, Fahri Altunkaynak
Sayı : 504   **
Ribat Dergisi Aralık 2016

Fıkıh Köşesi

Fahri Altunkaynak

  • 31 Mayıs 2024
  • 136 Görüntülenme
  • 498. Sayı / 2024 Haziran
Yazarın Diğer Yazıları
Fahri Altunkaynak
Tüm Yazı Arşivi



Satın alınan kurbanlığın kesilmeden önce ölmesi hâlinde hüküm, satın alan kişinin maddi durumuna göre değişir. Şayet kişi varlıklı ise, vacip olan kurban kesme ibadetini henüz yerine getirmediği için başka bir hayvanı kurban olarak keser. Fakat yoksulsa yenisini almasına gerek yoktur.

Kurbanlık hayvanın hasta olduğu, kesildikten sonra ortaya çıkmış ve sağlık sebebiyle etinin imha edilmesi gerekmiş ise bu durumda kurban ibadeti yerine getirilmiş olur. Bununla birlikte kurban kesiminden sonra satıcıya rücu edilip kurban bedelinin geri alınması hâlinde, alınan bedel tasadduk edilir. Şayet kurban bedeli satıcıdan geri alınamamışsa, kişinin yeniden bir kurban kesmesi gerekmez.

1-Bir özür sebebiyle vaktinde kesilemeyen kurbanların fakir ve zengin için hükmü nedir?

Kurban kesme niyetiyle hayvan almış, fakat Kurban Bayramı günlerinde kurbanı kesememiş fakir kimse, bu hayvanı canlı olarak tasadduk eder. Bayram günlerinde kurban kesemeyen zengin kimsenin ise kurbanlık satın alıp almadığı dikkate alınmaksızın bir kurbanlık hayvanın kıymetini yoksullara sadaka olarak vermesi gerekir. (Bkz.Merğinânî, el-Hidâye, 4/358)

2-Ölü kurbanı diye bir kurban çeşidi var mıdır?

Dinimizde ölü kurbanı veya kabir kurbanı diye bir kurban çeşidi yoktur. Ancak sevabı ölüye bağışlanmak üzere kurban kesilebilir. Ayrıca kurban borcu olup, hayatta iken vasiyet eden kişinin bıraktığı miras yeterli ise mirasçıları tarafından vasiyetinin yerine getirilmesi gerekir. Tâbiînden olan Haneş'ten rivâyet edildiğine göre o şöyle demiştir: "Ben Ali'yi (ra) iki koçu (birden) kurban ederken gördüm de kendisine; Bu da nedir? diye sordum. Rasûlullah (sav) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum, cevabını verdi." (Ebû Dâvûd, "Edâhî", 2 [2790]; Tirmizî, "Edâhî", 3 [1495])

Bu rivayette Hz. Ali, kurbanı kesme gerekçesi olarak Hz. Peygamber (sav)'in kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Dolayısıyla bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez. Buna göre vasiyeti yoksa ölen kimseler için mirasçılarının kurban kesmeleri gerekmez. Ancak bir kimse, sevabını ölmüş bulunan anne veya babasına yahut diğer yakınlarına bağışlamak üzere, çeşitli hayır kurumlarına, fakir ve muhtaç kişilere bağışta bulunabileceği gibi kurban da kesebilir.

Ölenin kendisi için kurban kesilmesine dair vasiyeti yoksa kesen kimse, bu kurban etini fakirlere yedirebileceği gibi kendisi ve zenginler de yiyebilir. Ancak ölen kişinin vasiyeti varsa, tamamen fakirlere yedirilmesi veya dağıtılması gerekir. (Bkz.İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 6/326)

3-Kişiler bir araya gelerek Hz. Peygamber adına kurban kesebilirler mi?

Dinimizde böyle bir uygulama yoktur. Bunun, yapılması gereken bir ibadet gibi görülmesi caiz değildir. Çünkü Allah'ın emretmediği ve Rasûlünden de nakledilmeyen bir uygulamayı ibadet gibi telakki etmek ve ona dinîlik vasfı vermek bidattir. Her bidat da Hz. Peygamber'in nitelemesiyle dalalettir. (Bkz. Müslim, "Cum?a", 43 [867])

Hz. Ali'den rivayet edilen "Rasûlullah (sav) (sağlığında) kendi yerine bir kurban kesmemi vasiyet etti. İşte ben de onun yerine kurban kesiyorum." (Ebû Dâvûd, "Edâhî", 2 [2790]; Tirmizî, "Edâhî", 3 [1495]) şeklindeki haber, bu uygulamaya delil olamaz. Çünkü Hz. Ali, kurbanı kesme gerekçesi olarak Hz. Peygamber'in kendisine bunu vasiyet etmesini göstermiştir. Dolayısıyla bu hadis, eğer vasiyeti yoksa ölü adına kurban kesileceğine delalet etmez.

4-Taksitle kurban alınabilir mi?

Kurban ibadetinin geçerli olması için kişinin, ibadet amacıyla kendi mülkiyetinde bulunan belirli nitelikleri haiz bir hayvanı kesmesi gerekir. Mülkiyet ise hayvanı bizzat yetiştirme, hibe veya miras yolu ile olabileceği gibi satın alma yolu ile de gerçekleşebilir. Bu itibarla, taksitlendirme yolu ile satın alınan bir mal da alıcının mülkiyetine geçtiği için kurban kesmesini gerektirecek mali imkâna sahip olan kişinin bu yolla aldığı hayvanı kurban etmesinde bir sakınca yoktur.

5-Kurbanlık hayvan tartı ile alınabilir mi?

Kurbanlık hayvan, kilo birim fiyatı belirlenmek suretiyle canlı olarak tartıyla alınıp-satılabilir. Ayrıca, toplumda herhangi bir aldatma, kargaşa ve ihtilafa yol açmayan yaygın bir uygulama varsa, kurban edilmek üzere satın alınmak istenen hayvanın karkas halindeki kilo birim fiyatı önceden belirlenmek şartıyla, kesildikten sonra tartılarak parasının ödenmesi yoluyla da satılabilir. Ancak bu şekildeki satışın geçerli olması için kesimden önce taraflar arasında akdin tamamlanması gerekir. Ayrıca kurbanın kelle, paça ve sakatat gibi bazı yerlerinin satıcıda kalması şart koşulmamalıdır.

6-Akika, adak, udhiyye ve nafile kurbanlar için aynı büyükbaş hayvana ortak olunabilir mi?

Ortak kesilen kurbanlarda, hissedarlardan her birinin kurbanlarını aynı maksat için kesmiş olmaları gerekmez. Ortakların her birinin ibadet niyetiyle katılmış olması kaydıyla bir kısmı udhiyye, diğer bir kısmı ise adak, akîka veya nâfile kurbanı olarak niyet edebilirler. (Bkz.Kâsânî, Bedâi?, 5/71-72)

7-Ortaklaşa kesilen kurbanda bir kişinin et niyetiyle ortak olması kurban ibadetinin sıhhatine zarar verir mi?

Hanefi mezhebine göre kurbanlık hayvana ortak olanların tamamı kurbanı ibadet niyeti ile kesmelidir. Buna göre kurban hisselerine ortak olanlardan biri veya birkaçı et niyetiyle ortak olmuşsa, o hayvana ortak olan herkesin kurbanı geçersiz sayılır. Şâfiî mezhebine göre ise bunda bir sakınca yoktur.

8-Kurbanlık olarak satın alınan hayvana, daha sonra başkaları ortak edilebilir mi?

Büyükbaş hayvanlara kurban niyetiyle yedi kişiye kadar ortak olunabilir. Böyle bir hayvan, başta ortak olarak satın alınabileceği gibi, alındıktan sonra bu hayvana yedi kişiyi geçmemek kaydıyla başkaları da ortak edilebilir. Fakat alınırken ortak bulma niyeti yoksa sonradan ortak bulunması bazı âlimlerce mekruh görülmüştür.

9-Kurbanlık olarak alınan büyükbaş hayvana ortak olanlardan bir kısmının, sonradan bir başkasını kendi hisselerine dâhil etmeleri caiz midir?

Büyükbaş bir hayvana ortak olan hissedarlardan birinin hissesi yedide iki veya daha fazla ise kendi hisselerinden birini veya daha fazlasını başka birine bedelli ya da bedelsiz devredebilir

Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız

498. Sayı Haziran 2024