Bizim savaşımızın da, merhametimizden kaynaklandığı bilincini sen verdin bize. Rahmetin, sağanak halinde yağması için; hakkı, hukuku, adaleti, sevgiyi, kardeşliği egemen kılmak için cihadın gerekli olduğu şuurunu sen verdin bize. Zalimi, zulmünden vazgeçirmenin, sadece mazluma değil; zalime de iyilik olduğunu sen söyledin ey Allah kutlu elçisi.
Sen güzelsin ya Rasülullah. En güzel insansın. Özün güzel, sözün, sohbetin güzel, yolun, sünnetin güzel… Huyun, edebin, ahlakın güzel… İnancın güzel, düşüncen güzel… İşin güzel… Bütün hayatın güzel… Güzeller güzelisin ya Rasülullah!
Çünkü seni Allah seçti, Allah eğitti, bilmediklerini öğretti. Bu nedenle: “Beni Rabbim eğitti ve ne güzel eğitti.” (Suyuti, Câmiu’sSağir 1–11; Acluni, Keşfu’l Hafa 1/70) buyuruyorsun.
Ve sen de sana talebe olanları eğitiyorsun. “Ben bir öğretmen olarak gönderildim.” (İbni Mace, Mukaddime; 17; İbrahim Canan, Hadis Ansiklopedisi: 16/516 h. 6053) diyorsun.
Diğer elçiler gibi sen de insanları doğru yola; Allah’ın yoluna davet ediyorsun. Kurtuluş yoluna yani. Kurtuluş yolu İslam’dır kuşkusuz.
Senin davetine uymayanlar, yazık ediyorlar kendilerine. Verdiğini almayanlar, yasakladığından sakınmayanlar; yazık ediyorlar kendilerine!
Bütün Peygamberler gibi -dünya ve ahiret huzurları için- Allah’ın kullarını, Allah’a itaate ve kulluğa çağırdın. Yani emrolundukları şekilde Allah’a dosdoğru kul olmaya çağırdın. İnsanın yaratılış amacının bu olduğunu öğrettin.
“(Ey Muhammed,) Senden önce hiçbir resul göndermedik ki, ona; benden başka ilah yoktur, yalnız bana ibadet (kulluk) edin, diye vahyetmiş olmayalım.” (Enbiya, 2l/25 ) buyuruyordu Rabbimiz.
Sen, itaat edilmek üzere gönderildin. İnsanlara, iyiliği, ihsanı ve güzelliği emretmek; ahlaksızlığı, kötülüğü, haddi aşmayı da yasaklamak için gönderildin.
Şahit oldun, müjde verdin, uyardın. Öğüt verdin. Sana vahyedileni tebliğ ettin. Buydu senin görevin. Rabbimizin, sana yüklediği görev buydu. İnsanlar üzerinde bekçi değildin. Zorba değildin. Hâşâ zalim değildin. Bazı zorba yöneticilerin yaptığı gibi halkını ezmiyor, zulmetmiyordun. Kendini milletin esenliği için feda ediyordun. Devlet yöneticiliğinle de örnektin.
Seni, âlemlere rahmet olasın diye şefkat ve merhamet peygamberi olarak gönderdi Yaratan. “Sana uyan müminlere kanadını indir.” (Şuara, 26/215) buyurdu.
Allah (cc): “Ant olsun, size içinizden (sizin gibi insan olan) öyle bir Rasül gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün. Müminlere karşı çok (rauf) şefkatli ve çok (rahim) merhametlidir.” (Tövbe, 9/128) buyurarak kendisine ait olan “rauf” ve “rahim” sıfatlarını insanlardan yalnız senin için kullandı.
Ve insanlığa en güzel örnek olarak seni işaret etti. Senden daha güzel bir örnek yoktur. Ne mutlu seni dost edinenlere! Onlar, ahirette de -inşallah-senin dostun olacaklar. Arkadaşın olacaklar.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız