Ey genç! mekke’de müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili inşa edildi. medine’de bu müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili, yer’ini, zeminini buldu, dünyasını kurdu. mekke’de çağrı “kuruldu”, medine’de bu ilâhî çağrı, nebevî çağ’ı kurdu. ikisinin hâsılasından, zamanlara ruh üfleyen hakikat medeniyeti çağlayanı doğdu.
Çağrı’sı çağ’ını kuramayan bir çağrı’nın da, o çağrı’nın bağlı’larının da varlığından ve yaşadığından söz edilemez.
Çağrı, çağ’ını kurmak, insanlığa hakikat çağlayan’ının leziz suyundan kana kana içirmek için vardır.
Daha önce yayımlanan bu gençlik manifestosunu hafifçe tozunu alarak yeniden yayımlıyorum. Küçük bir kıvılcım çaktırabilir, belki, diye...
Ey Genç!
Mekke’de Müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili inşa edildi. Medine’de bu Müslüman zihni, idraki, şahsiyeti ve dili, Yer’ini, zeminini buldu, dünyasını kurdu.
Mekke’de Çağrı “kuruldu”, Medine’de bu İlâhî Çağrı, Nebevî Çağ’ı kurdu. İkisinin hâsılasından, zamanlara ruh üfleyen Hakikat Medeniyeti Çağlayanı doğdu.
Ey Genç!
Sen, rahmet peygamberinin ümmeti, insanlığın yükünü omuzlarında hisseden, bu büyük mesuliyetle insanlığın önünü açacak hakikat medeniyetinin öncü neferisin!
Unutma: Kur’an, Hakikat’in Ses’i, Efendimiz (sav) Nefes’idir.
Hakikat’in ses verebilmesi, zaman-mekân’ın özü ve özeti, Sünnet-i Seniyye ile imkân dâhiline girebilir: Hakikat’in diriltici Ses’i, fıtratın tâ kendisi Sünnet-i Seniyye, kişide hem sûret hem de sîret hâline geldiği zaman nefes verebilir, nefes üfleyebilir, daha önemlisi de Nefes olabilir insanlığa!
Ey Genç!
İddian yoksa rüya göremezsin. Rüyasını göremediğin bir iddiayı hayata geçiremezsin.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız