Sana Ä°tikattan Soruyorlar
Rabbimiz, her şeyi bilmesine rağmen kullarına özgür irade vermiştir. İnsanların iman ve küfrü, doğru ve yanlışı seçme özgürlüğü vardır. Peygamberler ve ilahi kitaplar, insanlara doğru yolu göstermek ve onlara rehberlik etmek için gönderilmişlerdir. Bunun dışında Peygamberlerin ve ilahi kitapların gönderilmesinin derin ve çok yönlü nedenlerinden bahsedilebilir.
Yüce Allah'ın bilmesi insanların özgürlüğünü engellemez. İşte bu ilahi bilme eylemi, Yüce Allah'ın kullarının neye ihtiyacı olduğunu bilmeyi beraberinde getirdiği için peygamber göndermeyi ve kitap indirmeyi rahmetinin bir eseri olarak göstermiştir. Peygamberlerin ve kitapların gönderilmesi Yüce Allah'ın kullarına olan rahmetinin, sevgisinin ve sayısız nimetinin bir tecellisidir. Bu tecellilerin neler olduğu hususu sayılamayacak kadar çoktur.
"Allah her şeyi biliyorsa, geçmiş gelecek, şimdi vs. kaderimizi önceden çizmişse, her şey belli demektir. Allah belli olan şey için neden İlahi kitapları ve peygamberleri göndermiştir?"
İslam akaidi açısından Yüce Allah'ın her şeyi bilmesi, insanların özgür iradesini engellemez. Allah, insanların özgür iradeleriyle yapacakları seçimleri bilir. Bu bilgi, insanların seçim yapma özgürlüğünü etkilemez. O'nun bilgisi zamanın ötesindedir. O, geçmişi, şimdiyi ve geleceği aynı anda bilir. Bu bilgi, insanların anlık seçimlerini özgürce yapmalarına mani değildir. İnsanlar, Allah'ın bilgisi ve takdiri çerçevesinde özgür seçimler yaparlar. İnsanlar kendi seçimlerinden sorumludur. Allah, onların yapacakları seçimleri bilir, ancak bu bilgi, insanların özgürce karar vermelerini engellemez. Rabbimiz, her şeyi bilmesine rağmen kullarına özgür irade vermiştir. İnsanların iman ve küfrü, doğru ve yanlışı seçme özgürlüğü vardır. Peygamberler ve ilahi kitaplar, insanlara doğru yolu göstermek ve onlara rehberlik etmek için gönderilmişlerdir. Bunun dışında Peygamberlerin ve ilahi kitapların gönderilmesinin derin ve çok yönlü nedenlerinden bahsedilebilir:
Allah'ın bilgisi sınırsızdır, ancak insanların bilgisi sınırlı olduğu için bilgilendirilmeye ihtiyaçları vardır. İnsan kendisine verilmiş fıtrî akılla Yüce Allah'ın varlığını bilebilir ve bilmek de zorundadır. Fakat yol gösterici Peygamberler ve İlahi kitaplar olmasaydı, başkalarının hakkını ve hukukunu gözeterek bir arada nasıl yaşayacakları hukuk ilkelerini, ahlaki değerleri ve ibadetin nasıl ve ne şekilde yapılabileceğini bilemezlerdi. İşte Yüce Allah ilahi emir ve yasaklarını doğrudan yarattığı kullarına aracısız iletmek yerine, insanlar içinden seçtiği peygamberler aracılığıyla iletmeyi tercih etmiştir. Bu, mesajların doğru bir şekilde anlaşılması ve uygulanması için önemlidir. Kaldı ki Peygamberler sadece vahiy getirmekle kalmamışlar bu vahyin nasıl yaşanacağını da bizzat hayatlarında yaşayarak örnek olarak göstermişlerdir. Bu sayede, insanlar soyut kavramları somut örneklerle daha iyi anlar ve uygular hale gelmişlerdir. Bu açıdan risalet ve ilahi mesajın varlığı, Allah'ın kullarına olan rahmetinin ve engin merhametinin bir göstergesidir
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız
