Türkiye'de yaşandığı üzere, basmakalıp propaganda klişeleri, bayağı ve bayat genellemeler, zihinsel-düşünsel taşlanma, yüzeysellikler, bireysel çıkarların toplumsal çıkarların önüne geçişi, ahlaka ve ahlaki niteliklere sahip olmak yerine, nesnelere sahip olma mücadelesinin bir hayat tarzına dönüşmesi, seküler bir dünya ve modern bir zamanda yaşadığımızı işaret eder.
Allah'ın arzında Müslüman olmak büyük bir hadisedir. Müslüman kalmak ve müslümanca ölmek herkese nasip olan bir şey değildir. Dolayısıyla biz müminler gök üstümüze çökse, yer altımızdan kaysa biz Müslüman kalmaktan ve Müslüman olarak ölmekten asla vazgeçmeyiz. Çünkü dinimizde Müslüman kalmaktan ve Müslüman olarak ölmekten vazgeçme muhtariyetimiz yoktur.
Sekülarizmin hüküm sürdüğü modern zamanlarda Müslüman kalmamız; müslümanlığımızın varlık sebebi olan İslam'a sarılmamız, ferdi, aile, cemiyet ve devlet seviyesinde sadece İslâm'la mukayyet kalmakla mümkündür.
Sekülerizm, dinden arındırılmış dünyadır. Modernizm bunun serüvenidir.
Modern zamanlarda Müslüman kalmak istiyorsanız, şu soruları kendi nefsinize sormalısınız: "İçinde bulunduğumuz teknoloji bize ne yapıyor?", "Gündelik hayatımızı nasıl değiştiriyor?", "İnsan olduğumuzu tanımlamamızı nasıl değiştiriyor?", "Hayatı ve ölümü bu teknolojiler çerçevesinde nasıl algılıyoruz?"
Evet, Müslüman olarak şu an biz bir dönüşüm yaşıyoruz bu mutlaka zihnimizde soru olarak kalmak zorundadır.
Modern zamanlarının önümüze koyduğu "Sosyal Medya"nın dikkat dağınıklığıdır. Şu an alınıp satılan şey dikkattir. Kim neyi ne kadar izledi? Kim neye ne kadar zaman harcadı? Bu sebeple, sosyal medya sebebiyle biz bir dikkat dağınıklığı içindeyiz. "Hâlbuki dikkat cömertliğin en nadide ve saf halidir." Simone Weil böyle diyor. Dikkat çok önemli bir şeydir çünkü birisine verebileceğimiz en iyi şey dikkatimizdir. Dikkatlerini hakikatten başkasına yani dünya ve ahirette kendilerine fayda vermeyeceği şeylere çevirenlerin insanlıklarını da, Müslümanlıklarını da başka şeye çevirirler!
Modern zamanlarda sekülerizmin en güçlü silahı teknolojidir. Pek çok teknoloji insanın kendisiyle, çevresiyle ilişkisini değiştiren ve dönüştüren bir etkiye sahiptir. Eski teknoloji ve bugünkü teknoloji arasında fark vardır. Eskiden de teknoloji vardı ama bugünkü teknolojiyi eskisinden ayıran husus şu: Eskiden ahlâkî, dinî, siyasî istişareler sonucunda neyin kullanılıp neyin kullanılamayacağına karar veriliyordu. Ama bugün siyasî, içtimaî, dinî, ahlâkî hiçbir karşı çıkış teknolojinin önünde duramıyor. Aslında aletler insana hükmetmeye başlamış durumda. İnsan yaptığı aletin aleti olmuş... Modern zamanlarda insan eşyaya değil, eşya insana hükmediyor.
Modern zamanlar, "Piyasa Şeytanları"nın çok kolay bir şekilde Müslümanların hayatlarından pay aldıkları zamanlardır.
Modern zamanlarda insanlar eşyanın tüketim köleleri haline gelmişlerdir. "Eşyanın Tüketim Köleleri"ni hürriyete kavuşturmak diğer köleleri hürriyete kavuşturmaktan daha çok zordur. Bunun için özel plan ve projeler yapmak lazımdır. Gerçekten "Eşyanın Tüketim Köleleri", köleliklerini dahi kabul etmiyorlar. Kendilerini hür sanıyorlar. Oysaki hakiki kölelerdir.
Modern zamanlar hazzın ve hızın dinin ve imanın önüne ve yerine geçtiği zamanlardır.
Modern zamanlarda çağdaşlaşma şablonu, halkı Müslüman ülkelere giydirilen bir deli gömleğidir.
Modern dünya bize ait değildir. Şüphe yok ki modern dünya Avrupa'da doğdu ve orada olgunlaştı. Biz ise yaklaşık üç yüz yılı aşkın bir zamandan beri, başlangıçta adına "batılaşma" şimdilerde ise "modernite" dediğimiz bir musibet ile boğuşmaktayız. Modernizm, Müslümanlara isabet etmiş bir musibettir. Müslüman olduklarını iddia etmekle beraber modernist olduklarını söyleyenleri musibet isabet etmiş musibetzedeler kabul edip kendilerini tedavi ettirmek gerekmektedir
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız