Ahiret Endişemiz Var Mı? , Osman Nuri Topbaş
Sayı : 502   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Ä°rfan Mektebi

Osman Nuri TopbaÅŸ

Ahiret Endişemiz Var Mı?

  • 30 Haziran 2024
  • 168 Görüntülenme
  • 499. Sayı / 2024 Temmuz



Bu beden gidecek, kıyamet günü yeni baştan, dünyadaki ruhani yapımıza göre bir beden teşekkül edecek. Mühim olan, ruhani yapımız. Şimdi kul, Allah'ı unuttuğu zaman günah işlemeye başlıyor. Demek ki mühim olan "zikr-i dâimî" isteniyor ki, Cenab-ı Hak kulunun kendisini unutmasını istemiyor. Unuttuğu zaman da, Allah kendisini unutturuyor, günah işlemeye başlıyor. Onun için Kur'an-ı Kerim'de en çok geçen; "zikir".

Kalp öyle merhaleler kat edecek ki, amel-i salih sahibi olacak, havf ve recâ arasında yaşayacak, takva sahibi olacak, kalp tekâmül edecek, gözün gördüğü her şeyde Cenab-ı Hakk'ın azametini tefekkür edecek.

Efendimiz daima ümmetine zor zamanlarda;"Esas hayat, ahiret hayatıdır." (Buhârî, "Rik?k", 1) Rahatlık zamanlarında bir taşkınlık olmasın, bir rehavet çökmesin, bir nâdanlık olmasın diye; "Esas hayat, ahiret hayatıdır." (Buhârî, "Rik?k", 1) buyuruyordu.

Demek ki bir kul, (".Ahiretten korkan." (Bkz.Zümer, 39/9) Daima bir ahiret endişesi içinde olacak, daima;

"Esas hayat, ahiret hayatı." (Buhârî, "Rik?k", 1)

İş hayatında, ticari hayatta, meslekî hayatında, ibadet hayatında, beşerî münasebetlerde;

"Esas hayat, ahiret hayatıdır." (Buhârî, "Rik?k", 1) Bunun bir idraki içinde olacak.

Rabbimiz buyuruyor: "Nerede olsanız, O sizinle beraberdir." (Hadîd, 57/4)

Nereye gitseniz, Rabbimiz bizimle beraber olduÄŸunu bildiriyor.

Şimdi, insanın zamanı da mahdut, mekânı da mahdut. Fakat Cenab-ı Hak, zamandan-mekândan münezzeh. Cenab-ı Hak, bütün yarattıklarının her an yanında. Sırf insan değil; insan, hayvan, nebat, hepsinin yanında. Yaratan O, takdir eden O. O kadar O'nun için basit ki, her yarattığının her an yanında; "Nereye gitseniz, O sizinle beraberdir." (Hadîd, 57/4)

Nasıl bizim bazı şeylerimizi kimse görmesin deriz. "Aman şundan görmesin!" deriz. "Bir defa yapayım ben, bir daha yapmam!" deriz. Bir fânîden çekiniriz, bir fânîden korkarız. Fakat Cenab-ı Hak bizim her an yanımızda. O kadar yanımızda ki:

".Biz ona (insana) şah damarından daha yakınız." (K?f, 50/16) Bize şah damarından daha yakın olduğunu bildiriyor. İçimizdeki duyguları biliyor, hissiyâtı biliyor, düşüncelerimizi biliyor.

"Ameller, niyetlere göredir." (Buhârî, "Îmân", 41) buyruluyor. Ameller niyete göre seviye kazanıyor. Onun için Cenab-ı Hak buyuruyor:

"Ey iman edenler!.. Herkes yarına ne hazırladığına baksın!.." (Haşr, 59/18) "Yarın" deniyor. Bütün sonsuzluk şeridi.

Bu beden gidecek, kıyamet günü yeni baştan, dünyadaki ruhani yapımıza göre bir beden teşekkül edecek. Mühim olan, ruhani yapımız.

Şimdi kul, Allah'ı unuttuğu zaman günah işlemeye başlıyor. Demek ki mühim olan "zikr-i dâimî" isteniyor ki, Cenab-ı Hak kulunun kendisini unutmasını istemiyor. Unuttuğu zaman da, Allah kendisini unutturuyor, günah işlemeye başlıyor. Onun için Kur'an-ı Kerim'de en çok geçen; "zikir". Onun için de çare;

"Nefsini arındıran kurtuluşa ermiştir." (Şems, 91/9)

"Nefsini kötülüklerden) arındıran kurtuluşa ermiştir." (A?lâ, 87/14)

İç âlemden fücuru bertaraf edip ruhani istidatları inkişaf ettiren, iç âlemini/duygularını temizleyen, kurtulmuş oluyor.

Daima Cenab-ı Hakk'a dua etmemiz lâzım;"Yâ Rabbi! Duygularımızı/hissiyatımızı rızâ-yı ilâhîn ile te'lif eyle!" diye. Aciziz çünkü. İnsan zayıf.

Yine Cenab-ı Hak bizden ne istiyor?

"İşte böylece sizin insanlığa şahitler olmanız, Rasûl'ün de size şahit olması için sizi mûtedil bir millet kıldık

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

499. Sayı Temmuz 2024