Sayı : 504   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Yaşama(ya) Dair

Kadir Demirlenk

Gazze Sınavı: Kazananlar-Kaybedenler ve Yapılması Gerekenler

  • 01 Aralık 2023
  • 182 Görüntülenme
  • 492. Sayı / 2023 Aralık



Kalbimiz mesabesindeki ilk kıblemiz Kudüs'ümüzde bugün aynı kaderi yaşamaktadır. Mescidi Aksa'mız bağrına saplanan siyonizmin hançeri ile bir asırdır can çekişmektedir. Bölgenin yiğit evlatları Kudüs’ü savunmakta, bu canı ayakta tutmanın bedelini malları, canları ve şahadetleriyle ödemektedir. Bu hançeri Mescid-i Aksa'nın bağrından çıkaracak, habis uru temizleyecek ümmetin vahdetini ve nusretini beklemektedir.

 

Gazze’nin yiğit Müslümanları bu sınavın kazananlarını oluşturmaktadır. Ya şehitlik ya zaferle bunu taçlandıracaklardır inşallah. Üzerlerine düşen cihat farizasını hem hazırlıkları hem mücadeleleri ile bil hak yerine getirmişler ve hala getirmektedirler. Bunların safında olan mustazaflarda kadın-çocuk-hasta vb. durumda olanlar da duruşlarıyla bunlara katılmışlardır.

 

Yaşadığımız dünya hayatı bizler için sınav maratonundan ibarettir. Bu hayat içerisinde varlıkla ve nimetlerle, yoklukla ve sıkıntılarla imtihan olunmaktayız. İçinde bulunduğumuz zaman diliminde de insanlık âlemi savaşlarla, işgallerle, afetlerle imtihan olmaktadır. Çağımızda Dünyanın bütün kıtalarını kan ve gözyaşı sulamakta masum, günahsız insanların feryatları arşı titretmekte, bomba- uçak- tank sesleri yerleri inletmekte ve maalesef insanlık bu zulümlere duyarsız, kör, sağır kesilmiş vaziyette ve seyirci kalmaktadır.

Dünyevi çıkar ve menfaatler, nefsanî arzu ve istekler, kişisel hırs ve egoların tatmini vb. gayri ahlaki ihtiras ve duygular kalpleri kör edip insani hasletleri yok ederken savaşların da ana sebebi olabilmektedir. Savaşlar bu sebepler, fitne, fesat ve şeytani düşüncelere hizmet için yapılırsa zulmet sebebi olmaktadır.

Bunların karşısında İslam, insanların canlarını, mallarını, ırz ve namuslarını, nesillerini korumak, yeryüzünden adaletsizliği, haksızlığı, zulmü ve baskıyı ortadan kaldırmak, gerçek manada din ve vicdan hürriyetini sağlamak, huzur ve sükûnu temin etmek için savaşa izin vermekte, Müslümanları cihada teşvik etmektedir. Savaşlar bu gerekçelerle, hak ve adalet, i’layıkelimetullah için yapılırsa rahmet sebebidir.

“Saldırıya uğrayanlara zulme maruz kaldıkları için savaş izni verildi. Allah onları muzaffer kılmaya elbette kadirdir. Onlar sırf, Rabbimiz Allah’tır, dediklerinden dolayı haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer Allah’ın, insanların bir kısmıyla diğer kısmını engellemesi olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler -ki oralarda Allah’ın adı çokça anılır- yıkılır giderdi. Allah kendi dinine yardım edenlere muhakkak yardım edecektir. Kuşkusuz Allah güçlüdür, mutlak galiptir. Onlar öyle kimselerdir ki, kendilerine bir yerde egemenlik versek, namazı kılarlar, zekâtı verirler, iyiliği emrederler ve kötülükten alıkoymaya çalışırlar. İşlerin sonu Allah’a varır.” (Hac, 22/39-41)

“(Ey müminler!) verdikleri sözü bozan, Peygamber'i (yurdundan) çıkarmaya kalkışan ve ilk önce size karşı savaşa başlamış olan bir kavme karşı savaşmayacak mısınız; yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer (gerçek) müminler iseniz, bilin ki, Allah, kendisinden korkmanıza daha lâyıktır. Onlarla savaşın ki, Allah sizin ellerinizle onları cezalandırsın; onları rezil etsin; sizi onlara galip kılsın ve mümin toplumun kalplerini ferahlatsın. Ve onların (müminlerin) kalplerinden öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tövbesini kabul eder. Allah bilendir, hikmet sahibidir. (Tövbe, 9/13-15)

Yüzyıllardır bilad-ı İslam'a ekilen fitne ve fesat tohumları, nifak unsurları İslam coğrafyasını da kan gölüne çevirmiştir. Maddi ve manevi anlamda yeterince gelişemeyen, bölünüp parçalanan ümmet hala kendine gelememiş zelil bir durumda bulunmakta ve meydana gelenlere seyirci kalmaktadır. Son bir asırdır Osmanlı bakiyesi topraklardan başlayıp; Anadolu’dan Hicaz’a, Bosna'dan Çeçenistan’a, Irak'tan Yemen’e, Libya'dan Tunus'a, Cezayir'den Sudan'a, Suriye'den Mısır’a, Karabağ’dan Karadağ’a, Kırım’dan Kıbrıs’a, Urumçi’den Açe’ye, Tibet’ten Afganistan'a Bangledeş’ten, Keşmir’e kadar bir çok İslam beldesi yakılıp yıkılmış tarumar edilerek sömürülmüştür. Bu zulüm ve baskılar hala devam etmektedir.

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

492. Sayı Aralık 2023