Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygamber (sav)'in hadislerinde şahsiyetin unsurları ve amellerin kabulünün temel şartı olarak iman ve ihlas defalarca zikredilmektedir. Bunlar birbirlerini tamamlayan, biri olmazsa diğerinin eksik kalacağı esaslardır.
Müslüman şahsiyetini oluşturan; iman, ibadet ve ahlak esasları her türlü olumsuzluklardan ve kötü hasletlerden uzak durularak korunmalıdır. Bunlar ihsan ve ihlasla pratik hayata aktarılmalı kişilerin kimlik ve şahsiyetlerinin omurgasını oluşturmalıdır. Unutulmamalıdır ki imansız hiçbir amel makbul olmadığı gibi ihlas ve samimiyetsiz hiçbir amel de karşılık bulmayacaktır.
İnsanın kimlik ve şahsiyetini oluşturan onun kişiliğinin gelişmesine etki eden maddi ve manevi birçok etken bulunmaktadır. Bunların bir kısmını kişinin fiziki ve ruhi yapısını oluşturan fıtratı belirlerken diğer bir kısmını da din, kültür, toplum gibi dış etkenler belirlemektedir.
Aslında insanın var oluş gayesi genlerinde bulunan fıtratı korumaktır. "(Rasûlüm!) Sen yüzünü hanîf olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise ona çevir. Allah'ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur; fakat insanların çoğu bilmezler." (Rûm, 30/30) İnsanın genlerinde bulunan bu fıtratı oluşturan temel dinamikler vardır. Bu dinamiklerin en başta gelenleri; iman, ibadet ve ahlaktır. Bu temel dinamiklerin hem insana fayda vermesi hem de Allah katında kabul görmesi de bazı hasletlerle gerçekleşmektedir. Bunların başında da ihsan ve ihlas gelmektedir. Kur'an-ı Kerim'de Hz. Peygamber (sav)'in hadislerinde şahsiyetin unsurları ve amellerin kabulünün temel şartı olarak iman ve ihlas defalarca zikredilmektedir. Bunlar birbirlerini tamamlayan, biri olmazsa diğerinin eksik kalacağı esaslardır.
İMAN
Sözlükte "güven içinde bulunmak, korkusuz olmak" anlamında iman "güven duygusu içinde tasdik etmek, inanmak" anlamına gelmektedir. Istılahta ise "Allah'tan alıp din adına tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlarda peygamberleri tasdik etmek ve onlara inanmak" manalarına gelmektedir. İman esasları olarak ta zikredilen bu hususlar, bunlarla ilgili detay temel ilke ve esaslar da ayet ve hadislerde net bir şekilde ifade edilmektedir.
"Ey iman edenler! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiği Kitab'a ve daha önce indirdiği kitaba iman (da sebat) ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam manasıyla sapıtmıştır." (Nisa, 4/136) Hz. Peygamber'in hadislerinde de bu esaslar "Allah'a, meleklerine, kitablarına, peygamberlerine, ahiret gününe inanmandır. Kadere yani hayır ve şerrin Allah'tan olduğuna da inanmandır." (Buhari,"İman",37) şeklinde geçmektedir. Bunlarla; imanın esaslarına, inanç, ibadet ve ahlak ilkelerinin gerektirdiği Müslüman şahsiyetin özelliklerine vurgu yapılmaktadır. İmanın sonucu elde edilecek dünyevi ve uhrevi mükâfatlara, müminlerin nail olacakları nimetler ile ilgili müjdeler zikredilmektedir.
İHSAN
Sözlükte "güzel olmak" manasında "başkasına iyilik etmek" ve "yaptığı işi güzel yapmak" şeklinde iki anlamda kullanılmaktadır. İhsanda bulunan kişiye muhsin denir. İman ehli bir kişinin sahip olması gereken en hasbi davranıştır
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız