Kültürel İnkâr'dan Kültürel İntihar'a. , Yusuf Kaplan
Sayı : 503   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Ä°ktibas

Yusuf Kaplan

Kültürel İnkâr'dan Kültürel İntihar'a.

  • 30 Haziran 2024
  • 262 Görüntülenme
  • 499. Sayı / 2024 Temmuz



Şu an Türkiye köledir: Kimliksizliğinin kölesi. Yönünü, yörüngesini ve ruhunu yitirme çukuruna sürüklendiği için köksüzlüğünün kölesi. Bin yıl dünya tarihini yapan medeniyet dinamiklerini dinamitlediği ve çocuklarını mankurtlaştıran sömürgeci bir eğitim, kültür ve medya rejiminin esareti altında eğittiği ("öldürdüğü") için tarihsizliğinin, ufuksuzluğunun ve geleceksizliğinin kölesi.

Çok tehlikeli bir süreçten geçiyoruz. Ülkenin çocukları İslâm'ı terk ediyor hızla.

Dünyanın çocukları, Gazze'deki destansı direnişten ötürü İslâm'a hayran kalarak İslâm'a yönelirken, Harvard'ın, Chicago'nun, Colombia Üniversitesi'nin çocukları İslâm'a yönelirken, bin yıl İslâm'ın bayraktarlığını yapan, dünyaya adaletin, merhametin ve bir arada yaşamanın ne demek olduğunu öğreten aziz bir medeniyetin çocukları, bu toprakların çocukları İslâm'ı terk ediyor hızla ürpertici bir şekilde.

Bir toplumu ayakta tutan, geleceğe umutla bakmasını sağlayan, geleceğini kuran olmazsa olmaz dinamikler vardır: Müşterek inançları, değerleri, tarihi, dili, medeniyet tecrübesi, aidiyet biçimleri, müşterek hedefleri, hayalleri, idealleri ve gelecek tasavvurları gibi.

Bunları bir toplumun olmazsa olmaz, vazgeçilmez asgarî müşterekleri olarak tarif ediyoruz. "Din", dil, kültür, tarih ve ortak gelecek tasavvuru ve ideali yok olmaya başlayan toplumlar, kendilerini de, içinde yaşadıkları çağı da anlayabilecek, analiz edebilecek, kritik edebilecek, yüzleşebilecek gerekli entelektüel donanımdan da, özgüvenden de yoksun olacakları için zamanla birbirlerine düşmekten, boşluğa sürüklenmekten ve kaçınılmaz olarak yok olmaktan, tarihten sürülmekten kurtulamazlar.

Türkiye'de sekülerizmin ne olduğu, nasıl doğduğu, dünyayı nereye sürüklediği ve Türkiye'deki algılanışı, tezahürleri, uygulanışı konusunda en çok yazan yazarlardan biriyim.

İkinci eksen ise, İslâm dünyasının hâl-i pür melâli ve buraya nasıl geldiği, bu çıkmaz sokağa, tarihte yaşadığımız bu ikinci büyük medeniyet krizinin eşiğine nasıl sürüklendiği ve bu krizden nasıl çıkabileceği meselesiydi

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

499. Sayı Temmuz 2024