Bize Koşanlar Ve Bizden Kaçanlar , Abdullah Büyük
Sayı : 501   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Başyazı

Abdullah Büyük

Bize Koşanlar Ve Bizden Kaçanlar

  • 30 Haziran 2024
  • 189 Görüntülenme
  • 499. Sayı / 2024 Temmuz



İman ve amelimizi test edelim. Müslümanlığımızı tartalım. Hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekerek hesap gününe hazırlanalım. Kendimizi ve ailemizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşine karşı koruma altına alalım. Geleceğin İslâm'a ait olduğuna olan inancımızı tazeleyerek, çocuklarımızı geleceğe, yani İslâm'a hazırlayalım. Onlara para kazanmanın yollarını öğrettiğimizden daha çok Yüce Allah'ın rızasını kazanmanın yollarını öğretelim.

Şartların olumsuzluğu, yetkililerin üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemeleri, toplumun, zamanın ve gidişatın kötü olması gibi sızlanma sebepleriyle kendimizi avutmayalım. Suçu başkasına atma hastalığı, şeytan mantığının bir sonucudur, önce kendimize dönelim, kendimize bakalım.

Yüce Yaradan'ın bildirdiği üzere "çocuklarımız" bizler için birer fitne, yani imtihan aracıdır. Rabbimizin bizlere lütuflarından olan çocuklarımızla biz sınanmaktayız. Onlar bizim ya cennetimiz yahut cehennemlerimizdir. Bu, dünyada da böyledir, ahirette de.

Kişi dünyada çocukları sayesinde ve onlarla birlikte huzurlu ve mutlu bir hayat yaşar, bu da onun cenneti olur. Bu ise "salih evlâtlar" sayesinde olur. Salih evlât, Rabbinin ve kullarının haklarını gözeten, herkesin yararına doğru dürüst işler yapan iyilik-erdem melekleridir. Bu evlâtlar, ana-babaları için göz aydınlıklarıdır. Dünyada ana- babalarına mutlu bir hayat yaşatırlar, öldükten sonra onların arkalarından hayırlı işler ve hayırlı dualar ederler, diriliş gününde de ana-babalarıyla birlikte cennette beraber olmak isterler.

Bir de salih olmayan evlâtlar vardır. Bunlar hem kendileri problemdir, hem ana-babaları için dert ve sıkıntıdır hem de toplum için problemdirler. Bunlar, Yüce Yaratıcı'nın haklarını da gözetmezler, kullarının haklarını da. Bunların kendilerine de hayırları yoktur, başkalarına da. Bu yüzden hayırsız evlâtlardır bunlar, besmelesiz ve bereketsizdirler.

Çocukların bu hale gelişlerinde öncelikle sorumlu olanlar ise anne-babalarıdır. Aile yuvasının kurulduğu günden itibaren, salih davranışlar, helal lokmalar ve dualarla anne-baba, atar çocuğunun temelini. Çocuklarını geleceğe onlar hazırlarlar. Yahut da onlar karartırlar çocuklarının ve kendi dünyalarını, kendi geleceklerini.

Kitabımız, diriliş gününden canlı tablolar serer gözlerimizin önüne. Onun canlandırdığı bu tablolar, tüm aile fertleri için bir uyandır. Önemli olan bu uyarıdan herkesin payına düşen dersi alması, ona göre kendini öteki âleme hazırlamasıdır. "Kulaklarını sağır eden kıyamet gürültüsü geldiğinde... O gün kişi kardeşinden, annesinden-babasından, eşinden-arkadaşından ve çocuklarından kaçacaktır." (Abese, 80/33-36)

"O gün hiçbir dost, diğer dostunu sorup aramayacak. Hısımlar birbirlerine gösterilecekler, fakat birbirleriyle konuşmak bile istemeyecekler

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

499. Sayı Temmuz 2024