Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hususi Fikirler

Mustafa Çelik

Kur'an'ın Gençliğin Önüne Koyduğu Rol Modeller

  • 06 Mayıs 2021
  • 1260 Görüntülenme
  • 461. Sayı / 2021 Mayıs



Kur’an’da; Hz. Yusuf gençliğini Allah yolunda harcamış, genç yaşta takva libasını giymiş, iffetini korumuş, hayatın hayâda olduğunu ortaya koymuş örnek bir şahsiyet olarak; Hz. İbrahim genç yaşta şirk düzenine karşı çıkan, putları kıran inancı uğruna ateşe atılan biri olarak; Hz. İsmail Allah yolunda canından olmayı kabullenmiş bir kişilik olarak; Hz. Musa Firavuna başkaldıran, terki diyar eden, zülmü kabullenmeyen bir genç olarak aktarılmaktadır. Kur’an’da Allah’a kurban sunan Habil, zalim yönetimden kaçıp mağaraya sığınan Ashab-ıKehf de anlatılmaktadır.

 

Kur’an, Hz. Musa’nın asasının yılan olan, denizi yaran ve taştan su çıkaran üç işlevinden bahseder. Hz. Musa’nın asasının bu üç işlevi “zalime karşı durmayı, onu zulümlerinde boğmayı, mazlumları kurtarmayı ve mazlumlara yaşam imkânı sunmayı ifade eder. Hz. Musa’nın bu mücadelesi gençlerimize hedef çizmekte ve zulümle mücadelenin her Müslüman’ın vazifesi olduğunu anlatmaktadır.

 

Kur’an-ı Kerim; ıstılahlarıyla, kavramlarıyla tasavvurumuzu, emir ve nehiyleriyle tavırlarımızı, hükümleriyle kararlarımızı, haber ve misalleriyle de şahsiyetimizi inşa eder. İnsan olarak hayatımızın hiçbir dönemi ve devresi Kur’an’sız olamaz.

Kur’an-ı Kerim, beşikten mezara kadar hayatımızı düzenleyen bir kılavuzu ekberdir. Gencin de, ihtiyarın da hayat rehberi Kur’an’dır. Bilindiği gibi, gençlik;insan hayatında sapmaların en yoğun olduğu, kaymaların en çok yaşandığı, akıldan çok hissin öne geçtiği bir zaman dilimidir. Allah, gençliğe büyük önem vermiş ve Hz. Yusuf, Hz. İbrahim, Hz. İsmail, Hz. İsa gibi büyük Peygamberlere genç yaşta risalet görevi yüklemiştir. Kur’an-ı Kerim’de gençlik “Feta” kelimesiyle ifade edilmiştir. “Feta” kelimesi, Kur’an’da farklı kişiler hakkında 10 ayette zikredilmiştir. Enbiya, 60. ayetinde geçtiği gibi müşrikler, Hz. İbrahim’i “putları diline dolayan bir genç/feta” olarak nitelemektedirler. Yusuf, 30. ayetinde şehir kadınlarının dili ile Hz. Yusuf’un genç olduğu ifade edilmektedir. Yusuf, 36. ayetinde Hz. Yusuf ile birlikte zindanda bulunan hapis arkadaşlarının ikisi için “genç/feta” nitelemesi yapılmaktadır. Yusuf, 62. ayetinde Hz. Yusuf’un yanında çalışan gençler için “feta/genç” kelimesi kullanılmaktadır. Kehf, 60 ve 62. ayetlerinde Hz. Musa’nın beraberinde bulunan yol arkadaşını ifade için “genç/feta” ifadesi geçmektedir. Kehf, 10 ve 13. ayetlerinde şehir yönetiminin zulmünden kaçıp mağaraya sığınan Ashab-ı Kehf için “genç/feta” denilmektedir. Nisa, 25. ayetinde hizmetçi mümin kadınlar “genç/feta” olarak ifade edilmekte ve Nur, 33. ayetinde ise genç köle kızların fuhşa zorlanmamaları uyarısı yapılırken “genç/feta” tabiri kullanılmaktadır. Kur’an’da gençlik meseledir, mevzudur, gündemdir. Gençliği Kur’an’daki rol modellerle buluşturmak, başlı başına bir erdemdir. Kur’an’ın gençliğin önüne koyduğu rol modeller mevsimlik önderler ve örnekler değildir. Onlar ebedi örnek ve önderlerdir. Onların örneklikleri ve önderlikleri devirlere ve mevsimlere göre değişmez.

