Şu imtihan dünyasında inanan inanmayan herkes bir şeyler yapar, kâfirler de kimi zaman iyi şeyler yapabilirler. Ancak onların imansız olarak yaptıkları şeyler, onlara dünyada kimi menfaatler kazandırsa yahut ahirette cehennemin alt katmanlarına düşmelerine mâni olsa da onların cennetlik olmalarını sağlamayacaktır. Zira cennete girişin ilk şartı imanlı olmaktır.
İman, iyiliklerin harcıdır. Yapılan iyilikler imandan yoksun ise, harcı olmayan kum yığınları ve hatta kül yığınları gibidir. Geriden bakıldığında çok gözükür, ama bir fırtına onu savurup yok etmeye yeterlidir. Onun için iman adamı, imanla yaptığı iyilikleri sağlam bir bina gibi ahirete taşımasını bilen kimsedir.
مَثَلُ الَّذِينَ كَفَرُوا بِرَبِّهِمْ أَعْمَالُهُمْ كَرَمَادٍ اشْتَدَّتْ بِهِ الرِّيحُ فِي يَوْمٍ عَاصِفٍ لَا يَقْدِرُونَ مِمَّا كَسَبُوا عَلَى شَيْءٍ ذَلِكَ هُوَ الضَّلَالُ الْبَعِيدُ
"Rablerini inkâr edenlerin işleri, fırtınalı bir günde, rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer; yaptıklarından hiçbir şey elde edemezler. İşte bu derin bir sapıklıktır." (İbrahim, 14/18)
İnsanı Yüce Yaratıcı katında değerli kılan imanıdır. İnanmayanların Allah katında bir değeri yoktur. Onlar, hayvanlardan daha aşağı konumdadırlar: "Allah katında, yeryüzündeki canlıların en kötüsü gerçeği akletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir." (Enfâl, 8/22) "And olsun ki, cehennem için de birçok cin ve insan yarattık; onların kalpleri vardır ama anlamazlar; gözleri vardır ama görmezler; kulakları vardır ama işitmezler. İşte bunlar hayvanlar gibi hatta daha sapıktırlar. İşte bunlar gafillerdir." (A'râf, 7/179) "Durakları ateş olduğu halde kafirler, zevklenirler ve hayvanlar gibi yerler." (Muhammed, 47/12)
Onun için insandan ilk istenen şey O'nun Rabbini tanıması ve O'na inanıp ibadet etmesidir. "Cinleri ve insanları ancak Bana kulluk etmeleri için yaratmışımdır." (Zâriyât, 51/56) "Dua/kulluk/ibadetiniz olmasa Rabbim size ne diye değer versin?" (Furkân, 25/77) Buna göre insan, önce hakkı hakikati bulup bilmekle yükümlüdür. Öncelikle yapması gereken budur. Onun hakikati bulması diğer amellerine değer kazandıracaktır.
Şu imtihan dünyasında inanan inanmayan herkes bir şeyler yapar, kâfirler de kimi zaman iyi şeyler yapabilirler. Ancak onların imansız olarak yaptıkları şeyler, onlara dünyada kimi menfaatler kazandırsa yahut ahirette cehennemin alt katmanlarına düşmelerine mâni olsa da onların cennetlik olmalarını sağlamayacaktır. Zira cennete girişin ilk şartı imanlı olmaktır. Bunu bir ülkeye girmek için pasaport şartına benzetebiliriz. Gümrük kapısındaki kişi kim olursa olsun pasaport ve giriş vizesi olmadan bir ülke sınırlarından içeri giremez. Bu, dünyada bile böyledir. Ahirette de benzer durum olacak, cennet giriş vizesi demek olan imanı olmayan kimse, cennete giremeyecektir. Yine bir işe müracaat eden insan, o işle ilgili ne kadar birikime sahip olursa olsun, o işin adamı olduğunu elindeki resmî belge/diploma ile ispat etmedikçe işe alınmaz. İşte iman, salih amelin belgesidir.
İmansız olarak yapılan iyi şeyler, salih amel değildir ve onlar sahiplerinin cennete girmesine yetmeyecektir. Onun için ayetlerde inanmayanların yapıp ettiklerinin boşa gideceği haber verilmiştir: "İçinizden dininden dönüp kâfir olarak ölen olursa, bunların işleri dünya ve ahirette boşa gitmiş olur. İşte cehennemlikler onlardır, onlar orada temellidirler." (Bakara, 2/217) "Allah'ın ayetlerini inkâr edenlere, haksız yere peygamberleri öldürenlere, insanlardan adaleti emredenleri öldürenlere elem verici bir azabı müjdele
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız