اَلْحَىُّ
El-Hayy; Hayatın yaratıcısıdır. Çünkü her yaratılmış fânidir. Yaratılmışların yaratıcısı ise fâni değildir. O’nun için fânilik ve yok oluş söz konusu değildir. Çünkü O’nun vasıfları, Hayy yani ölümsüz diri olarak gelmiştir. Bu nedenle hayatı kim yaratmış ise, mutlaka onunla vasıflanması, onunla nitelenmesi gerekmektedir.
Müslümanlar olarak bizler, bizi yaratan, yaşatan ve rızık verenin mutlak manada Allah olduğunu bilmeliyiz. Dolayısıyla bize bunca nimetler ve hayat bahşedene karşı teşekkür etmeliyiz. O’ndan rol kapmaya çalışan tüm sahte ilâhlara karşı “lâ” diyerek, sadece ve sadece Allah’a kulluk etmek “illallâh” demek zorundayız.
EL-HAYY: “Yaşamak, canlı olmak anlamındaki “h-y-y” kökünden türeyen “hayy”; canlı, diri, yaşayan demektir, ölünün zıddıdır. Çoğulu “ahyâ”dır.” (Esma-i Hüsna, Doç. Dr. İsmail KARAGÖZ, s.123)
“Hayat kelimesinden sıfat olan Hayy kelimesi, “hayat sahibi, diri” manasına gelir. Allah için O, diridir/haydır denildiği zaman, bunun anlamı; O, ölümsüzdür, demektir. Burada “hayat” sıfatı, yalnız Allah’a mahsustur.” (El-Müfredât, Ragıb el-İsfehânî, s.197-198 - Allah’ın Güzel İsimleri Esmâü’l-Hüsnâ, Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ, s.285)
El-Hayy; Başlangıcı olmayan.
El-Hayy; Ezelî ve ebedî olarak daima diri olan, yaşayan/ölümlü olmayan.
El-Hayy; Kemal manasıyla ebedî/sürekli olarak hayat sahibi.
El-Hayy; Her canlıya hayat veren. Hayatın mutlak kaynağı.
El-Hayy; Hayatta olmak için bir başkasına muhtaç olmayandır.
“El-Hayy ism-i şerifi ilim, izzet, kudret, azamet, kibriya/büyüklük ve diğer mukaddes sıfatlar gibi Allah’a ait zati sıfatları ihtiva eder.” (Kur’an ve Sünnette Esmâ-i Hüsnâ, Said el-Kahtânî, s.141)
El-Hayy; Hayatın yaratıcısıdır. Çünkü her yaratılmış fânidir. Yaratılmışların yaratıcısı ise fâni değildir. O’nun için fânilik ve yok oluş söz konusu değildir. Çünkü O’nun vasıfları, Hayy yani ölümsüz diri olarak gelmiştir. Bu nedenle hayatı kim yaratmış ise, mutlaka onunla vasıflanması, onunla nitelenmesi gerekmektedir.
“Daima Hayy olan, daima mutlak hayata da sahip olandır. Oysaki izafetle veya göreceli olarak hay olan ise, o da hayatını zail olmayan söz ve ameli ile mutlak Hayy olan Allah-ü Teâlâ’dan alır. Bu nedenle göreceli olarak hay olan bir kimse, mutlak Hayy olan Allah-ü Teâlâ’nın kendisine verdiği emirlere/kurallara harfiyen uyar.” (Esmâ-i Hüsna Şerhi ve İnsan Üzerindeki Tecellileri, Prof. A. Hüseyin AKİL, s.645)
İbn Abbas (ra)’dan rivayetle: “Hayy, gücünü kaybetmeyen ve yok olmayandır.” (Esma-ül Hüsna, Heyet, s.126)
El-Hayy hakkında İmam Gazâlî (ra) der ki: “Allah, her an bir iştedir, idrak edicidir. Çünkü bir fiîli bulunmayan ve idraki olmayan şey ölüdür. İdrakin en düşük derecesi, idrak edenin kendi zatını bilmesidir. Kendisini bilmeyen, kendi varlığının şuuruna ermemiş olan, cansız ve ölüdür. Allah mutlak Hay’dır. O’nun dışındaki her bir hay’ın hayatı, kendi idraki ve fiîli miktarınca olup sınırlıdır.” (El-Maksadü’l-Esnâ, İmam Gazâlî, s.95 - Allah’ın Güzel İsimleri Esmâü’l-Hüsnâ, Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ, s.285 / İlâhî Ahlâk Esmâü’l-Husnâ, İmam Gazâlî, s.278)
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız