Zihnî işgale kaynaklık eden modern üniversite, emperyalizmin ve kolonyalizmin kapılarını sonuna kadar açan kapitalizmin bütün günahlarının kaynağı ve günah çıkarma mabedi olup çıkıvermişti! Meselâ pandemi sürecinde bilim merkezleri üniversiteler ilaç şirketleri ile işbirliği yaptılar, insanlığın kaderiyle oynamaktan çekinmediler! Kapitalizm, varlığını entelektüel sermayeye, gücünü ise entelektüel sermaye üzerinden devşirdiği ekonomik sermayeye borçlu.
Zihnimiz çağdaş hurafeler çöplüğüne dönüştü: Batı uygarlığı, modernlik ve postmodernlik tecrübesiyle, bütün her şeyi yerinden etti, zihnimizi körleştirdi, entelektüel felçleşme yaşattı ve dünyayı cehenneme çevirdi.
Batı uygarlığının dünya üzerinde hegemonya kurmaya başladığı dönemden itibaren dünya yaşanamayacak bir çatışma, savaş ve kaos arenasına dönüştü. 1648 Vestfalya Anlaşması, modern Avrupa'nın, ulus-devlet imparatorluklarının kuruluş sürecinin siyasî ve iktisadî olarak başlangıç tarihidir.
O gün bugündür, dünya günyüzü görmüyor. Avrupalılar, birkaç asırlık bir süre zarfında bütün dünyanın kıtalarını işgal ettiler, tabiî ve kültürel kaynaklarını tarumar ettiler, dünyanın her tarafını, her karışını, bütün kültürlerini kontrol ve kolonize ettiler. Bütün dünyayı köleleştirdiler. Sadece siyasî ve coğrafî işgalle yetinmediler. Zihinleri de işgal ederek epistemik kölelere dönüştürdüler bütün insanlığı.
Tanrı, insan ve kâinata dair bütün kavramları sil baştan yeniden tanımladılar ve kendi tanımlarını bütün dünyaya dayattılar. Modernlikle birlikte başlayan fiilî işgal, postmodernlikle birlikte zihnî işgale dönüştü.
Aslında fiilî işgalin temeli zihnî işgalle atılmıştı: Modern dünyanın "kurucu baba"larından Francis Bacon, "bilgi güçtür" derken, dünyanın ve dünyadaki bütün kültürlerin ve bu arada tabiatın kontrol ve kolonizasyonunun entelektüel temellerinin ruhumuz, mekanik, materyalist bilim'le atılacağını haber vermiş oluyordu
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız