her sene birçok nimetle, sayısız rahmetle, bereketle gelir. Ramazan, her sene bize yeni bir can verir; sevinç, huzur, güven getirir. Ancak bu sene Ramazan biraz başka geldi. Belki de ilk defa karantina altında karşıladık mübarek Ramazan ayını.
Şunu hatırlatmakta fayda var. Ramazan hangi ayda, hangi mevsimde gelirse gelsin, geldiği zaman ve şartlar bizler açısından ne olursa olsun aslında en büyük mekteptir, evet ilahi bir mekteptir. Bize unuttuğumuz çok büyük değerlerimizi hatırlatan ve kaybettiklerimizi bulduran bir mekteptir Ramazan.
Yüce Rabbimiz hayat kitabımızda şöyle buyurur:“Allah’ı unutan, bu yüzden Allah’ın da onlara kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın.” (Haşr, 59/19)
Bu ayet bize şunları hatırlatır: Allah'ı unutanlardan olmayın. Allah’ı unutursanız, Allah size kendinizi unutturur.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız