Hedef Noktası
İslam, kapitalizmin aksine, kâr amacı gütmeyen, paylaşmaya ve yardımlaşmaya dayalı bir ekonomik anlayışa sahiptir. Malın, kazancın belirli bir miktarının ihtiyaç sahipleriyle paylaşılması prensibine dayanır. Bu, sadece bir sosyal sorumluluk değil, aynı zamanda manevi yükümlülüktür. İşte tam bu noktada zekât, kapitalizmin antitezi olarak ortaya çıkar.
Tarih boyunca fakirlikle mücadele her çağda insanoğlunun en büyük sorunu olmuştur. Kur'an-ı Kerim sermayenin sadece zenginler arasında dolaşan bir meta olmasını eleştirir, zenginlerin mallarının bir kısmını fakirlerle paylaşmalarını ister. Fakirlikle mücadelede Kur'an'ın ortaya koyduğu somut yardımlaşma modellerinden biri de zekâttır.
Temizlik, bireysel ve toplumsal hayatta oldukça önemlidir. İslam, insanı sadece çevre, kıyafet ve beden temizliği değil, ruhen de temiz olmaya; manevi temizliğe teşvik eder.
Manevi temizlik; kişinin aklını kötü düşüncelerden, gönlünü kibir, kin ve nefret gibi negatif duygulardan arındırmasıdır.
Manevi temizlik; takva sahibi olmayı, ihlasla ibadet etmeyi ve iç huzura ulaşmayı hedefler. İslam'ın şartlarından biri olan zekât; artma, arıtma, temizlik gibi anlamlara gelir. Zekâtın manevi arınmadaki yeri, hem bireysel hem toplumsal düzeyde önemli yer tutar.
Zekât, "her yıl belli bir miktar malın, servetin, paranın belirli oranının ihtiyaç sahiplerine vermek" olarak tanımlanabilir. İslam'da mal, Allah'ın emaneti olarak kabul edilir.
İnsan zekât vermekle kalbini bencillik, dünyevileşme gibi duygulardan kurtarır, ruhunu aydınlatır.
Zekât insanın manevi gelişimine aracılık eder. Zekât veren kişi servetinin içindeki fakirin payı olan miktarı ayırıp asıl sahibine teslim etmekle malını kul hakkıyla kirlenmekten korumuş olur.
Zekât vermekle insan, egosunu törpüler, sahip olduğu servetle kendini üstün/ müstağni görmekten uzaklaştırır. Mala-mülke paraya olan düşkünlüğünü azaltır. Başkalarının ihtiyaçlarına kayıtsız kalmaz, kendisinin ve sahip olduğu her şeyin gerçekte Allah'a ait olduğunun bilincine yükselir.
Zekât, sosyal dayanışmanın güçlenmesine, toplumsal adaletin sağlanmasına, huzurun ve sevginin yaygınlaşmasına katkı sağlar.
Zekât, sadece maddi bir yükümlülük gibi görünse de insanı manen yükselten dünya ile ahiret dengesinde bir hayat sürmesine yardımcı olan denge ibadetidir.
Zekât, insanın aşırı mal sevgisini, zenginliğin insana hissettirdiği şımarıklığı, şükürsüzlüğü temizler, kalbini ve ruhunu saflaştırır. Kişiye Allah'ın rızasını kazandırır ömrünün ve malının bereketini artırır
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız
