Cami ve din eğitimi veren diğer mekânların cazibe merkezi haline getirilmesi zorunluluktur. Günümüz çocukları ve gençleri maddesel anlamda birçok şeye sahip olmanın peşindeler ve bu imkânları bulabilecek mekânlara da ulaşabilmektedirler. Camiler yalnızca namaz kılınan ibadet yerleri olmamalıdır. Müştemilatları zenginleştirilerek çocukların ve gençlerin ihtiyaçlarına hitap edecek donanımlara; kütüphane, internet, oyun imkânları, yiyecek- içecek mekânları vb. sosyal donatılara sahip olmalıdır.
Cami görevlilerimizin ve din gönüllülerimizin mesleki yeterlilikleri, formasyonları, çocuklara ve gençlere olan ilgi- alakaları, ihlâs ve samimiyetleri de camiyi cazibe merkezi haline getirecektir. Cami görevlileri ve din gönüllüleri bulundukları yerin imamıdır. O yerlerin âlimi ve örnek alınacak kişisi olmalıdır. İnsanları kendilerine ve davet ettiği güzelliklere çekebilmelidir. Sözü, özü, ameli birbiriyle tutarlı ve doğru olmalıdır. Maddesel ve ahlaki anlamda zaafları olmamalıdır. Kendisine saygınlık kazandırmalıdır.
Gençliğimizi, genelde dini sembollere özelde camiye çekebilmek ona özendirebilmek için öncelikli olarak gençlerin akıllarına ve ruhlarına vurulmuş prangalardan onları kurtarmak gerekir. Gençlik ne zaman bu prangalardan kurtulursa o zaman dini sembollere ve özelde camiye yönelecektir. Bu prangalar; başta nefs ve şeytan olmak üzere dünyevi zevkler, arzular ve istekler, kötü arkadaş çevresi, sanal dünya, kuruntular, gelecek kaygısı vb. Gençler bu prangalarla yaşadığı sürece gençlik hep madde ve mana ikilemi içerisinde kalacak çoğu zaman da tercihini dünyevi ve maddi olandan tarafa kullanacaktır.
Gençlik şu anda bir buhran ve ikilem içerisinde yaşamaktadır. Bir tarafta inanması gereken bir din ve onun gerekleri milli ve manevi değerler, diğer taraftan yaşanılan gerçek, seküler bir hayat ve onun zorlamaları. Olması gereken de şu ki, kendini çevreleyen prangalardan kurtulmak, hayatın zorlamalarına direnmek, inandığı dinin gereklerini yapmak, muhafaza etmek, Müslüman’ca yaşamaya çalışmaktır. Bu mümkündür, ancak genç kardeşlerimizin bu noktada destekçilere ihtiyacı olacaktır. Bu destekçilerinde Müslüman olarak görevleri, genç kardeşlerimize güzel bir ortam hazırlayarak onlara yardımcı olmaktır. Bu destekçileri ve görevleri şu başlıklar altında özetlenebilir.
- ANNE-BABA ve AİLE FERTLERİ:
Anne ve babalar ile ailenin büyükleri gençlerimizin, çocuklarımızın ilk eğitmenleri ve rol modelleridir. Çocuklarımız ve gençlerimizin ilk öğrenmelerini pratik olarak bunlardan, aile fertlerinden uygulamalı olarak öğrenirler. Bu anlamda anne ve babalar, ailenin diğer büyükleri; inanç, ibadet, ahlak, örf, adet vb. uygulamaların da yaşayan örnekleri olmalıdırlar. Bu uygulamaları da çocuklarıyla beraber yapmalıdırlar. Onları eğitirken, teşvik ederken göstermeli ve örnek olmalıdırlar. Çocuklar ve gençler böyle ortamda büyüdükçe, ergenlik ve gençlik döneminde sorumluluklarının yabancısı olmayacaktır.
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız