Doğuda Doğup Batıda Batmak , Nureddin Yıldız
Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Sosyal Doku

Nureddin Yıldız

Doğuda Doğup Batıda Batmak

  • 30 Haziran 2024
  • 167 Görüntülenme
  • 499. Sayı / 2024 Temmuz



Önce haçlı orduları olarak geldiler. Topraklarımızı, medeniyetimizi tarumar ettiler. Barbarlıkları yere göğe nakşedildi. İşgalci, sömürgeci olarak nam tuttular. Umduklarına eremeyince asırlar sonra kurtarıcı gibi geldiler. Fakirliğe karşı, cehalete karşı, kağnı arabalarına karşı çarelerle geldiler. Şeker gösterip peşlerinden sürüklediler. Ordularıyla yapamadıklarını ağızlarıyla, kalemleriyle yaptılar. Silah yerine parayı, paranın geçmediği yerde cinsiyeti kullandılar. Kim ne ile kanacaksa onu bulup verdiler.

İslam, batıdan veya başka bir yerden "yararlıyı" almamızı engellemiyor. İyinin ve hikmetin peşinde olmamız zaten dinimizin emridir. Yasakladığı şey, ayrım yapmadan her ne gelirse almak, helal ve haramı bir kenara itmek, önemli ile öncelikliyi tefrik edememektir.

Medine medeniyeti ile Viyana medeniyeti buluÅŸur mu?

Kur'an etrafında kenetlenmiş, sıfırdan bir medeniyet kurmuş, yiyeceğinden giyeceğine, mescidinden evine, düğününden cenazesine her şeyini kendine has yapmış bir ümmet başkalarına muhtaç olur mu?

Güneş'in doğduğu yerde yaşayanlar neden önceki güneşlerin battığı yere özenirler?

Batıda ve batılıda ne var?

Asırlar oldu, ne cevabı bulunabildi ne de alternatifi. Her geçen gün acı hatıralarla dolu olduğu halde doğudan batıya yöneliş özentisi bitmedi. Bitmek bir kenara özenti arttı.

Özenti önce teknolojide başladı. Araba, uçak, gemi derken kültüre sıçradı. Örf ve âdeti etkiledi. Artık imanın en temel ilkeleri bile batıdan etkilenme durumuna geldi.

Evlerimizi, mekteplerimizi, kılık kıyafetimizi hatta camilerimizi etkisi altına alan bir batı hayranlığı, batıya göre olma, ondan aşağı kalmama, kimi zaman da batıcılıkta yarışma kasırgası yaşıyoruz.

Ya orduları ile gelip işgal ettiler, sömürdüler, ölçüp biçip şekil verdiler.

Veya eğitim adı altında ayaklarına çağırdılar, fabrikalarında iş verdiler, sokaklarını temizlettiler, kendilerine hayran bıraktılar. Neticede siyasetten kültüre insanlar üzerinde en etkin kurumları kendilerine çevirdiler.

Önce haçlı orduları olarak geldiler. Topraklarımızı, medeniyetimizi tarumar ettiler. Barbarlıkları yere göğe nakşedildi. İşgalci, sömürgeci olarak nam tuttular. Umduklarına eremeyince asırlar sonra kurtarıcı gibi geldiler. Fakirliğe karşı, cehalete karşı, kağnı arabalarına karşı çarelerle geldiler. Şeker gösterip peşlerinden sürüklediler. Ordularıyla yapamadıklarını ağızlarıyla, kalemleriyle yaptılar. Silah yerine parayı, paranın geçmediği yerde cinsiyeti kullandılar. Kim ne ile kanacaksa onu bulup verdiler.

İçi ne ile dolu olduğu belli olmayan süslü kavramlarla geldiler. Hürriyet, demokrasi, eşitlik, kadın, onur, saygı, hoşgörü, zenginlik, lüks, medeniyet. dediler.

Sonra da onların giydiğini giymeyeni öcü, sakalı uzun olanı köylü, çatalı sağ elle tutanı barbar gördüler

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

499. Sayı Temmuz 2024