İhlas; "saflık ve temizlik" anlamına gelen bir kavramdır. Bir Müslümanın her türlü ibadet ve eylemlerini şöhret ya da takdir amacı gütmeden sadece Allah'ın rızasını gözeterek yerine getirmesidir. İhlaslı insan; ibadetlerini, amellerini yalnızca Allah'ın rızasını gözeterek yerine getiren insandır. Ancak ihlas üzere bir hayat sürmek, gösteriş ve riyadan uzak bir hayat yaşamak oldukça emek isteyen uzun ince bir yoldur.
İnsan, sadece bedeniyle değil, özellikle de ruhuyla ön plana çıkan bir varlıktır. Ruh, insana özgü düşünceler, duygular ve değerlerle şekillenir. Müminin kalbinin, gönlünün iç mimarisi de bu yapıdan doğar. İhlas, bu içyapının temel taşıdır. İnsanın kalbi ihlasla yoğrulduğu kadar dış dünyaya, diğer insanlara, çevreye karşı davranışları da o kadar güzel olacaktır.
Yüce İslam dini, insanın iç ve dış dünyasını birbiriyle sıkı sıkıya bağlı iki alan olarak değerlendirir. Çünkü insanın iç dünyasındaki denge ya da dengesizlik, insanın tüm davranışlarını etkiler. İslam, insanın hem bireysel hem toplumsal sorumluluklarını dengeli şekilde yerine getirmesini hedefler. İnsanın bu dengeyi tutturabilmesi o insanı hem Allah'a hem de topluma karşı sorumluluklarını yerine getiren birey haline getirecektir.
İslam, hem bireysel hem de toplumsal hayatı düzenleyen kapsamlı bir yaşam rehberidir. Bu ilahi rehberde insanın kalbiyle davranışları arasındaki düzgün ilişki ve uyumu kurmak önemli bir yere sahiptir. Bu yazımızda insanın iç dünyasını düzenleyen değerlerden; hasenat, salihat, salih amel ve ihlas bütünlüğü gibi kavramları ele almaya çalışacağız.
İhlas; bir Müslümanın hem iç hem de dış davranışlarının düzgün olmasını sağlayan temel davranışlardandır, Allah ile kul arasında bir sırdır.
İhlas; "saflık ve temizlik" anlamına gelen bir kavramdır. Bir Müslümanın her türlü ibadet ve eylemlerini şöhret ya da takdir amacı gütmeden sadece Allah'ın rızasını gözeterek yerine getirmesidir. İhlaslı insan; ibadetlerini, amellerini yalnızca Allah'ın rızasını gözeterek yerine getiren insandır. Ancak ihlas üzere bir hayat sürmek, gösteriş ve riyadan uzak bir hayat yaşamak oldukça emek isteyen uzun ince bir yoldur. Rabbimiz;
"Oysa kendilerine, dini yalnız Allah'a hâlis kılarak, Allah'ı birleyenler olarak O'na kulluk etmeleri, namaz kılmaları, zekât vermeleri emredilmişti. İşte doğru din budur." (Beyyine, 98/5) buyrulur. Ayetimizde; dinde ihlas, tevhit, namaz kılmak ve zekât vermeye, doğru dinin esaslarına işaret ediliyor.
İhlas: Bir işi safi ve katıksız olarak sırf Allah için yapmaktır. Salih Amel: Allah'ın rızasını elde etmek için yapılan her türlü hayırlı, güzel eylemdir. Maddî veya manevî hukuk-u ibâd'a/ insan haklarına saygılı olmaktır.
Hasenat; iyilikler, iyi ve güzel davranışlarda bulunmak demektir. Hasenatın zıttı seyyiattır. Seyyiat; kötülükler demektir. Hasenat artıdır, seyyiat eksidir
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız