Sayı : 514
Ekim 2025/ Konu "Kur'an'a Göre Tefekkür ve Tedebbür"

Senin Adın Müslüman
Abdullah Büyük
Rabbimizin bize verdiği en güzel isim olan Müslüman ismini hayatımıza nakşedelim. Müslüman, inandığı İslam'a, gönülden ve tüm karakteriyle teslim olmalıdır. İslam ya birdir ya sıfır. Küsur kabul etmez. İnsan da zahirde ya kâfirdir ya da Müslüman. Bu ikisinin bileşkesi yeni bir tip ortaya koymaz. Böylelerine münafık dense de onlar kâfirlerden de daha beterdir.
Abdullah Büyük
Rabbimizin bize verdiği en güzel isim olan Müslüman ismini hayatımıza nakşedelim. Müslüman, inandığı İslam'a, gönülden ve tüm karakteriyle teslim olmalıdır. İslam ya birdir ya sıfır. Küsur kabul etmez. İnsan da zahirde ya kâfirdir ya da Müslüman. Bu ikisinin bileşkesi yeni bir tip ortaya koymaz. Böylelerine münafık dense de onlar kâfirlerden de daha beterdir.
-
İnancımıza göre hüsn-i hatime ile ruhu teslim etmek yüce Allah'ın bir lütfudur. Bir kimse bu ilahi lütuftan faydalanmak için; ihlaslı bir iman sahibi olmalı, olabildiğince günahın her çeşidinden kendisini korumalı, dilinden tövbeyi eksik etmemeli, az da olsa salih amel işlemeye devam etmeli, duanın gücüne inanarak Yüce Mevla'ya yakarmalı ve son nefeste şeytanın vesvesesinden korunarak imanla emaneti vermek için Allah'a sığınmalıdır.... -
İnsan, düşünmekle insandır. Akletmek, sorgulamak, anlam aramak; insanı diğer varlıklardan ayıran en temel özelliktir. Kur'an ise, sadece okunup geçilecek bir kitap değil; üzerinde derin derin düşünülmesi gereken bir hayat rehberidir. Bu yüzden Kur'an, tekrar tekrar insanı tefekküre, yani derin düşünmeye çağırır. Çünkü tefekkür, aslında bir ibretler dersidir.... -
Sorumluluğunun bilincinde olan akıllı insan; başkalarına iyi, güzel şeyler yapmalarını söyleyip de kendisini ihmal etmez. Yaptığı güzel şeyleri başkalarına da tavsiye eder. Yani kendisi için istediğini başkası için de ister. Rabbimiz uyarıyor: "İnsanlara iyiliği emredip de, kendinizi unutuyor musunuz? Siz, kitap da okuyorsunuz. Aklınızı kullanmıyor musunuz?" (Bakara, 2/44)... -
Bir peygamberin en büyük kaygısı. Döne döne yaptığı dua. Zürriyetim, evladım, neslim ne olacak? Nesillerin kurtuluşu için babalarının peygamber olması yetmiyor. Hz. İbrahim'in içten içe yakarışına tanık oluyoruz. Naif yüreğiyle yalvarıyor. İbrahim'in yeryüzünün önderi olması yetmiyor. Davasını misyonunu yüklenecek, mirasına sahip çıkacak bir nesil arayışında.... -
Tefekkür kelimesinin geçtiği ayeti kerimelerde müminlere yönelik olarak; Kur'an ayetlerini öğrenmeleri, Kur'an ahkâmına uymaları, Kur'an kıssalarından ve mesellerinden ibret almaları, kâinatın içerisindeki yaratılmışları görerek, düşünerek yüce Mevla'yı tesbih etmeleri, dünyayı güzel bir şekilde değerlendirmeleri ve ahirete hazırlık yapmaları gibi mesajlar verilmektedir.... -
Özellikle Kur'an-ı Kerim ayetleri üzerinde gerçekleştirilen bir düşünme biçimi olan tedebbür, Kur'an'ın lafzını okuyup hemencecik geçmek yerine, her bir ayetin ne anlama geldiğini, hayata nasıl bir yön vermek istediğini ve bu ilahi mesajın sonuçlarını akıl ve kalp süzgecinden geçirme olayıdır. Tedebbür sonuç odaklıdır, derinliklidir, pratiktir.... -
Çocukların ders çalışmamasının birçok nedeni olsa da temelinde; girişimcilik duygularının engellenmesi ve sorumluluk duygularının gelişmemesi yatmaktadır. Çocukların girişimcilik duyguları anne babalar tarafından geliştirilmek bir yana eğer engellenirse, çocuklarda ister istemez ders de çalışmak istemeyecektirler.... -
Kamera yalnızca kaydetmiyor; seçiyor, dışarıda bırakıyor, yaklaştırıyor, uzaklaştırıyor, hızlandırıyor, donduruyor. Çerçevenin bu seçiciliği, hayatı parçalar hâlinde yeniden tertip eden bir güç hâline geliyor. Bu güç, aileyi yalnızca bir hikâye mekânına dönüştürmüyor; aile imgesinin etrafında toplumsal bir paniği de sürekli kışkırtıyor.... -
Tefekkür, özünde unutmak olan insanın aklıyla verdiği bir var olma mücahedesidir. Tefekkür, özünde ünsiyet olan insanın aklıyla kâinata uyum sağlaması, kâinatın yaratıcısıyla yakınlık kurması ve nefsini ehlileştirmesidir.... -
İslam, bireyi hem dünyada hem ahirette başarılı olmaya yönlendirir. Çalışmayı teşvik eder, kazanmayı kutsar, paylaşmayı zorunlu kılar. Bu sayede: Çalışkan şahsiyet, tembelliği değil üretkenliğiyle öne çıkar. Zenginlik, kibir ve israf aracı değil; toplumsal huzurun teminatı olur. Yoksulluk, kutsal bir erdem değil; çözülmesi gereken bir problem olarak görülür.... -
El-Bâqıî; Varlığı için herhangi bir yokluk söz konusu olmayan, varlığının sona ermesi düşünülemeyen, sürekli olan, asla ölmeyen, ölümsüz, hayat sahibi, hayatın kaynağı olan, ebedî olan ve devam eden, varlığının sonu olmayan, sonsuz.... -
Bir kimse, namaz kılmayan eşine, beş vakit namazını vakti içinde eda etmesi için namazın maddî ve manevî faydalarını güzellikle anlatmalı, onu geçmişteki ihmalkârlığından ötürü tövbeye davet ederek namaz kılmaya iknaya çalışmalıdır. Güzellikle yapılacak tavsiyelere rağmen, eşin namaz kılmamasının sorumluluğu tamamen kendisine yani kılmayana aittir....