Ä°slam Aleminden
Siyonist toplumun Netanyahu'yu protesto etmesi kimseyi yanıltmamalı. Onları harekete geçiren Netanyahu'nun Filistinlilere yönelik katliamları, kundaktaki bebekleri, yatalak ihtiyarları öldürmesi, Gazze ahalisini açlığa mahkûm etmesi ve küçük yaştaki çocukların açlıktan ölmesine sebep olması değildir. Filistin direnişinin elindeki işgalci esirlerin kurtarılması meselesidir. Eğer ki Netanyahu kendilerine o esirleri sağ bir şekilde kurtaracağını garanti edebilseydi bunun için bütün Gazze ahalisini öldürmesini de umursamayacaklardı.
Eli kanlı soykırım suçlusu Netanyahu'nun, Senato ve Temsilciler Meclisi'nden oluşan ABD Kongresi'nde büyük tezahüratlarla alkışlanması da çağdaş Batı emperyalizminin başını çeken ABD'nin Gazze'deki insanlık dışı vahşi soykırımı sahiplendiğini ve onu kendi savaşı olarak benimsediğini ortaya koymuştur.
Siyonist işgal rejiminin eli kanlı başbakanı Benyamin Netanyahu'nun ABD ziyareti için yola çıkmaya hazırlandığı gün işgal altındaki Filistin topraklarında, "siyonist toplum"un muhtelif kesimleri tarafından gösteriler düzenlendi. Göstericiler Netanyahu'yu protesto ediyor ve Filistin direnişiyle "esir takası" anlaşması yapmadan ABD'ye gitmemesini istiyorlardı. Ancak Netanyahu onları dinlemedi ve esir takası konusunda hiçbir girişimde bulunmadığı gibi hem Gazze'deki katliamlarını, hem de Batı Yaka ve Kudüs'teki baskınlarını, tutuklamalarını ve yahudileştirme faaliyetlerini tam gaz sürdürürken hem ABD'nin mevcut yöneticileriyle, hem de seçim sonrası için yönetime talip olanlarıyla görüşmeler yapmak aynı zamanda ABD Senatosu ve Temsilciler Meclisi üyelerinin önünde tüm dünyada büyük yankı uyandıracağını beklediği bir konuşma yapmak üzere harekete geçti.
Bu arada siyonist toplumun Netanyahu'yu protesto etmesi kimseyi yanıltmamalı. Onları harekete geçiren Netanyahu'nun Filistinlilere yönelik katliamları, kundaktaki bebekleri, yatalak ihtiyarları öldürmesi, Gazze ahalisini açlığa mahkûm etmesi ve küçük yaştaki çocukların açlıktan ölmesine sebep olması değildir. Filistin direnişinin elindeki işgalci esirlerin kurtarılması meselesidir. Eğer ki Netanyahu kendilerine o esirleri sağ bir şekilde kurtaracağını garanti edebilseydi bunun için bütün Gazze ahalisini öldürmesini de umursamayacaklardı.
Ancak Netanyahu, Gazze'ye yönelik saldırı başlatmaya karar verdiğinde siyonist topluma büyük vaatlerde bulunmuştu. Her şeyden önce esirlerin tümünü sağ olarak kurtaracağını gayet iddialı bir şekilde dile getiriyordu. İkinci olarak bir daha bu direniş hareketiyle uğraşmak zorunda kalmamak için onu tamamen etkisiz hale getireceği konusunda neredeyse garanti veriyordu. Üçüncü hedefi ise Gazze'de yeniden kontrolü ele geçirmekti. Bunun için ya Gazze ahalisini Mısır tarafına geçmeye zorlayacak, ya da orada İsrail tarafından kumanda edilen bir işbirlikçi yönetim oluşturacaktı.
Ama aradan geçen zaman içinde Gazze'de büyük bir katliam yapmasına, bölgenin yüzde yetmişten fazlasını tamamen yıkmasına, 365 km2'lik bir alana 80 bin tondan fazla bomba atmasına, bölge ahalisini tamamen açlığa mahkûm etmesine rağmen 10 ay içerisinde Netanyahu bu vaatlerinin hiçbirini gerçekleştiremedi.
Her şeyden önce sağ olarak kurtaracağını iddia ettiği esirlerin birçoğunu kendi saldırılarında öldürdüğü kesinlik kazanmıştı. Kalanlarının da durumlarının ne olduğu kesin olarak bilinmiyordu. Direnişi etkisiz hale getiremediği için direnişçiler bugün hâlâ işgal güçlerine pusu kurarak ağır darbeler vurmaya devam ediyor.
Diğer yandan savaşın uzayıp gitmesi işgal ordusunu ciddi şekilde yıprattığı gibi siyonist toplumun da sıkıntılarının önemli oranda artmasına yol açtı. En başta asker kayıplarının işgal ordusunun yaptığı açıklamalarda verdiği rakamlardakinden hayli çok olduğunu artık siyonistlerin bütün medya organları kabul ediyor
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız
