Rabbi bir tek Allah olan, sadece Allah'a kul-köle olan, sadece Allah'a teslim olan, sadece O'nu dinleyen, sadece O'nu razı etmeye çalışan, sadece O'nun emirlerine boyun büken kimse, Rabbinin, efendisinin kendisinden ne istediğini bilmekte ve sadece O'na hizmet etmektedir. Sadece O'nu memnun etmeyi düşünmektedir. Rabbini razı ederken acaba başkalarını da razı edemeyecek miyim gibi bir korkusu, bir endişesi yoktur.
"Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir fakat çoğu bilmezler." (Zümer , 39/29)
Bir adam düşünün ki onun hayatında ortaklar var, şerikler var. Geçimsiz efendileri olan bir adam düşünün. Sadece bir tek kimsenin kulu, kölesi değil, efendisi tek değil. Hem de birbirine zıt, birbiriyle çekişen efendilerin hizmetkârı durumunda. Onun hakkında, onun üzerinde birbirine ortak olan sahipler var ki, onlar onu mütemadiyen çekiştirip duruyorlar. Yine bir adam da düşünün ki, bir tek efendisi var. Bir tek efendiye teslim olmuş, bir tek kişiyi memnun etmeye çalışıyor. Şimdi söyleyin bu iki kişi durum olarak, konum olarak, örnek olarak hiç birbirine eşit olur mu? Bu iki tip insanın hali birbirine benzer olabilir mi?
İşte aynen bunun gibi efendisi, Rabbi bir tek Allah olan, sadece Allah'a kul-köle olan, sadece Allah'a teslim olan, sadece O'nu dinleyen, sadece O'nu razı etmeye çalışan, sadece O'nun emirlerine boyun büken kimse, Rabbinin, efendisinin kendisinden ne istediğini bilmekte ve sadece O'na hizmet etmektedir
Yazının Devamı İçin Abone Olmalısınız