İnsanların yaptıkları işleri rengârenk şişirip büyütmesinin çok kolay olduğu bir zamanda bugünü görebilenler için muhteşem işler yapıyor olabiliriz ve bu yaptıklarımız bizi mutlu edebilir. Asıl bize yarayacakları zamana kadar dayanıp dayanamayacağını test etmediğimiz işlerimiz bize güzel görünse de zamana dayanamayacak nitelikte oldukça işe yaramayacaklardır. Asrın daha da kökleştirdiği ve gerçekten daha etkili duruma getirdiği boyama ve şişirme hastalığından kurtulabilsek samimiyetimizle daha baki işlere muvaffak olabilirdik.
Derler ki, büyük âlim Malik bin Enes, meşhur kitabı Muvatta adlı eserini yazdığında şöyle bir konuşma gerçekleşmiş: “Muvatta “yazılmış kitap” anlamına geldiği için o günlerde, onlarca muvatta olarak bilinen kitap bulunmakta idi. Şu muvatta, bu muvatta… şeklinde anılıyordu kitaplar. Yanındakiler imama: Bu kitapların isimleri aynı ismi taşıyor. İsimler karışacak. Siz başka bir isim verseniz olmaz mı? deyince o da şu cevabı vermiş: Bugün aynı isimde pek çok kitap olabilir ama yarın Allah için olmakta en samimi hangisi ise o kalır, gerisi kaybolur.”
Allah, İmam Malik’e rahmet etsin. Dediği gibi oldu sonunda. Onlarca muvatta isimli kitaptan şu anda biri var sadece ve o da onun ismi ile anılıyor. Malik’in Muvatta’ı deniyor. Gerçi o, benimki tam ihlaslıdır, iddia ediyorum, benimki kalacak demek istemedi ama onun ihlası ve ilmi asırları aşıp bize getirdi kitabını. Ümmetimizin imamlarından büyük bir imam olarak o da kitabı da bize ışık tuttu. Bizi Peygamber(sav) ve ashabı ile buluşturdu. Allah ona rahmet etsin.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız