اَلْآخِرُ
Sonlu olmak, ölümlü olmak, bir gün yok olmak, yaratılmış varlıkların özelliğidir. Kâinatta gördüğümüz ve görmediğimiz, küçük ve büyük bütün varlıklar sonludur, ölümlüdür, bir gün yok olacaklardır. Allah ise böyle değildir. O yaratılmadığı için fânî, sonlu ve ölümlü değildir. O, varlığı zorunlu tek varlıktır. Her canlı ölecek, O ise ebedîdir.
EL-ÂHIİR: Sözlük olarak; son ve sonraki demektir.
El-Âhıir; Varlığının sonu olmayan,
El-Âhıir; Her şeyin sonunu ve neticesini takdir eden,
El-Âhıir; Sonsuz ve sonrası olmayan,
El-Âhıir; Zatı en son kalacak olan. Allah-ü Teâlâ buyuruyor ki: “O’nun zatından başka her şey helâk olacaktır.” (Kasas, 28/88)
El-Âhıir; “Varlığı nihayetsiz, her şey yok olduktan sonra varlığı kesintisiz devam edecek olan Yüce Allah’tır.” (Allah’ın Güzel İsimleri Esmâü’l-Hüsnâ, Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ, s.331)
El-Âhıir; Yol gösteren ve sonsuz saadete iletendir.
El-Âhıir; “Dilediği kullarının kusurlarını sonuna kadar erteleyendir.” (Esmâ-i Hüsnâ, Ramazan SÖNMEZ, s.399)
Allah’ın zati sıfatlarından “Bekâ” bu isme râcidir.
Bekâ: Allah’ın ebedî, sonsuz ve ölümsüz olması, varlığının sonunun olmaması demektir. Sonlu olmak, ölümlü olmak, bir gün yok olmak, yaratılmış varlıkların özelliğidir. Kâinatta gördüğümüz ve görmediğimiz, küçük ve büyük bütün varlıklar sonludur, ölümlüdür, bir gün yok olacaklardır. Allah ise böyle değildir. O yaratılmadığı için fânî, sonlu ve ölümlü değildir. O, varlığı zorunlu tek varlıktır. Her canlı ölecek, O ise ebedîdir. “Her canlı ölümü tadacak ve sonunda dönüp huzurumuza geleceksiniz.” (Ankebût, 29/57)
Allah-ü Teâlâ kadim olduğuna göre, kadim olanın bâkî olması gereklidir. Zira O’nun zatı, varlığını gerektirdiği için yok olmaz. Allah daima vardır. O’nun var olmayacağı bir zaman düşünülemez. “Yeryüzündeki her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbi’nin zatı bâkî kalacaktır.” (Rahman, 55/26-27)
El-Âhıir ism-i şerif’i Kur’an-ı Kerim’de, sadece Hadîd Suresi 3. ayet-i kerimede geçmektedir.
هُوَ الْأَوَّلُ وَالْآخِرُ وَالظَّاهِرُ وَالْبَاطِنُ وَهُوَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلِيمٌ
Meali: “O ilktir, sondur, zâhirdir, bâtındır. O, her şeyi bilendir.” (Hadîd, 57/3)
Rasûl-i Ekrem (sav), uykumuz geldiğinde okumamızı istediği duanın bir bölümü şöyledir:
اَللَّهُمَّ أَنْتَ الْأَوَّلُ فَلَيْسَ قَبْلَكَ شَيْءٌ، وَأَنْتَ الْآخِرُ فَلَيْسَ بَعْدَكَ شَيْءٌ وَأَنْتَ الظَّاهِرُ فَلَيْسَ فَوْقَكَ شَيْءٌ، وَأَنْتَ الْبَاطِنُ فَلَيْسَ دُونَكَ شَيْءٌ، اِقْضِ عَنَّا الدَّيْنَ وَأَغْنِنَا مِنَ الْفَقْرِ.
Okunuşu: “Allâhümme ente’l-evvelü feleyse qableke şey’ün. Ve ente’l-âıru feleyse ba’deke şey’ün. Ve ente’z-zâhiru feleyse fevqake şey’ün. Ve ente’l-bâtınü feleyse dûneke şey’ün. Iqdı anne’d-deyne ve ağninâ mine’l-faqri.”
Manası: “Allah’ım! Evvel Sensin. Senden önce hiçbir şey yoktur. Âhıir de Sensin! Senden sonra hiçbir şey yoktur. Zâhir Sensin, Senin üstünde hiçbir şey yoktur. Bâtın da Sensin, Senden gayrı hiçbir şey yoktur. Bizim namımıza borcumuzu öde! Ve bizi, fakirlikten zengin kıl.” (Müslim, “Kitâbü’z-Zikr ve’d-Dua ve’t-Tövbe”, 17 (2713) / Ebû Dâvûd, “Edeb”, 107 (5051) / Tirmizî, “Deavat”, 19 -3400)
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız