Kritik Zaman Notları , Nureddin Yıldız
Sayı : 507   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sosyal Doku

Nureddin Yıldız

Kritik Zaman Notları

  • 28 Åžubat 2025
  • 43 Görüntülenme
  • 507. Sayı / 2025 Mart
Yazarın Diğer Yazıları
Nureddin Yıldız
Tüm Yazı Arşivi



Bugün Müslümanlar olarak karşımıza çıktığını zannettiğimiz ve Rasûlullah (sav)'in ümmeti adına korktuğu durum olan "dünyanın mümine açılması" fitnesi önceki fitnelere göre daha tehlikeli ve etkilidir. Açlığa dayanma kudretini tokluğa dayanma olarak göstermek daha zor olmuştur. Mevcut şartlarda nimet bolluğu olarak adlandırdığımız ama hadis-i şerifte "dünyanın mümine açılması" hâlini günümüzün imtihanı olarak anlamak ve gerekenleri düşünmek zorundayız.

Allah'a karşı kıyamet gününde özrümüz olabilecek tek gerçek, nesil olarak dinimizi sahiplenmemizdir. Sohbet ortamlarında dinle alakalı muhabbetler yerine herkesin takati ile orantılı "iyilik teşvikçisi/kötülük engelleyicisi" rolünü sahiplenmesi şarttır. Din adamı olarak maaş alanlara terk edilmiş din, Rabbimizin huzurunda özürsüz ve azaba müstahak durumda olmamız anlamı taşımaktadır.

Ümmetimiz ilk zamanından beri farklı imtihanlar ve fitneler geçirmiştir. Açlıklar başta olmak üzere katliamlar, sürgünler ve iç çekişmeler mümin insanı hayatı çekilmez hissiyat yoğunluğu ile baş başa bırakmıştır. Ümmetimiz bu tür imtihanları Allah'ın yardımı ile genel olarak başarı ile geçmiştir. Açlık yüzünden kitlesel bir din değiştirme olmamıştır. Tehcir edilen bir neslin topluca din değiştirdiği duyulmamıştır.

Bugün Müslümanlar olarak karşımıza çıktığını zannettiğimiz ve Rasûlullah (sav)'in ümmeti adına korktuğu durum olan "dünyanın mümine açılması" fitnesi önceki fitnelere göre daha tehlikeli ve etkilidir. Açlığa dayanma kudretini tokluğa dayanma olarak göstermek daha zor olmuştur. Mevcut şartlarda nimet bolluğu olarak adlandırdığımız ama hadis-i şerifte "dünyanın mümine açılması" hâlini günümüzün imtihanı olarak anlamak ve gerekenleri düşünmek zorundayız. Pastasından diplomasına, ev döşemesinden binek vasıtasına kadar "dünyanın mümine açıldığı" sahneleri en fakir müminden sıradan insana kadar herkesin üzerinde bir boyutuyla görmek mümkündür. Belli ki Allah Teâlâ bizi "nimetlerini bize açmış bir dünya" ile imtihan etmek istemektedir. Dünya nimetleri üzerine birbirine saldıran mümin sahneleri bu zamanın belası, fitnesi, imtihanı veya ne ile adlandırılacaksa bizim derdimizdir. Siyasetteki çekişmeye böyle bakmamızda sakınca yoktur. İlim adamı olarak bilinenlerin ucuzcu çıkışlarının kaynağında bunu görmek mümkündür. Kadın dünyasının iman iddiasına, var olduğu söylenen tesettüre rağmen yabancılara özentili tavırlarında bunu görmek mümkündür.

Örnekleri artırabiliriz ama gerek yoktur, aynı hayatı yaşıyoruz ve her şey gözlerimizin önünde cereyan ediyor. Özet olarak şunu bilmemiz gerekiyor: Tehcire zorlanmaya dayanmaktan daha zoru, yazlıkları ve villaları olan bir hayat olabilir. Açlıktan daha tehlikelisi bir tokluk olabilir. Yalnızlıktan daha ağırı bir dost/kardeş bolluğu çekişmesi olabilir. Allah'ın imtihanını kazanan da kaybeden de bu süreci iyi izleyerek ya da izlemeyi ihmal ederek akıbetini görecektir.

Zamanımızın iletişim zamanı olmasının da etkisiyle önümüze çıkan en ağır fitnelerden biri, sanal din ve sanal insan üretecek büyüklükte bir "boş, mesnetsiz söz üretme" furyasıdır. Dileyenin dilediğini konuşmaktan çekinmediği bir ortamda ithamlar, iftiralar, rüyalar, zanlar, varsayımlar, yorumlar ve nakiller. Her biri bir vebal kümesi niteliğindeki ağır sözlerin ölçüsüzce ve hesabının verileceğine inanılmadan konuşulması, yazılması, yayılması durumu zamanımızın çıldırmış kimliğini göstermektedir

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

507. Sayı Mart 2025