Gerçekten umursamazlık bulaşıcı bir virüstür. Toplumsal vurdumduymazlığın bizleri nasıl vurduğunun farkında değil miyiz? Umursamazlığımızla günahın önünü açıyor, kötülüğün ömrünü uzatıyoruz. Kötülüklerin çıkardığı yangının iyileri de yakacağını unutuyoruz. Zulmü umursamayan Müslümanlar zamanla zalimlerin tarafından yönetilir hale geliyorlar.
Her devrin adamı olanlar çoğalırken, her derdin adamı olanlar günbegün azalıyor. Dava derdinden sıyrılanlar hayatlarından memnun, günü kurtarma derdindeler. Konfor, kariyer, kapitale bağlı kompleks ve kaprisler kulluk ve kardeşliği tehdit ediyor. Müslümanların dertleriyle dertlenmeyenler kişisel ikbal peşindeler. İnsanların acı ve ıstıraplarını umursamayanların, insanlık sefaletine tanıklık ediyoruz.
Gerçekten umursamazlık bulaşıcı bir virüstür. Toplumsal vurdumduymazlığın bizleri nasıl vurduğunun farkında değil miyiz?
İnsan duyarlılık ve duruşu ile değerlidir.
Duyarlılığını kaybeden, duruşunu bozan insan eşreften esfele savrulur, "halife" olma misyonunu kaybeder.
İşte insanoğlunun en acı hüsranı; duyarsızlık, umursamazlık.
İnsanın kendisine verdiği en büyük zarar, umursamazlık. "Boş verme" mantığı batılın önünü açıyor.
Olumsuzluklar karşısında "bir şey olmaz" anlayışının insanı nasıl dumura uğrattığını, değersizleştirdiğini görmekteyiz.
Bugünkü umursamazlığın yarınlarda bize pahalıya mal olacağını tahmin edebiliyoruz
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız