Allah'ın, emir, nehiy ve tavsiyeleri insana yöneliktir. İnsan, aklı ve iradesiyle eşyaya dilediği biçimi verme, onu kendi yararına kullanma imkân ve hakkına sahiptir. İnsan birçok yönüyle öteki canlılardan üstün yaratılmıştır. Nimetlere karşılık olarak Rabbini tanıması, O'nun iradesine uygun bir hayat yaşaması tavsiye edilir. Allah (cc) ile insan arasındaki bağ, "Allah kuluna şah damarından daha yakındır." (Kaf, 50/16) ayeti ile net bir şekilde ifade edilir. "Allah (cc) kulunu sevdiğinde onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli ve yürüyen ayağı olur." (Bkz.Buhari, "Rikak", 38) Kul, imanı vasıtasıyla yaratıcısı ile güçlü bir bağ kurar. İslam toplumu Allah'a teslim olan şahsiyetlerle ayakta durur. Şu dört unsurun, insanın zihnine, kalbine ve davranışlarına yansımasıyla kulun yaratıcısına teslimiyeti gerçekleşir.
İman: Peygamberler tarafından insana ulaştırılan ilahi emirleri, insanın diliyle söylemesi ve kalbiyle tasdik etmesi olarak tarif edilmiştir. İman esaslarının birincisi ve temeli Allah'ın tek olduğuna tam bir teslimiyetle inanmaktır. İslam toplumu gücünü imanlı şahsiyetlerden almış, İslam kültür ve medeniyeti imanlı şahsiyetler eliyle şekillenmiştir.
İhlas: İnsanın yaratıcısıyla ilişkilerinde, yaşantısında, ibadet ve iyiliklerini çıkar kaygısı gözetmeksizin sadece Allah'ın rızası için yapmasıdır. Şeytan, ihlaslı kişilere zarar veremeyeceğini itiraf etmiştir. "İblîs, Rabbim! Benim sapmama imkân verdiğin için yemin olsun ki ben de yeryüzünde onlara (günahları) şirin göstereceğim ve -aralarından senin samimi (ihlaslı) kulların hariç- onların topunu kesinlikle yoldan çıkaracağım." (Hicr, 15/40; Bkz.Sad, 38/83) Hz. Peygamber de "Ya Rabbi! Beni sana karşı ihlaslı bir kul yap." (Ebu Davud, "Vitr",25) şeklinde dua etmiştir. İhlas, amellerin kabulünde ve fertlerin birbirlerine güvenmelerinde samimiyete dayalı ilişkilerin kurulmasını sağlar.
Takva: Müminin Allah'a yakınlaştıracak şeylere uyması, ondan uzaklaştıracak şeylerden de titizlikle kaçınmasıdır. Allah (cc) katında en değerli kimse beşerî konumu yüksek olan değil, takva sahibi mümindir. "Ey insanlar! Şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık, Allah katında en değerli olanınız O'na itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir, her şeyden haberdardır." (Hucurat, 49/13) Takva sahipleri, Allah'ın rahmetinden mahrum kalmaktan korkar. Ferdî ve sosyal ilişkilerde, sevap-günah ve helal-haram konularında hassasiyet gösterir. Tabiat, canlılar, kamu hizmetleri, kamuya ait mallar, vakıf, miras, işçi-işveren ilişkileri konularında titiz davranmak takvanın gereğidir.
İhsan: Müminin, işlerini Allah'ı görüyormuş gibi en güzel şekilde yapmasıdır. Bütün iyiliklerin Allah'tan geldiğine, her durumda hakiki nimet ve lütuf sahibi olarak sadece Allah'a yönelerek her şeyi ondan dolayı sevmesi gerektiğine inanmaktır. İhsan, kişinin anne ve babası başta olmak üzere diğer insanlar karşısındaki sevgiye dayalı özverili tutumunu ifade eder. Kur'an'da muhsin kimselerin özellikleri; öfkeye hâkim olma, affetme, hoşgörü, sabır, aşırılıktan sakınma, kararlılık ve cesaret, tok gözlülük ve cömertlik gibi erdemler olarak ifade edilir.
"Onlar (takvâ sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever. Onlar çirkin bir şey yaptıkları veya kendilerine kötülük ettikleri zaman Allah'ı hatırlarlar da hemen günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki? Onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler." (Al-i İmran, 3/134-135)
"Gündüzün iki tarafında, gecenin de gündüze yakın saatlerinde namaz kılın. Şüphesiz ki iyilikler kötülükleri yok eder. İşte bu, öğüt almak isteyenler için bir hatırlatmadır. Sabret! Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez." (Hud, 11/114-115)
Müslüman, davranışlarında ölçülü olmaya dikkat eder. Ülkesinde ve yeryüzünde barış ve huzuru hâkim kılmaya çalışır. Yeryüzünde fesat çıkarmamak, hayırlı olana yönelmek, insan onurunu incitmemek, merhametli olmak ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, insanın dirilişine ve kurtuluşuna vesile olacak davranışlardandır. Âdemiyyet, insan onuru, merhamet ve isar İslam'ın insanlar arası ilişkilerin düzenli yürümesi için belirlediği ilkelerdendir.
Kulluk ve sosyal hayatımıza kalite katması ve seviye kazandırması dua ve niyetiyle bu sayımızda sizlerin huzuruna "İBADETLERİMİZDE VE SOSYAL HAYATIMIZDA İMAN-İHSAN-İHLAS" dosyasıyla çıkıyoruz.
Değerli yazarlarımıza, elinizde ve gönlünüzde olmamıza vesile olan makaleleri için teşekkürlerimizi arz ediyor, siz vefalı, fedakâr okurlarımızı dergimizi baştan sona okumaya davet ediyoruz.
Mart sayımızda buluşmak duasıyla Allah'a emanet olunuz.