Kur’an’da örnek genç modeli sadece “genç/feta” kelimesinin geçtiği ayetlerde anlatılmamaktadır. “Genç/feta” kelimesinin geçmediği yerlerde de örnek gençler zikredilmektedir. Hz. Âdem’in Allah’a kurban sunan çocuklarının konusunun işlendiği ayette kardeşi tarafından şehid edilen Habil ; daha annesinin karnında iken annesi tarafından ma’bedin hizmetine adanan Hz. Meryem; peygamberlik misyonunu genç yaşta yüklenen, Allah’ın dinine yardım eden Hz. İsa; Hz. Zekeriyya’nın varisi genç peygamber Hz. Yahya; Allah için kurban edilmeyi kabul eden teslimiyeti ile anılan Hz. İsmail; genç yaşta Firavuni saltanata meydan okuyan Hz. Musa; Hz. Lokman’ın nasihatte bulunduğu oğlu; Hz. Lut’un zinaya giden yolları tıkamak için öne sürdüğü evlilik formülü için aday gösterdiği kızları; Hz. Musa’yı babalarına bildiren Hz. Şuayb’ın kızları; bu örneklerden bir kaçıdır. Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’e göre gençliğin rol modelleri, öncelikli olarak Peygamberlerdir.

Kur’an’ın bizlere önderler ve örnekler olarak gösterdiği isimlerin, genç örneklerin bazıları peygamberdirler. Bu da bizlere tüm peygamberlerin kırk yaşında peygamber olmadıklarını, aksine genç yaşta peygamber olduklarını göstermektedir. Kur’an’ın örnek ve önder olarak zikrettiği ve takvalı olduğu için şehid edilen Habil, Allah’a kul olan ilk gençti. Hz. İbrahim, zalim düzene genç yaşta isyan etti, ateşlere atıldı, hicrete maruz kaldı. Hz. İsmail, rabbin yolunda kurban olmak için genç yaşta bıçağın altına yattı. Hz. Yusuf, genç yaşta zina ile zindan arasında kaldığında zindanı tercih etti ve zindana girdi. İmanına leke getirmemek, imana ihanet etmemek, başkasının namusuna el sürmemek için yıllarca zindanda yattı. Hz. Musa, genç yaşta iman yolunda sürgünler yaşadı, Firavun’a başkaldırdı, mazlum halkının kurtuluş mücadelesini verdi. Hz. Meryem genç yaşta iffetin bayrağı oldu, Allah rızası için mescidin hizmetine girdi. Hz. İsa, zorba İsrailoğullarını genç yaşta hakka davet etti, çarmıha gerilmek istendi. Hz. Yahya, genç yaşta zalim güçlerin hedefi oldu. Ashab-ı Kehf, zulüm diyarında bir avuç gençtiler, imanla öne geçtiler, imanı sinelerinde gizlediler, iman davasını gizliden gizliye yürüttüler, iman için dağlara sığındılar, kâinatın rabbine başkaldıranlara başkaldırdılar; dünyalıklara, makamlara aldanmadılar, kaybettiklerine aldırmadılar, geriye dönüp bakmadılar. Daha nice gençler, gençliklerini iman yolunda tükettiler, rabbe kul olmanın sevincine erdiler. Hz. Peygamberin sahabelerinin çoğu da gençlerden oluşmaktaydı. Hz. Ali, Hz. Ca’fer bin Ebi Talip, Abdullah bin Mesud, Zübeyr bin Avvam, Habbab bin Eret, Osman bin Maz’un, Sa’d bin EbiVakkas, Kudame bin Maz’un, Erkam bin Ebi’l Erkam, Said bin Zeyd, Esma binti Ebu Bekir, Mus’ab bin Umeyr, Cabir bin Abdillah ve daha nice sahabeler örnek gençlerdi. Kur’an’ın sunduğu ve Hz. Peygamberin etrafında kenetlenmiş bu ideal örnekleri modern kültürün etkilediği gençlere model olarak sunamadığımız sürece ahlaki ilerlemeden söz edemeyiz. Kur’an’da; Hz. Yusuf gençliğini Allah yolunda harcamış, genç yaşta takva libasını giymiş, iffetini korumuş, hayatın hayâda olduğunu ortaya koymuş örnek bir şahsiyet olarak; Hz. İbrahim genç yaşta şirk düzenine karşı çıkan, putları kıran inancı uğruna ateşe atılan biri olarak; Hz. İsmail Allah yolunda canından olmayı kabullenmiş bir kişilik olarak; Hz. Musa Firavuna başkaldıran, terki diyar eden, zülmü kabullenmeyen bir genç olarak aktarılmaktadır. Kur’an’da Allah’a kurban sunan Habil, zalim yönetimden kaçıp mağaraya sığınan Ashab-ıKehf de anlatılmaktadır. Kur’an’da sadece iyi genç örnekler değil kötü genç örnekler de anlatılmaktadır.

Kur’an-ı Kerim’i hayatımızdan çıkartmaya çalışan modern kültür; film, sinema, dizi, oyun, spor, futbol, takım, yarışma, festival, eğlence, kamp, reklam vs. etkinlikler gençlerimizi önce bizden, sonra inançlarımızdan, değerlerimizden koparmakta ve onlara yeni değerler yüklemektedir. Öyle ki gençlerimiz yanımızda ama bizden ayrılar, bizlerin çok yakınında ama çok uzakta, bizlere yabancılar. Bugün bizler gençliğin dilinden konuşan, gençliği kendi dünyasına çeken, kalabalıklar içinde yalnızlaştıran, toplumuna yabancılaştıran egemen modern kültürün teknolojik savaşı ile karşı karşıyayız. Küreselleşmenin en önemli vasıtalarından biri olan iletişim araçlarında son çeyrek yüzyılda meydana gelen yapısal değişimle birlikte, küreselleşme olgusu bir ağ etrafında gelişimini ilerletmiş ve yeni bir dünyanın kodlarını ortaya çıkarmıştır. Bugün elinde bulundurduğu teknolojik, ekonomik ve askeri güçlerle bütün dünyayı kendi sistemini tümüyle kabule zorlayan kitle yayın vasıtaları, kapitalist batı toplumlarının ürünüdür. Teknolojiyi ellerinde tutanlar, teknolojiyi yönlendirenler savaşa bir adım önde başladılar ve her toplumun en büyük dinamik gücü olan gençliği egemen oldukları alana çekmeyi başardılar. Teknolojiye egemen güçler, kendi hâkimiyet alanlarına girmeyen reel ortamlara alternatif olarak sanal âlemler oluşturdular ve farklı milletlerden müteşekkil gençliği kendi hâkimiyetleri altında olan sanal âlemde toplayarak adeta “sanal gençliği” doğurdular. Böylelikle gerçek âlemden, aileden, toplumdan, ahlaktan, maneviyattan kopuk bir gençlik türedi. Bu gençliğin hayalleri, beklentileri, düşünceleri, hesapları, kaygıları, kavgaları, anlayışları egemen sistemin çizdiği sınırlar dairesinde seyrediyor. Globalleşen dünyanın, kapital düzenin dilini kullanan; gelenek, görenek, örf, adet takmayan; özgür birey, özgür irade, özgür genç, özgür kadın, özgür toplum gibi süslü ama içi boş kelimelerle kandırılan gençliğimiz özgürleştirilme vaadi ile tabiri caizse sahibi belirsiz kölelere dönüştürüldüler. Maalesef gençlerimiz gün geçtikçe manevi boşluklara itilmekte ve bu yönde hiçbir tedbir alınmamaktadır. Muhammed İkbal’in şu mısrası gençliğimizin bu günkü durumunu özetler niteliktedir: “Gençler susuz, testide ise yok bir damla, Akılları nur saçsa da hasretler gecenin karanlığına” Gençliğin içine girdiği bu girdaptan sadece Kur’an’ın örnek gösterdiği şahsiyetlerin rehberliğinde çıkabiliriz.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

461. Sayı Mayıs 2021