Rehavet Yok Haydi Herkes Görev Başına! , Ramazan Kayacık
Sayı : 501   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Hedef Noktası

Ramazan Kayacık

Rehavet Yok Haydi Herkes Görev Başına!

  • 30 Haziran 2024
  • 120 Görüntülenme
  • 499. Sayı / 2024 Temmuz



Müslümanlar sahip oldukları nimetler, servetler, konforlar kulluklarını, Allah'a teşekkürlerini artırması gerekirken şımarıklığı ve rehavetini artırdı. Ve sonuç Gazze; Sayı olarak tükürükleriyle boğabileceği kadar azınlıkta olan Yahudi cellâtlarının katliamlarına seyirci kalan iki milyarlık sözde İslam âleminin dünyevileşmediğini, rehavete kapılmadıklarını söylemek mümkün mü?

Müslümanların heva ve heveslerine kapılmaları, refahtan şımarmış, azmış bir hayat tarzını tercih eder hale gelmeleri, İslam karşıtlarının en büyük avantajı olmuş ve bu davranışları Ümmeti Muhammed'i darmadağın etmiş, dünyada yaşanan ifsada/adaletsizliğe kapı aralamıştır. Şunu demek istiyorum; şu anda dünyada ve Gazze'de yaşanan dramlar, zulümler İsrail'in ABD'nin silah gücünden çok Müslümanların dünyevileşmesinden, rehavete ve rahata düşkünlüklerinden kaynaklanıyor.

Rehavet kelimesi; insanın vücudunda ve davranışlarında gözlemlenen ağırlığı, tembelliği, gevşekliği ve uyuşukluğu ifade eden bir kavramdır.

Rehavete kapılmak; elde edilen bir başarı sonrasında, başarının rüzgârına kapılarak tedbiri elden bırakmak, iç disiplini ve kontrolü kaybetmek anlamlarına gelmektedir.

Rehavet manevi bir hastalıktır, bu hastalığa yakalananlarda kör bir taklitçilik, hedonizm, vurdumduymazlık, sonu gelmeyen istek ve arzuların baş gösterdiği görülür.

Dünya hayatı çeşit çeşit imtihanlarla dolu bir hayattır ve her nimetin bir külfeti vardır. Terlemeden kazanmak, yürümeden menzile ulaşmak imkânsızdır. Zahmetin, meşakkatin, çalışmanın ıslak imzası alınteridir. Rehavet denen hastalıktan, şikayetlendiğimiz sıkıntılardan, gayretle, umutla ve yılmadan çalışarak kurtulabiliriz. Hayat yolculuğunda ve herhangi bir dava uğrunda mücadeleyi engelleyen tuzakların başında rehavet gelir.

Rehavete kapılmak; mücadele anında sonucun lehte olduğunu düşünerek tedbiri elden bırakıvermek, tembellik etmek ve mücadeleyi terk etmek demektir. Okçular tepesinde bekleyenler bir an rehavete kapılarak; "bu iş bitti, zaferi biz kazandık" diye düşünmenin mevzilerini terk etmenin faturasını hezimetle ve canlarıyla ödediler.

Rehavete kapılmak: çamura saplanmaktır. Rehavet içinde yaşayanlar, gelecek nesillerin rızıklarını, umutlarını, refahlarını tüketerek yaşayan kimselerdir. Biz bugünleri yarınlardan ödünç aldık. Rehavete kapılarak, tembellik ederek, kibre ve gurura kapılarak gelecek nesillere ihanet etmeye hiç birimizin hakkı yoktur.

Maça çıkıyorsak maçın 90 dakika olduğunu unutmayacağız. Nasıl olsa öndeyiz diye maçtan koptuğunuz anda kalemizde bir gol görme ihtimalimiz, maçı kazanma ihtimalimizden daha yüksektir. Bitiş düdüğünü duyana, ipi göğüsleyene kadar mücadeleyi asla bırakmamalı.

Biz Müslümanlar çok dünyevileştik. Allah'a ve ahiret inancına sahip olmayanları sollayacak kadar dünyevileştik

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

499. Sayı Temmuz 2024